SADIK ÇİL YAZDI: ÜMMET SUNA’NIN ARDINDAN
Ortak arkadaşlarımız Hasan ve Sevim ESER çiftinin evinde, uzun olmayan trenin son vagonunda tanıştık seninle. Dost meclisinde sohbet devam ederken birden ayağa kalkıp “hadi görüşürüz“ deyip vedalaşmak için elimi uzatınca “ ama henüz tersakanı konuşmadık” deyiverdin. Konuşmanın seyri değişirken kısa sürecek dostluğumuz orada, o an başlamış oldu. Kurduğumuz rakı sofrasının etrafında sohbet sanat, edebiyat oluverdi.
Yusuf Atılgan’ı Aylak Adam romanı üzerinden eleştirmeye başlamıştım ki, heyecanlandığımı anlayıp “orada dur bakalım dedin”. Yusuf Atılgan’ın modernist yazarların öncülerinden olduğunu söyleyip usulca frenlemiştin beni. Anlamıştım ki bilen bir insan var karşımda.
Bu zamanda bilen insan o kadar değerli ki... Sohbetin sonunda nihayet Tersakan Sanat’ı konuşmaya başlamıştık. Gecenin sonunda Tersakan Sanat’ın Almanya’da atan yüreği olmuştun. Şiirlerin artık Tersakan Sanat üzerinden okuyucularla buluşacaktı ve sen de artık bir Tersakandın.
Çingene Pembesi adıyla şiirlerin kitaplaştığında Adana’da şiir dostlarıyla buluşsun diye bana göndermiştin kitaplarını, bir tanesini adıma imzalama inceliğini göstererek. Çingene Pembesi bugünlerde kitaplığımda ki belki ve Davuş’un en yakın yoldaşı.
Dünyayı salgın hastalık korkusu sarmışken sanat etkinliklerine ara vermek olmazdı. İnternet üzerinden yapacaktık etkinliğimizi. Sosyal medya üzerinden görüşmelerimiz devam etti ve sevgili Bülent Gökgöl’ün “Davuş” şiiri sesinle buluştu. Yaptığın ses kaydıyla Davuş sevenleriyle buluştu. Ardından yine dost meclisinde yankılandı sesimiz. Geleceğe dair planlarımız arasına Almanya’da şiir gecesi düzenlemeyi de eklemiştik.
Şimdi tüm o düşünceler yetim kaldı. Hastalık haberinden umutla güzel haberler beklerken, üzücü haberin geldi. Sözcükler boğazımızda düğümlendi.
Emanetin “Çingene Pembesi” elimizde, dostların yanımızda layığınca uğurlamak istedik seni. Defalarca okuduğum şiirlerinden ses kaydı yaptım. Sevgili Özlem fotoğraflarını bulup klip yaptı. Sosyal medyada paylaştım arka arkaya. Akşama telefon çaldı. Güven Boğa’ydı arayan. Sesi ağlamaklı teşekkür ediyordu izlediği klipten sonra. Hasan Hüseyin GÜNDÜZALP’in hayatta en çok karşılık bulan dizesini anımsadım Güven’in sesini duyunca “ki belki hiçbirimiz yabancı değiliz, tanışmamışız o kadar”. Tanıştığınızı bilmiyordum ta öğrencilik yıllarına dayanıyormuş tanışıklığınız, bildim.
Cumali, Hasan ve Sevim Eser ile buluştuk. Anma ekinliğini konuştuk. Dostlara haber verildi, şiirler paylaştırıldı, şarkılar hazırlandı. Senin sesinden Davuş dinledik önce, dostların Cumali, Hasan, Ali seni anlattılar salondaki diğer dostlarına ve seni yeni tanıyanlara.
"SEN GİDERSEN DAYANAMAZ BU ŞEHİR"
SEVİM ESER'DEN DUYGU DOLU SÖZLER
Diyarbakır’dan tanıştığın Güven Boğa seni anlatıp “Diyarbakır şiirini okudu. Hasan Eser tok sesiyle senin şiirini okudu, ağlamaklı sesiyle Ali Kanar devam etti şiirini okumaya.
Tersakan Sanat Müzik Grubu şarkılarını seslendirirken şiir grubumuz Özlem Gece Eraslan, Baran Arslan, Nurgül Akay ve ben şiirlerini seslendirdik. Duygular gözyaşlarına karıştı, bir dost daha eksildik.
