Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili ve Toplumsal Özgürlük Partisi Perihan Koca'nın 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 63 yurttaşımızın ölümüne neden olan Tutar Apt. ile ilgili Adalet Bakanı Yılmaz TUNÇ tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca soru önergesinde şu ifadelere yerverdi.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden birisi olan Adana ilimizin Çukurova ilçesinde bulunan Yurt Mahallesi 71431 Sokak’taki Tutar Yapı Sitesi’nin dört bloğundan birisi olan C Blok söz konusu depremde yıkılmış ve resmi kayıtlara göre 63 yurttaşımız ve henüz anne karnında olan bir bebek yaşamını yitirirken 12 yurttaşımız da yaralanmıştır. Söz konusu sitede aynı müteahhitlik şirketi tarafından aynı zaman diliminde inşa edilen, B ve C bloğu ikiz ve ortak temelli olmasına rağmen, A, B ve D bloklarının 6 Şubat depremleri ve sonrasında meydana gelen depremlerde yıkılmadıkları da tespit edilmiştir. Depremin ardından yakınlarını kaybeden aileler konuyu yargıya taşımış, Tutar Yapı Sitesi C Blok Apartmanı’nda daha önce bina sakinlerinin Çukurova Belediyesi’ne, binanın zemin katında yer alan işyeri sahiplerinin belediyeye basit tadilat yapmak suretiyle başvurduğu ancak basit tadilatla sınırlı olmayan bir tadilata giriştiği ve binanın bazı kolonlarını kestiği iddiasıyla şikâyette bulunmuşlardır. Ancak Çukurova Belediyesi şu an herhangi bir şikâyetin bulunmadığını iddia etmektedir.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu bahsi geçen suç duyurusu ile ilgili 2023/11789 Soruşturma No’lu, 2023/15141 Esas No’lu ve 2023/1658 İddianame No’lu bir iddianame hazırlamıştır. Soruşturma evrakını inceleyen Cumhuriyet Savcılığı bilirkişi raporuna dayanarak binanın yıkılmasında 2008 yılında vefat etmiş olan bina müteahhidinin sorumlu olduğu ve kolon kesme iddialarıyla ilgili herhangi bir bulguya rastlanmadığı gerekçesiyle 22/06/2023 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.
Söz konusu bilirkişi raporu incelendiğinde kolon kesme iddialarıyla ilgili bir cümlelik bir değinmede bulunulmuş, raporun odağına müteahhitlik hatası yerleştirilmiştir. Söz konusu hata ortaya konurken de başvurduğumuz uzmanların görüşüne göre raporda ortaya koyulan çeliğin akma mukavemetinin 6.00 N/mm² olarak ölçülmüş olması mümkün görünmemektedir. Aynı zamanda dosyada bulunan Gayrimenkul Değerleme Raporu’na göre binada neredeyse iç duvarların tamamı kırılmış, alt kat ve üst kat proje dışı bir merdiven ile birleştirilmiştir. Konuştuğumuz uzmanlara göre bu merdivenlerin yapımında K108 numaralı kirişin kesilmiş dolayısıyla binanın bu sebeple yıkılmış olması ihtimali bulunmasına rağmen bu hususa da bilirkişi raporunda tek kelime ile değinilmemiştir.
Son olarak dosyaya 21.08.2023 tarihinde eklenen İstanbul Teknik Üniversitesi-İnşaat Fakültesi Yapı Malzemeleri Laboratuvarı'nın Beton Karot Basınç Dayanımı Raporu’na göre (Rapor No.: 476, Rapor Tarihi: 21.07.2023, Başvuru No.: 1212930, Başvuru Tarihi 07.04.2023) Tutar Yapı Sitesi C blokta kullanılan betonun BASINÇ DAYIMI 33,9 MPA VE 29,5 MPA OLDUĞU sonucuna varılmıştır. Bu da C-25 veya C-30 sınıfında beton kalitesine tekabül ettiği bilinmektedir. O dönem mevzuatına göre beton kalitesinin B 160 (C-14) sınıfında olması yeterlidir. Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararının tek dayanağı olan ilk test sonuçlarına göre ise alınan betonun basınç dayanımı 7.1 N/mm2 ve 5.3 N/mm2'dir ve beton C 5 veya C7 sınıfına tekabül etmektedir.
Tutar Yapı Sitesi’nin A, B ve D Blokları yıkılmazken tadilat adı altında kolon ve kiriş kesme iddialarının dile getirildiği C Blok yıkılmış ve neticesinde 63 yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Bu bağlamda;
1. Adana ilimizin Çukurova ilçesinde bulunan Yurt Mahallesi 71431 Sokak’taki Tutar Yapı Sitesi’nin dört bloğundan birisi olan C Blok’un 6 Şubat depreminde yıkılması ve 63 yurttaşımızın yaşamını yitirmesinin ardından, yaşamını yitiren yurttaşlarımızın daha önce binanın zemin katındaki işyerlerinde tadilat adı altında kolon ve kiriş kestiği iddia edilen B.B. ve O.B.’nin ifadelerinin bile alınmamasının, binada ne gibi tadilat yaptıklarının sorulmamasının ve buna dair belgelerin şüphelilerden istenilmemesinin nedeni nedir? B.B. ve O.B.’nin söz konusu iddia ile ilgili ifadelerinin alınması gerekmez mi?
2.Aynı tarihte, aynı zemin üzerinde, aynı malzemeyle, aynı müteahhit tarafından inşa edilen 4 bloktan yalnızca kolon ve kiriş kesme iddialarının olduğu bloğun yıkılması bu iddiayı güçlendiren bir durum değil midir? Oluşan bu şüphenin giderilmesi için Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kolon kesilmesiyle ilgili ayrıntılı bir rapor talep etmesi gerekmez miydi?
3.Atanan bilirkişi heyetinin görevlendirilmesi yapılırken neden kolon ve kiriş kesme iddialarıyla ilgili bir talepte bulunulmamıştır? Bilirkişi raporunun kapsamı hangi amaçla müteahhidin ve belediyenin uygulamalarıyla sınırlı tutulmuştur? Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar neden İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Yapı Malzemeleri Laboratuvarı'ndan talep edilen Beton Karot Basınç Dayanımı Raporu sonucu beklenmeksizin verilmiştir? İki rapor arasındaki bariz çelişki neden ne savcılık ne sulh ceza hakimliği tarafından dikkate alınmamıştır?
4.Eğer kolon ve kiriş kesimi söz konusu değilse bile bahsi geçen basit tadilatta basit tadilatı aşan bir şekilde dairenin birçok duvarının da yıkıldığı bilinmektedir. Bu durumun binada yumuşak kata sebep olduğu ve yumuşak katın da binanın yıkımına neden olabileceği bilinmektedir. Bilirkişi raporunda yumuşak kat oluşumu ile ilgili tek bir değinmenin olmaması bir eksiklik değil midir?
5.Tüm bu eksiklere, hatalara ve şüphelere rağmen Adana Cumhuriyet Savcılığı hangi gerekçeyle önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiş ve sonra yapılan itirazlar Sulh Ceza Hakimliği tarafından da reddedilerek dosya kapatılmıştır. Şüpheliler B.B. ve O.B. bilmediğimiz birileri tarafından korunuyor mudur?