KESK, KAMU EMEKÇİLERİNİN 2024-2025 YILLARI TOPLU SÖZLEŞMESİ İÇİN TALEP ve EĞİLİM SONUÇ RAPORU'nu yayımladı, KESK'den yapılan rapor ile ilgili açıklamada şu ifadelre yer verildi.

Türkiye’de kamu emekçilerinin ve kamu emekçileri gibi sabit ücretle çalışanların, enflasyon artışı ve kur şokları nedeniyle satın alma gücü yıllar itibariyle azalış göstermektedir. Son dönemde yapılan aşırı zamlarla diğer emekçi kesimler gibi kamu emekçileri de ciddi bir yoksullaşma sürecine girmiştir.

Bu koşullarda kamuda 2024-2025 yılları için toplu iş sözleşmesi sürecine girilmektedir. Tam da bu sıralarda iktidar kamuoyuna müjde olarak lanse edilen bir biçimde maaş zam oranları açıklamaktadır. Oysa konfederasyonumuzun daha önceki açıklamalarında da ( https://kesk.org.tr/2023/07/24/vii-donem-toplu-sozlesme-teklifimiz/ )vurguladığımız gibi söz konusu olan kamu emekçilerinin maaşlarındaki gerçek bir artış değil, hak kayıplarına neden olacak bir takım rakamsal oyunlardan ibarettir.

Öte yandan kamu emekçileri maaş ve diğer haklarını kendi talepleri doğrultusunda, kendi örgütlü güçleriyle toplu sözleşme masasında gerçek bir müzakere ve mücadele süreciyle belirleme olanaklarından büyük ölçüde mahrum edilmiş durumdadır. Grev hakkını içermeyen yasal çerçeveyle ve iktidarla iç içe geçmiş bir sendikal yapının masada kamu emekçisini temsil yetkisini kullanmasıyla gerçek anlamda bir toplu sözleşme gerçekleştirmek olanaksızdır. Ancak KESK her şeye rağmen kamu emekçilerinin gerçek talep ve beklentilerini ortaya koyma ve bunlar için mücadeleyi yükseltme görevini sonuna kadar yerine getirmeye kararlıdır.

KESK bu görevi yerine getirebilmek adına ve TİS taleplerimizi oluşturmada esas almak üzere geçtiğimiz haftalarda kapsamlı bir anket uygulaması gerçekleştirmiştir. İnternet üzerinden 10 Haziran 2023 - 3 Temmuz 2023 tarihleri arasında çevrimiçi olarak uygulanan anketle kamu emekçilerinin şimdiye kadar gerçekleşen toplu sözleşmelere dair görüşleri, ekonomik durumları, mevcut yetkili sendikaya yaklaşımları, sendikal haklara bakışları, 2023 TİS beklentileri ile TİS sürecinde nasıl bir eylem programının etkili olacağına ilişkin fikirleri ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır.

Ankette kadın kamu emekçilerinin hem TİS süreci ile ilgili hem de genel olarak sendikalarda kadınların temsiline ilişkin yaklaşımları da ayrı bir soru kümesiyle değerlendirilmiştir.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci: Refah payı uygulaması hemen hayata geçirilmelidir Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci: Refah payı uygulaması hemen hayata geçirilmelidir

Son olarak seçimden hemen sonra gerçekleşen anketimizde kamu emekçilerinin yeni oluşan hükümetin icraatlarına dair beklenti ve öngörüleri de sorulmuştur.

Anket sorularına verilen yanıtların derlendiği ve analiz edildiği sonuç raporumuzu sizlerin ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

ARAŞTIRMA SONUÇLARINA GÖRE;

