12 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “MEB Proje Okulları Yönetmeliği”, yıllardır fiilen uygulanan ve eğitim sistemini piyasa odaklı hale getiren yaklaşımların yasal zemine taşınmasıdır. Yönetmelik, kamusal ve bilimsel eğitim ilkesine doğrudan aykırı bir anlayışı yansıtarak, eğitim hakkındaki eşitsizlikleri derinleştirmekte, öğretmen ve öğrenciler arasında ayrımcılığı kurumsallaştırmaktadır.

Piyasa ve Özel Sermaye Odaklı Eğitim Anlayışı

Yönetmelik, vakıf, özel sektör ve sermaye gruplarını eğitimin asli unsuru haline getirmekte; öğrencileri başarı, sınav ve performans ölçütlerine göre sınıflandırarak “seçkin” ve “vasat” okul ayrımını derinleştirmektedir. “Hami” sıfatıyla şirketler ve vakıfların okullar üzerindeki etkisi resmileştirilmiş, kamusal denetim yerine özel sektör odaklı yönlendirme ve müdahale öne çıkarılmıştır.

Öğretmenlerin Hakları ve Çalışma Koşullarında Gerileme

Proje okullarında görev yapan öğretmenlerin; sendikal güvence, örgütlenme özgürlüğü, eşit işe eşit ücret ve iş güvencesi gibi temel haklardan yoksun bırakılma riski artmaktadır. Yönetmelik, öğretmen görevlendirmeleri ve çalışma koşullarına dair yasa kapsamında bağlayıcı ve denetlenebilir hükümlere yer vermemekte; bu durum öğretmenlerin keyfi görevlendirilmesine, angarya işlere zorlanmasına ve artan iş yüküne yol açmaktadır.

Özellikle “hami” olarak tanımlanan vakıf ve özel kurumların protokolleri, öğretmenlerin çalışma koşulları üzerinde belirleyici hale gelmekte; böylece kamusal güvenceler aşınmaktadır. Bu durum, sendikal hakların ihlali ve mesleki özerkliğin zayıflaması anlamına gelmektedir.

Eğitim Sen: LGS, Eşitsizlik Üreten Eğitim Sisteminin Aynasıdır
Eğitim Sen: LGS, Eşitsizlik Üreten Eğitim Sisteminin Aynasıdır
İçeriği Görüntüle

Eğitim Sen’in Tutumu ve Talepleri

Eğitim Sen olarak;

  • Eğitimin ticarileştirilmesine ve proje adı altında özelleştirilmesine,

  • Öğrencilerin sınavlarla ayrıştırılarak eşitsizliğin derinleştirilmesine,

  • Öğretmenlerin liyakate dayanmayan biçimlerde görevlendirilmesine,

  • Vakıf ve özel sektörün eğitim politikalarında belirleyici konuma getirilmesine kesinlikle karşıyız.

Öğretmenlerin mesleki hakları ve iş güvencelerini tehdit eden bu anlayışa karşı kamusal, demokratik ve güvenceli bir eğitim ortamı için mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.

Kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim herkesin temel hakkıdır.
Eğitimi piyasa, sermaye ve cemaatlerin insafına bırakmayacağız!

Muhabir: Haber Merkezi