Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Keziban KONUKCU KOK, FEDAŞ İşçilerinin Eylemi Hakkında Soru Önergesi Verdi
Dersim’de Fırat Aksa Elektrik Hizmetleri AŞ (FEDAŞ) işçilerinin ücret artışı, güvenli ve insani çalışma koşullarının sağlanması talebi ile 9 Ağustos’ta başlattıkları iş yavaşlatma eylemlerine yönelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na soru önergesi verdi.
Yıllık enflasyonun TÜİK’e göre yüzde 58, ENAG’a göre ise yüzde 128’leri bulduğu Türkiye’de temel tüketim maddelerine gelen yüksek zamlarla, artan yoksullaşma ve alım gücünün düştüğü bir ortamda patronların açıkladığı sefalet zamlarına mahkûm bırakılan işçiler, emekçiler gelir dağılımındaki eşitsizliğe ve kötü çalışma koşulları ile yaşatılan haksızlıklara karşı haklarını alabilmek, anayasal bir hak olan sendikal haklarının engellenmesine karşı durmak ve işçi sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere insana yaraşır çalışma koşulları talebi ile ülkenin dört bir yanından eylemler yaparak, maden işçileri gibi açlık grevlerine giderek itiraz seslerini yükseltmeye devam etmektedirler.
Son olarak, Dersim’de DİSK/Enerji-Sen üyesi Fırat Aksa Elektrik Hizmetleri AŞ (FEDAŞ) işçileri, düşük zamlara, çalışma koşullarına ve işten çıkarmalara karşı başta ücret artışı, güvenli ve insani çalışma koşullarının sağlanması talebi ile 9 Ağustos’ta başlattıkları iş yavaşlatma eylemlerini bir aya yakın bir süredir devam ettirmektedirler. FEDAŞ işçilerinin örgütlü olduğu DİSK/Enerji-Sen Sendikası sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımında; özelleştirme sürecinden sonra enerji sektöründe hızla gelişen ve devleşen Kazancı Holding bünyesindeki Fırat Aksa yöneticilerinin direnişlerine devam eden işçilerin mücadelesini kolluk gözetiminde kırmaya çalıştığını, halkın mağduriyetine çözüm bulmak yerine sermayeye çözüm bulmak adına Munzur Su Fabrikası’na ait hattın arızalarının giderilmesi için Elazığ’dan işten atmakla tehdit ettikleri işçileri jandarma ve polis eşliğinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği hiçe sayılarak hiçbir önlem alınmadan silah zoru ile hiç bilmedikleri bir hatta çalışmaya zorladıklarını açıklamışlardır. Öte yandan basına açıklamalar yapan sendika temsilcileri ve işçiler; firma tarafından kendilerine görüşme sözü ve tarihi verilip 10 dakika sonra telefonla arandıklarında “bundan sonra hakkınızda hukuki işlem başlatılmıştır” deyip bu yüzden görüşme yapmayacaklarını belirttiklerini, sonrasında ise kamuya ait olan halka hizmet için bulunan araçların anahtarlarının kendilerinden alınıp hiçbir şeye müdahale etmemelerini söylediklerini, Elazığ’da yapılan işçi temsilcileri ve sendika genel sekreterinin katıldığı toplantıda işçilerin sorunlarının görüşüldüğü ve taleplerin iletildiği ancak bu görüşmeden sonra 17 işçinin İş Kanunu’nun 25/2 maddesi ile işten atıldıklarını, enerji sektörünün iş cinayetlerinin sık yaşandığı bir alan olmasına rağmen kendilerine 10 bin-14 bin lira maaşın reva görüldüğünü, sermayenin kar hırsı nedeniyle gerekli ve kanuni işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri almamaları nedeniyle her gün direklerde, trafolarda yaşamlarını yitirdiklerini, son olarak Trabzon Akçaabat’ta Kazancı Holdinge bağlı, AKSA’da Elektrik Yüksek Akım Çalışma Yönetmeliği’ne karşı enerji altında topraklama ve manevra yapmadan, hattı izole etmeden tek başına hukuksuz bir biçimde direğe çıkarılması nedeniyle yaşamını yitiren Musa Kapan ile birlikte sadece Eylül ayı içerisinde iş baskılarından, eleman eksikliğinden, psikolojik baskıdan kaynaklı olarak 4 enerji işçisinin iş cinayetlerinde hayatlarını kaybettiğini belirtmişlerdir.
