Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Düzce’de yaşanan 6 şiddetindeki depreme ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuştu. 268 maddelik TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Raporu‘nu hatırlatan Kenanoğlu, Cumhurbaşkanlığı ile birlikte ilgili bakanlıklara verdikleri önergelerle süreci takip ettiklerini ifade etti. Deprem nedeniyle Düzce Adliyesi‘nde meydana gelen hasara dikkat çeken Kenanoğlu, “İktidarın derdi; depreme dayanıklı binalar yapmak değil, yandaşı zengin etmek!” diyerek duruma tepki gösterdi.

HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Düzce Gölyaka’da 04.08 saatinde meydana gelen depremden kaynaklı olarak bütün halkımıza geçmiş olsun diyor, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu Mecliste araştırma komisyonları kuruluyor. Bunlardan bir tanesi de Deprem Araştırma Komisyonuydu. Ben şimdi, buraya Amasra Maden Araştırma Komisyonundan geliyorum. Deprem Araştırma Komisyonunun da üyesiydim. Şimdi, bunlar niye yapılıyor? Alınması gereken tedbirler, bu ölümlerin ve can kayıplarının sebepleri, mal kayıplarının sebepleri, bütün bunları açığa çıkartmak, ortaya çıkartmak ve bunların nasıl önleneceği üzerine rapor hazırlamak. Peki, rapor hazırlıktan sonra ne yapmak? Rapor hazırladıktan sonra da o rapora konu olan kurum ve kuruluşların bunun gereklerini yerine getirmesini takip etmek, Meclis olarak bir taraftan da görevimiz bu. Şimdi, bir Komisyon kuruldu. Bu, Deprem Araştırma Komisyonu 6 Temmuz 2021 tarihinde -522 sayfaydı sanırım- bir rapor hazırladı ve rapor gayet iyi bir rapordu, bütün vekil arkadaşlar, tüm parti gruplarındaki bütün vekil arkadaşlar çok ciddi özverili, önemli çalışmalar yürüttük ve ortaya koyduk. Şimdi, burada 268 tane öneri vardı, kurumların yapması gereken, alınması gereken kararlar, çıkartılması gereken kanunlar, değişmesi gereken yönetmelikler; 268 öneri. Bu 268 öneri 13 bakanlığa ait önerilerdi. Ben bunların hepsine ayrı ayrı, bu 268 öneriyle ilgili önerge verdim, yani ne yaptınız bunlarla ilgili diye, ne yaptınız? Aradan bir yıldan fazla zaman geçmiş. Şimdi, tabii, Mecliste önergelere çok az bakanlıklar cevap veriyor artık, yani birkaç bakanlık cevap veriyor. Şu ana kadar cevapları gelmedi, bekliyoruz hâlâ, takipçisiyiz. Şimdi, bunu niye veriyoruz? Çünkü denetim görevimizi yerine getiriyoruz yani biz o rapor sonucunda bu konuyla ilgili olarak alınması gereken kararların alınıp alınmadığını hatırlatıyoruz ve takibini yapıyoruz, denetimini yapıyoruz; bunun için yapıyoruz.

Şimdi, Komisyona gelen kurumlar ne diyor? Komisyonlara gelen bütün kurumlar âdeta böyle icraat yarışına girip ne güzel işler yaptıklarını, nasıl önemli işler yaptıklarını anlatıyorlar. Şimdi, Deprem Araştırma Komisyonuna gelen kurumlar öncelikle, örneğin 99’dan sonra kamu binalarında nasıl tedbirler aldıklarını, kamu binalarını nasıl depreme dayanıklı hâlâ getirdiklerini anlattılar. Ama şimdi Düzce Gölyaka depreminde görüyoruz ki ya, kamu binası olan adliye, perman perişan olmuş yani darmadağın olmuş. Yani can kaybı olmamasının tek sebebi, bu depremin gece saat 4’te olmasından kaynaklı eğer deprem gündüz olmuş olsaydı bu adliyede çalışan insanlar yaşamını yitirecekti; bu kadar net.

Şimdi, devletin kendi kurumu kendi tedbirlerini almıyor. Devlet kendi kurumlarında depreme dayanıklı binalar üretmiyor. 99 sonrasında bu bina, adliye yeniden yapılmış ve bu adliye şu anda hasar görmüş durumda. Bakıyoruz ki -haberlere yansıyor- bu adliyeyi yapan firmaya birçok da ihale verilmiş, birçok da ihale verilmiş. Yani mevzu, depreme dayanıklı binalar üretmek değil, yandaşı nasıl zengin ederim hesabı içerisinde oluyor. O nedenle akıl bu olduğu sürece, bu şekilde bir yönetim anlayışı olduğu sürece korkarız ki İstanbul depremi maalesef çok daha yıkıcı, çok daha sarsıcı olacak ama görüyoruz ki kurumların anlattıklarına da açıkladıklarına da güven olmuyor çünkü kurumlara sorsanız hiçbir sorun, hiçbir sıkıntı yok ama gördük ki Gölyaka’da adliye yerle bir olmuş. 

Editör: Haber Merkezi