Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Millî Eğitim Bakanlığı’nın kamuoyuna sunduğu “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında gündeme gelen lise eğitiminde ders yükünün azaltılması ve esneklik adı altında yapılan değişikliklere sert tepki gösterdi.

Sendika tarafından yapılan açıklamada, lise eğitiminin zorunluluk olmaktan çıkarılması ya da süre olarak kısaltılması gibi planların sadece yüzeysel bir “hafifletme” değil, öğrencilerin bilimsel, eleştirel ve kamusal nitelikli eğitim hakkının budanması anlamına geldiği vurgulandı.

“Pedagojik Açıdan Ciddi Sakıncalar Var”

Eğitim Sen, lise müfredatının daraltılmasının, genç kuşakların bilimsel düşünce, tarihsel bilinç, felsefi sorgulama ve sanatsal ifade alanlarındaki gelişimini olumsuz etkileyeceğini belirtti. Açıklamada, bu değişikliklerin yükseköğretime hazırlık sürecini de zayıflatacağına dikkat çekildi.

“Kamusal Eğitim Aşındırılıyor, Piyasa Dayatılıyor”

Sendika, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı değişikliklerin sosyoekonomik eşitsizlikleri daha da derinleştireceğini ve özel okul-kurs sektörünü güçlendiren bir piyasa eğitimi modelini dayattığını ifade etti. Lise eğitiminin esnekleştirilmesi adı altında içeriği boşaltılmış bir yapıya dönüştürülmesinin, eğitimin kamusal niteliğini aşındırdığına dikkat çekildi.

Atanamayan Öğretmenler Ankara Ulus'ta Haykırdı: "Bu Mağduriyeti Siz Yarattınız, Çözümünü de Siz Bulacaksınız!" Atanamayan Öğretmenler Ankara Ulus'ta Haykırdı: "Bu Mağduriyeti Siz Yarattınız, Çözümünü de Siz Bulacaksınız!"

“Laiklik İlkesi Zedeleniyor”

2024-2025 eğitim-öğretim yılında uygulanmaya başlanan yeni müfredatta öne çıkarılan “değerler eğitimi” ve “manevi gelişim” başlıklarının, eğitimi bilimsel ve çoğulcu zeminden uzaklaştırarak dini-ideolojik bir çerçeveye çekmeyi hedeflediği vurgulandı. Bu yaklaşımın Anayasa’daki laiklik ilkesine açıkça aykırı olduğu belirtildi.

“Eğitim Emekçileri Sürecin Dışında Bırakıldı”

Açıklamada, müfredat değişikliği sürecinde öğretmenlerin, sendikaların, eğitim fakültelerinin ve bilim insanlarının dışlandığı; sürecin kapalı kapılar ardında, demokratik ilkelerden uzak şekilde yürütüldüğü ifade edildi. Eğitim Sen, bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu vurguladı.

“Gerçek Reform Eleştirel, Eşitlikçi ve Katılımcı Müfredatla Mümkündür”

Eğitim Sen, gerçek bir eğitim reformunun derslerin azaltılması ya da sürenin kısaltılmasıyla değil; öğrencilerin düşünme, sorgulama, hak arama ve birlikte yaşama becerilerini geliştiren nitelikli bir müfredatla mümkün olacağını savundu.

 “Geleceğe Borcumuz Var”

Sendika, son olarak MEB’e “eğitimi yapboz tahtasına çevirmekten vazgeçme” çağrısında bulunarak, toplumsal barış ve ortak gelecek için laik, bilimsel, demokratik ve kamusal bir eğitimin inşa edilmesinin zorunluluğunu vurguladı.

Editör: Haber Merkezi