EĞİTİM SEN ADANA ŞUBE YÜRÜTME KURULU; 2023/’24 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ACİL ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARLA AÇILIYOR
Eğitim Sen Adana Şube Yürütme Kurulu Adına Hüseyin KAYA; Depremin eğitime olumsuz etkileri devam ediyor.
Eğitim Sen şube binasında yapılan basın açıklamasında eğitim öğretim yılının başında hala çözüm bekleyen sorunlara dikkat çekildi.
Şube Yürütme Kurulu Adına Hüseyin KAYA konuşmasına şu şekilde devam etti;
Türkiye’nin eğitim sistemi, çocuklar ve gençler için okurken mutlu, gelecekleri için umutlu olacakları bir eğitim ortamı sunmaktan çok uzaktır. Her yıl katlanarak artan ve kalıcı çözüm beklenen eğitim sorunlarıyla başlayan yeni eğitim yılı öncesinde ne öğrencilerin ne velilerin ne de eğitim emekçilerinin beklentilerinin karşılandığını söylemek mümkündür.
Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, her adımın paralı hale geldiği bir eğitim sisteminde öğrencilerin, velilerin ve eğitim emekçilerinin taleplerini gerçekleştirmenin tek yolu, herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanmasının sağlanmasıdır. Ancak bu temel koşulun sağlanması için eğitim harcamalarının tamamı devlet tarafından karşılanmalı, bütün eğitim kademelerinde öğrencilere ücretsiz yemek hizmeti sunulmalıdır.
Kamusal eğitim, siyasal iktidarın ve bir bütün olarak devletin ekonomik ve demokratik talepleri karşılaması için zorlandığı, eğitim hizmetinin herkes için eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmasını ifade eden bir kavramdır. Bir ülkede herkesin eşit koşullarda yararlanabileceği bir eğitim hakkından bahsedebilmek için eğitimin fiziksel ve ekonomik yönden de erişilebilir olması gerekir. Eğitime erişim hakkını düzenleyen her türlü ulusal/uluslararası yasa/sözleşme, devletlere bu hakkın ayrım yapılmaksızın sağlanması yükümlülüğünü getirmektedir.
Türkiye’deki bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları nedeniyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. İktidarın eğitim başta olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında uyguladığı baskı, şiddet ve dayatmacı uygulamalar, laik eğitime, eşit, özgür ve demokratik yaşama karşı açık bir meydan okumanın yaşandığını göstermektedir.
Çağdaş ve nitelikçe yeterli bir eğitim hakkından bahsedebilmemiz için eğitim; herkesi kapsamalı, yeterli sürede verilmeli, yaşam boyu ulaşılabilmeli, kamusal bir anlayışla parasız olmalı, içeriğinin çağdaş, bilimsel ve laik olmalı, resmi dil yanında diğer ana dillerde de yapılabilmelidir. Okullarda verilen eğitimin içerik bakımından dini değil, bilimsel esaslara dayalı olması, eğitimin gerçek anlamda laik ve demokratik bir yapıda örgütlenmesi için tüm emek ve demokrasi güçleriyle birlikte mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir.
DYK (Destekleme Yetiştirme Kursu) belirlenen okullarda verilecektir. Bu durumda öğretmen ve öğrencilerimiz kendi okullarında DYK’ya katılamadıkları için kilometrelerce uzaklıktaki başka bir okula gitmek zorunda kalmaktadır. Her okul DYK kursu açabilmelidir.
Adana İlinde depremde orta ve ağır hasar almış okulların durumunda belirsizlik devam ediyor. Seyhan Belediyesi İlkokulu ve Ramazan Atıl Anadolu Lisesi öğrencileri çevredeki başka okullarda eğitim görüyorlar. MEB’in bu hasarlı okullara yönelik güçlendirme mi yoksa yıkarak yeni bina mı yapılacak bir an önce netleştirmesi gerekmektedir.
Okullarımızda yardımcı personel ve güvenlik görevlisi ya yetersiz sayıda ya da hiç yoktur. Okullar güvenliği sağlamak amacıyla okul girişlerine Turnike Sistemi koymak düşünülüyor. Pedagojik açıdan sakıncalı bu tür uygulamalara izin vermemek gerekir.
OKULLARDA ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR ŞU ŞEKİLDEDİR
Laik eğitim ve laik yaşamı tehdit eden ÇEDES projesi iptal edilmelidir.
Depremin eğitime olumsuz etkileri devam ediyor.
Eğitim harcamaları cep yakıyor.
Kırtasiye harcamaları katlanarak artıyor.
Öğrencilerin beslenme sorunu acil çözüm beklemektedir. Öğrencilerimize bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek verilmelidir.
Okul bütçeleri yetersizdir.
MEB okullaşma politikasını siyasi hedeflere göre belirlemektedir.
Öğrencilerin açık liseye yönelmesi sürmektedir.
Anadilinde eğitim sorunu hala çözüm beklemektedir.
Köy okullarının açılması için gerekli hazırlıklar yapılmıyor.
Taşımalı eğitim sorunu,
Kadrolu-sözleşmeli-ücretli öğretmen ayrımı eğitimin niteliğini olumsuz etkiliyor.
Geçici ve güvencesiz istihdam uygulamaları çalışanları mağdur ediyor.