  • Ankete katılan kamu emekçilerinin dört kişilik bir ailenin asgari koşullarda geçinebilmesi için gerekli gördükleri aylık net maaş yaklaşık 45.000 TL’dir.
  • Katılımcıların yüzde 90’ı aşan bir bölümü ay sonunu zorlukla veya büyük zorlukla getirebildiklerini ifade etmişlerdir. Özellikle genç kamu emekçilerinin yaşadığı geçim zorluğu daha da belirgindir.
  • Kamu emekçileri yüksek enflasyon dönemi olarak geçen son birkaç yılda başta tatil, dışarıda yemek, sinema, tiyatro ve giyim olmak üzere pek çok harcama kaleminden ciddi bir kesinti yapmışlardır.
  • Kamu emekçilerinin %97’si TÜİK’i güvenilir, şeffaf ve tutarlı bulmadıklarını ifade etmişlerdir.
  • Katılımcı kamu emekçilerinin %99’u bütçeden kendilerine ayrılan payı yetersiz bulmaktadır.
  • Katılımcı kamu emekçilerinin %86’sı yetkili sendikanın toplu sözleşme masasında kendilerini temsil etmediğini düşünmektedir.
  • Yine aynı şekilde kamu emekçilerinin %86’sı şimdiye dek yapılan toplu sözleşmelerin gerçek kazanımlar sağlamadığı fikrindedir.
  • Kamu emekçileri toplu sözleşme masasında beklentilerinin karşılanmamasının nedeni olarak öncelikle yetkili sendikanın yetersizliğini görmektedir.
  • Kamu emekçilerinin %54’ü toplu sözleşme sürecinde etkili bir mücadele verilmediğini düşünmektedir. Yetkili olmayan konfederasyonların daha etkili olduğunu düşünenler %26 düzeyindedir. Aynı zamanda kamu emekçilerinin ve kamuoyunun yeterli ilgiyi göstermemesine de dikkat çekilmektedir.
  • Bu yıl 1 Ağustos’ta görüşmelerine başlanacak olan TİS görüşmelerinden en büyük beklenti enflasyon baskısını ve geçim sıkıntısını azaltacak yüksek bir maaş artışıdır. Ücret adaleti, grevli gerçek bir toplu sözleşme düzeni de öncelikli beklentiler arasındadır.
  • Öncelikli TİS talepleri kamu istihdamında liyakatin sağlanması, mülakatın kaldırılması, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, ücret ve statü farklarının giderilmesidir.
  • Katılımcılar TİS sürecinde gerekirse fiili iş bırakma da dahil kapsamlı eylemler yapılmasını, ayrıca kamuoyuna yönelik açıklama, demeç ve lobi faaliyetleri beklemektedir.
  • Ankete katılan kadın kamu emekçileri doğum izinlerinin artırılması, kadınlara yönelik ayrımcı uygulamaların kaldırılması gibi talepleri öne çıkarmaktadırlar.
  • Kadın kamu emekçileri taleplerinin TİS sürecinde gündeme getirilmediği ya da çok yetersiz biçimde getirildiği düşünmektedir.
  • Katılımcı kadınlara göre TİS sürecinde taleplerinin etkili gündeme getirilmemesinin başlıca nedeni sendikaların toplumsal cinsiyet bakışına sahip olmaması ve sendikalardaki kadın örgütlülüğün yetersizliği, kadın yöneticilerin azlığıdır.
  • Kamu emekçilerinin önemli bir bölümü kamu otoritelerinin, amirlerin sendikal tercihlere müdahale ettiğini düşünmekte; büyük bölümü ise kamu emekçilerinin kendi çıkarlarını düşünerek iktidara yakın sendikalara üye olma yoluna gittiklerini belirtmektedir.
  • Kamu emekçileri TİS ve grev hakkını çok önemli görmekte, çok büyük bölümü grev hakkının tanınmasının hukukun gereğini olduğunu, bunun hakları geliştirmek için de gerekli olduğunu ifade etmektedir.
  • Katılımcılar toplu sözleşme ikramiyesini yalnızca hizmet kolunda %2 barajını geçen sendika üyelerinin alması yönündeki düzenlemeyi ezici bir çoğunlukla olumsuz bulduklarını belirtmişlerdir.
  • Katılımcı kamu emekçilerinin önemli bir bölümü seçim sonrası iktidarın uluslararası ve ulusal sermayenin çıkarları doğrultusunda emeğin haklarını zayıflatan politikalar izleyeceğini düşünmektedir. Daha otoriter bir yaklaşım bekleyen katılımcılar aynı zamanda kadın istihdamının da gerileyeceğini düşünmektedirler.
  • Kamu emekçilerinin önemli bölümü yeni dönemde de iktidara yakın sendikalar lehine uygulamaların devam edeceğini beklemektedirler ve sendikal özgürlüklerin de ancak mücadeleyle gelişeceğini ifade etmektedirler.

Saygılarımızla…

Raporun Tamamına Ulaşmak için Tıklayın