Perihan Koca, “Faiz ve enflasyon kıskacına aldığınız ekonomi yönetimi halka yoksulluk, pahalılık ve işsizlik olarak geri döndü ve dönmeye devam ediyor. “ dedi

Perihan Koca meclise konuşmasında hayat pahalılığı ile ilgili şu ifadelere yer verdi.

"Ne yazık ki sermayeye ihya, halka kemer sıkma bütçesi olan bir bütçe planıyla karşı karşıyayız. Bu açıdan sınıfsal niteliği çok açık ve net olan bir bütçe planı var karşımızda. Bilinçli ekonomi yönetimi tercihleriniz geldiğimiz aşamada halkın temel ihtiyaçlarına erişimini gün geçtikçe daha zor hâle getiriyor. Faiz ve enflasyon kıskacına aldığınız ekonomi yönetimi halka yoksulluk, pahalılık ve işsizlik olarak geri döndü ve dönmeye devam ediyor. Faizleri ister yükseltin ister düşürün ister "enflasyon sebep" deyin ister "sonuç" deyin halkın gerçekliği değişmiyor. Milyonlarca halk için bu veriler de ne yazık ki hiçbir şey ifade etmiyor çünkü halk iki türlü de yoksullaşıyor.

Gelinen noktada ücretler dibe, temel gider miktarları zirveye çıkmış durumda değerli milletvekilleri ve Komisyon üyeleri. Asgari ücret 11 bin lira, açlık sınırı 12 bin lira, yoksulluk sınırı 45 bin lira. 4 kişilik bir ailenin bugün geçinebilmesi için 4'ünün de çalışması gerekiyor. Bu vesileyle, buradayken de gerçekten sormak istiyorum: 11 bin TL'yle yaşamak bu koşullarda mümkün mü? Özellikle, Sayın Bakan bu soruyu cevaplarsa çok sevinirim. Bu politikayı sizin acziyetiniz değil, bilinçli politikalarınız yaratmış durumda. Ne yazık ki yandaşlarınıza ikişer, üçer maaşı uygun görürken halka sefalet ücretlerini reva gördünüz. Sermayedarlara vergi muafiyetlerini, afları, ihaleleri, karşılıksız kredileri uygun görürken halka borç batağını, icra takiplerini, yıkımı reva gördünüz, sermayedarlara sürekli büyüyen kâr oranlarını uygun gördünüz, halka ise sürekli büyüyen gıda fiyatlarını reva gördünüz. Bugün geldiğimiz aşamada ekmek fiyatları zamlanmış durumda, süt zamlanmış durumda, kiralar uçtu, benzine bindirdiğiniz vergi zamları her şeyin fiyatını fırlattı, okullar açılalı bugün itibarıyla bir buçuk ay oldu, halk çocuklarına hâlen kırtasiyesini, kıyafetini alabilmiş durumda değil. Yoksul halkın derinden hissettiği gıda enflasyonu bugün geldiğimiz aşamada yüzde 118'e çıkmış durumda, sadece temmuz, ağustos, eylül aylarında fiyatlar yüzde 25 oranında arttı. Peki, bunun karşısında son üç ayda ücretlilerin, emeklilerin maaşlarına yüzde 25 zam yaptınız mı? Bizim bildiğimiz kadarıyla yapmadınız.

Yine, daha önce defalarca söyledik, buradan bir kez daha söyleyelim: Yoksullukla mücadele etmek zorundasınız ama siz ne yazık ki yoksullukla mücadele etmek yerine, yoksulluğun görünmez kılınması, yoksulluğun yönetilmesi üzerine bir strateji uygulamaya çalışıyorsunuz. 2024 bütçesinin büyük çoğunluğu pahalılık ve yoksullukla mücadele için halkın yararına kullanılabilir eğer sınıfsal tercihimizi buradan doğru yaparsak. Bütçede yoksullara kendi temel ihtiyaçlarını sağlamaları, ulaşım, gıda, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaları için temel gelir güvencesi payı ayrılmalıdır. Ücretli emekçiyi enflasyona ezdirdiğiniz gibi bir de gelir vergisi uygulamasını sadece bu dilime uyguluyorsunuz. Ücretliyle geçinenden gelir vergisi alınmasın diyoruz.

Eğer "Bütçeyi oluşturmakta zorlanıyoruz." diyorsanız, bizim önerimiz de hazır: Zenginleri vergilendirin diyoruz, servet vergisi getirin diyoruz.

Editör: Haber Merkezi