Tahrir al-Şam, Halep bölgesinde devam eden şiddet olaylarıyla dikkat çekti. 

Suriye Cumhuriyeti ile El Kaide kökenli Heyet Tahrir Şam (HTŞ) arasında Halep kırsalında çatışmalar yaşanıyor. HTŞ'nin bugün kontrolünü ele geçirdiği bölgenin 138 kilometrekarelik bir alana ulaştığı bildirildi.Sabah erken saatlerde başlayan çatışmalarda HTŞ'ye bağlı silahlı gruplar, Halep'in batı kırsalında Akil Tepesi, El Ragib Tepesi, Kuptan Dağı, Debbabat Tepesi, Ancara beldesi, 46. Liva ile ⁠Kefer Besme, Basartun, Hur, ⁠Elkasimiyye, Acil, Bele, Sellum, Kefer Bissin, Şeyh Akil, Hırderkal, Acemi, Ürumsugra ve Uveycil köylerini ele geçirdi.

Güney Kore'de Muhalefet, Sıkıyönetim Kararı Sonrası Devlet Başkanının İstifasını Talep Etti Güney Kore'de Muhalefet, Sıkıyönetim Kararı Sonrası Devlet Başkanının İstifasını Talep Etti

Tahrir al-Şam Kimdir?

Tahrir al-Şam, 2017 yılında kurulan, Suriye iç savaşının en güçlü muhalif gruplarından birisidir. Bu grup, özellikle Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinde etkinlik göstermektedir ve zaman içinde Suriye'deki en önemli cihatçı gruplardan biri haline gelmiştir. Tahrir al-Şam'ın tarihi, farklı cihatçı unsurların birleşimiyle şekillenmiştir ve grubun yapısı sürekli olarak değişmiştir. Ancak genel olarak, grup selefi bir ideolojiye sahip olup, Şeriat hukuku ve İslam devleti kurma amacını gütmektedir.

Tarihçesi

Tahrir al-Şam, Suriye iç savaşının en kanlı dönemlerinde, 2017'deki bir birleşme ile ortaya çıkmıştır. Bu birleşme, Nusra Cephesi (eski El Kaide'nin Suriye kolu), Ahrar el-Şam gibi grupların birleşmesiyle gerçekleşmiştir. Başlangıçta El Kaide ile olan bağlarını reddetmiş ve grup, "İslam Emiri" veya "Şam'ın Kurtuluşu" gibi isimlerle faaliyet göstermiştir. Bu grup, özellikle İdlib ve çevresindeki bölgelerde etkinlik göstererek, Suriye'nin diğer muhalif gruplarıyla sürekli çatışmalar yaşamıştır.

Tahrir al-Şam, 2016 yılında El Kaide'den ayrılmayı ve daha bağımsız bir kimlik oluşturmayı hedeflemiştir. Ancak zaman zaman, grubun El Kaide ile bağlantılarını sürdüren üyelerinin varlığına dair çeşitli raporlar ortaya çıkmıştır. Tahrir al-Şam, bu bağları zaman zaman reddetmiş, ancak uluslararası kamuoyu, grubun ideolojik ve stratejik olarak El Kaide'ye yakın bir çizgide olduğuna dikkat çekmiştir.

Yapısı ve İdeolojisi

Tahrir al-Şam, selefi cihatçı ideolojiye dayanır ve bu, grubun Suriye'de bir İslam devleti kurma amacına hizmet etmektedir. Grup, Suriye'deki hükümetin devrilmesini ve bölgeyi Şeriat hukuku altında yönetmeyi hedeflemektedir. Ayrıca, Tahrir al-Şam, Batı'yı ve Suriye hükümetini düşman olarak kabul etmekte ve onları ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Grubun yönetim kadrosu, askeri ve ideolojik liderlerden oluşur ve genellikle tecrübeli cihatçılardan oluşur.

Tahrir al-Şam’ın özellikle etkili olduğu yerler, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ve çevresindeki bazı bölgeler olup, bu alanlar cihatçıların etkin olduğu son büyük kalelerden biri olmuştur. İdlib'deki nüfuz, Tahrir al-Şam’ın bölgedeki en büyük askeri gücü haline gelmesini sağlamıştır. Ayrıca, grup, yerel halk üzerinde de bazı sosyal ve ekonomik düzenlemeler yaparak kontrolü sağlamaya çalışmaktadır.

Uluslararası Tepkiler ve İlişkiler

Tahrir al-Şam, özellikle Batı ülkeleri ve Suriye hükümeti tarafından terörist bir grup olarak tanımlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, Tahrir al-Şam’ı terörist örgütler listesine almıştır. Ancak, bazı Arap ülkeleri ve bölgesel güçler, bu grubun stratejik olarak Suriye'deki rejime karşı mücadele veren bir aktör olduğunu görmekte ve bazen dolaylı olarak desteklemektedir.

Grubun varlığı, Suriye'deki çatışmanın karmaşıklığını artırmış, özellikle İdlib ve çevresindeki bölgelere yönelik askeri operasyonlarda büyük rol oynamıştır. Tahrir al-Şam, zaman zaman Suriye hükümeti ve Rusya ile yoğun hava bombardımanlarına hedef olmuştur.

Sonuç

Tahrir al-Şam, Suriye iç savaşının en tartışmalı ve güçlü aktörlerinden biri olmaya devam etmektedir. Cihatçı bir grup olarak, ideolojik olarak El Kaide'ye yakın bir duruş sergileyen ve Şeriat devletini kurmayı hedefleyen bu grup, Suriye'deki çatışmaların son bulmaması için önemli bir faktör olmuştur. Ancak, Tahrir al-Şam’ın geleceği, bölgedeki diğer grupların ve uluslararası toplumun tutumlarına bağlı olarak belirsizliğini korumaktadır.

Editör: Haber Merkezi