Bu bağlamda;
1- Dersim FEDAŞ işçilerin başta ücret artışı, güvenli ve insani çalışma koşullarının sağlanması talebi ile 9 Ağustos’ta başlattıkları iş yavaşlatma eylemleri bilginiz dahilinde midir?
2- Her gün ölümle burun buruna çalışan, ağır iş yüküne rağmen eksik personelle çalıştırılan ve sefalete mahkum olmak istemeyerek güvenceli çalışma koşulları talep eden 17 işçiyi İş Kanun 25/2 maddesi ile işten çıkartarak hukuku ihlal eden ve bir işçinin kalp krizi geçirmesine neden olan şirket yönetimi hakkında herhangi bir idari ve cezai işlem yapılması düşünülmekte midir?
3- FEDAŞ işçilerinin haklı eylemleri nedeniyle başlatmış oldukları eylemlerini kırmak adına polis ve jandarma eşliğinde hiçbir işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemi alınmadan üstelik Anayasa’nın 18. Maddesinde yer alan “hiç kimse zorla çalıştırılamaz” hükmü ihlal edilerek işçilerin Elazığ’dan Ovacık ilçesine getirildikleri iddiaları incelenmiş midir? İncelendi ise Anayasa ve İş Kanunlarına aykırı olarak yapılan bu uygulama hakkında firma hakkında Bakanlığınızca başlatılan herhangi bir idari ve cezai işlem bulunmakta mıdır?
4- Enerji işçilerinin iş baskısı, eleman eksikliği ve psikolojik baskı altında çalıştıkları bilginiz dahilinde midir? Bilginiz dahilinde işçilerin iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirmelerine neden olan bu sorunların çözümüne ilişkin olarak Bakanlığınızca herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?
5- Dersim FEDAŞ’da çalışan enerji işçilerinin çalışma koşullarına ilişkin yaşamış oldukları hak ihlallerine yönelik basında yer alan beyanları dikkate alınarak bölgeye iş müfettişi görevlendirmesi yapılmış mıdır? Yapılmadı ise nedeni nedir?
6- Dersim FEDAŞ’da çalışan enerji işçilerinin karşılaştıkları hak ihlallerinin giderilmesine yönelik Bakanlığınızca herhangi bir girişimde bulunulacak mıdır?
7- Fırat Aksa Elektrik Hizmetleri AŞ (FEDAŞ) ‘da işçi sağlığı ve güvenliği koşulları en son hangi tarihte denetlenmiştir? Gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerini yerine getirmeyen firma hakkında herhangi bir yaptırım uygulanmış mıdır?
8- Adı geçen firmada son 5 yıl içerisinde iş cinayetinde yaşamını yitiren veya engelli olarak hayatını devam ettiren işçi sayısı kaçtır?
9- Türkiye genelinde birçok bölgede çeşitli sebeplerle işçi eylemleri ve grevleri gerçekleşmektedir. Bakanlığınızın bu eylem ve grevlere dair bir açıklaması veya taleplerin karşılanmasına yönelik herhangi bir girişimi olmuş mudur?
10- Bakanlık olarak güvenceli, insan onuruna yakışan iş, ücret ve sendikal hakların olduğu bir iş yaşamının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?
11- Bakanlığınızca işverenlerin işten atmak başta olmak üzere keyfi uygulamalarına fırsat sunan, işçilerin yasalar çerçevesinde hak aramaların önünde engel teşkil ederek işçilerin mağdur edilmelerine neden olan başta İş Kanunu 25/2 maddesi ile diğer işten atma gerekçelerine yol açan maddelerin işçiler lehine düzenlenmesine yönelik bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?