İHD İstanbul Şubesi, "Mülteci Çocukları Yakan Derin Yoksulluğa Karşı Acil Önlem Alınsın !" konulu basın açıklaması yayınladı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da, özellikle kış aylarında, içinde bulundukları derin yoksulluk nedeniyle binaların kaçak yapılan bodrum katlarında yaşamak zorunda kalanların ve özellikle mültecilerin, doğalgaz kaçağı ya da kömür dumanından zehirlenerek ya da çıkan yangınlarda yaşamlarını kaybettiklerine dair haberlere uyanmanın ağırlığı altındayız. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 73. yılında içinde bulunduğumuz İnsan Hakları Haftası’nda, 14 Aralık günü Esenyurt’ta yaşanan acı olay ve dört mülteci çocuğun yaşamını yitirmesi karşısında yaşadığımız üzüntüyü kamuoyu ile paylaşırken, bir kere daha devlete sorumluluklarını hatırlatıyor, yoksulluğun önlenmesi, herkese insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlanması ve mültecilerin özellikle de kadınların ve çocukların barınma da dahil temel ihtiyaçlara erişim ve yaşam haklarını koruyucu önlemlerin acilen hayata geçirilmesini istiyoruz.
12 Ocak 2021 tarihinde İstanbul Esenler Kemer Mahallesi’nde Suriyeli bir ailenin oturduğu 3 katlı apartmanın bodrum katında sobadan kaynaklandığı açıklanan yangında evden çıkamayan 2 çocuğun hayatını kaybetmesinden sonra, 14 Aralık günü Esenyurt’ta yine bir evin bodrum katında yaşayan ve doğalgaz faturasını ödeyemediği için elektrik sobası ile ısınmaya çalışan şiddet mağduru Suriyeli bir annenin Besme (5), Şahin (9), Ahmet (9) ve Selva (1) isimli 4 çocuğunun çıkan yangında evden çıkamayarak hayatını kaybetmesi, derinleşen yoksulluk yanında mülteci kadın ve çocuklar gibi devlet korumasından ve sosyal dayanışmadan yararlanamayan kesimlerin mecbur kaldığı ağır koşulları bir kere gözler önüne sermiş bulunuyor.
Herkesin ve bu olay özelinde özellikle derin yoksulluk yaşayanların , mülteci kadın ve çocukların; can güvenliklerinin dahi olmadığı , yaşam haklarının tehdit altında olduğu koşullarda yaşamak zorunda kalması önlenmeli, devlet ve yerel idareler, herkese barınma hakkını da içerir insanca yaşam olanağı sağlamak yanında, yaşam hakkını koruyucu acil önlemleri derhal yaşama geçirmelidir.