DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hatay Dörtyol’da yanlış adrese yapılan polis baskınında Suriyeli Enes Gıyas Leyla’nın eşi ve çocuklarının önünde vurularak yaşamını yitirmesini Meclis’te gündeme taşıdı.

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te yaptığı konuşmada Hatay’ın Dörtyol ilçesinde gerçekleşen bir polis baskınında Suriyeli Enes Gıyas Leyla’nın hayatını kaybetmesini sert sözlerle eleştirdi. Gergerlioğlu’nun aktardığına göre polisler sabah saat 04.00’te yanlış adrese operasyon düzenledi ve yaşanan arbede sırasında Leyla, eşi ve çocuklarının gözü önünde vuruldu.

Gergerlioğlu, Leyla’nın eşinin yatak odasında hazırlanması için polislerden “Bir dakika bekleyin” talebinde bulunduğu sırada silahların ateşlendiğini belirtti. Yaralıya müdahale edilmediğini, polislerin ambulans çağırmak yerine aradıkları kişinin bulunduğu yan daireye geçerek operasyona devam ettiğini söyledi.

Olayın Türkiye medyasında yer bulmamasına tepki gösteren Gergerlioğlu şöyle konuştu:

Tülay Hatimoğulları: “Suriye’de Alevilere Yönelik Soykırım Devam Ediyor; Sessiz Kalmayacağız”
Tülay Hatimoğulları: “Suriye’de Alevilere Yönelik Soykırım Devam Ediyor; Sessiz Kalmayacağız”
İçeriği Görüntüle

Hatay Dörtyol’da İşlenen Bir Cinayeti Anlatıyorum

Hatay Dörtyol’da gördüğünüz bu kişi, bir baba… Çocukları var. En küçük çocuğu kucağında bir bebek. Adı Enes Gıyas Leyla, Suriyeli.

Sabah saat 04.00’te evine polis baskını yapılıyor. Meğer yanlış eve baskın yapılmış; aradıkları başka bir adresteymiş. Ancak operasyon devam ediyor.

Enes, “Sabahın dördü… Eşim yatak odasında, hiç değilse başını örtsün, üstünü toparlasın. Diğer odaları arayın ama yatak odasına bir dakika girmeyin, iki dakika bekleyin” diyor. O sırada ne oluyorsa polislerin silahları patlıyor ve Enes Gıyas Leyla, eşi ile çocuklarının gözü önünde vuruluyor. Orada can veriyor.

Peki sonra ne oluyor biliyor musunuz?

Polisler, “Ambulans çağırın, adam kanlar içinde yerde, hiç değilse hastaneye götürelim” demiyor. Hemen yan daireye geçiyorlar, çünkü aradıkları ev orasıymış. Operasyon devam ederken Enes yerde ölüyor.

Bu olay Türkiye medyasında yer almadı. Olacak iş değil! Biz de dün öğrendik ve derhâl İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’na soru önergesi verdik. Bu nasıl bir skandaldır? Bu nasıl bir rezalettir? Bu apaçık bir cinayettir!

Suriye kökenli olduğu için bu adamın öldürülmesi mübah mı?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya soruyorum: Bu nasıl bir rezalettir?
Bu insan değil mi? Baba değil mi? Hiç mi utanmıyorsunuz?
Hatay Valisi neredesin? Dörtyol Kaymakamı neredesin?
Ortada işlenmiş bir cinayet var!

Ama kimsenin umurunda değil… Türkiye medyası önemsemiyor, kamuoyu duymuyor. Oysa bir insan ölmüş! Böyle bir şey olabilir mi?

Hiçbir açıklama yok.
İçişleri Bakanlığı sessiz.
Hatay Valisi telefonlara çıkmıyor.
Adalet Bakanı tek kelime etmiyor.

İnsanın değeri bu kadar mı?
Sabaha karşı 4’te evinize girilsin, “tak” diye vurulun, ölün… Ve kimsenin umurunda olmasın.
Bu kadar mı ucuz bir can?

Sığınmacı olduğunuz için mi? Suriyeli olduğunuz için mi başınıza bunlar geliyor?
Yazıklar olsun!
Suçsuz, günahsız bir insan öldürüldü. Adamın sabıka kaydı yok, araması yok, hiçbir şeyi yok. “Tak” diye vurulup öldürülüyor ve Türkiye medyası bunu görmüyor.

Türkiye toplumuna da sitemim var:
Niye duymuyorsunuz?
Tüm mağdurlara da sitemim var:
İlla siz mağdur olunca mı duyacaksınız?

Susma! Sustukça sıra sana gelecek!” sözünü unuttunuz mu?
Ey KHK’lılar, ey Kürtler, ey Aleviler, ey tüm mazlumlar…
Bu Suriyeli öldürüldü, neden kimse “Bu cinayet bana yapılmıştır!” demiyor?

Bunu demediğiniz sürece yarın aynısı sizin başınıza gelir.

İnsan hakları bilinci böyle olmaz arkadaşlar.
Acilen bu konuda açıklama bekliyoruz.

Hatay’da bile kimsenin umurunda değil. Suriyeli diye bir insan bu kadar mı değersiz?
Biz yıllardır bu kürsüde sığınmacılara yapılan ihlalleri anlatıyoruz.
Çoğu kimsenin umurunda değil.
Üç beş insan hakları savunucusunun dışında…

Ali El-Hemdani Adana’da polis tarafından yakın mesafeden vuruldu. Bu da bir cinayetti. Polis başlangıçta örtbas etti. Kamuoyu baskısıyla ortaya çıktı ve sonunda görevli polis 25 yıl ceza aldı.

Şimdi bakalım burada ne olacak?
Bu ülkede polis şiddetiyle hayatını kaybeden çok kişi var. Ama dosyalar hemen kapatılıyor, örtbas ediliyor. Neden?
“Devlet memurudur, koruyalım, kollayalım…”
“Ne de olsa Suriyeli canım, ne olacak?”
“Ömer Bey, ne büyütüyorsun işi?” diyecekler bize.
Sanki “altı üstü bir Suriyeli öldürülmüş” gibi…

Biz Ali El-Hemdani’nin 15 yaşındaki çocuğunun davası için yıllarca çırpındık. O çabalarımız olmasa o dava açılır mıydı? O cezalar gelir miydi?

Bu meselenin de peşini bırakmayacağız!
İçişleri Bakanı da bilsin, Adalet Bakanı da bilsin, Hatay Valisi de bilsin, Dörtyol Kaymakamı da bilsin:

Bu işin peşini hukuken sonuna kadar bırakmayacağız!
Soruşturma açıldı mı?
Sorumlular istifa etti mi?
Yargılama başladı mı?

Biz takipçisi olacağız!

Muhabir: Güven BOĞA