Tarım Orkam-Sen MYK Üyesi ve Basın Yayın Eğitim Sekreteri Mehmet Kaya tarafından kaleme alınan “Toplu Sözleşme Masası Emekçiler İçin Yoksullaştırma Masası Olmuştur.” başlıklı yazısını olduğu gibi yayınlıyoruz.

Bilindiği üzere bu yıl memur ve memur emeklilerinin 2026 ve 2027 yıllarında alacakları maaş ve diğer mali haklara yönelik 8. Dönem toplu sözleşme yılıydı. Başlangıçta iki konuya değindikten sonra asıl meselemize geçebiliriz. Birincisi toplu sözleşmenin zamanı ve süresidir. Yılın ortasında ve sadece bir aya sıkıştırılması emekçilerin taleplerini ve mücadelesini baltalamaktadır. İkincisi 14 yıldır emekçiler lehine hiçbir ilerleme sağlamayan iktidar ve sarı sendikasının tiyatro müsameresinden ileri gitmemesidir.

27 Ağustos’ta başlayan müsamere bugün ciddiye bile alınmayacak bir ikinci teklif ile devam etmektedir. Taban aylığa 1000 TL zam o da 01 Ocak 2026 yılında geçerli olacak olan bir tekliftir. Enflasyonu dizginleyemeyen iktidarın bu teklifi aslında emekçilere 1 TL teklifidir. Hani paradan sıfır attıkları için övünüyorlardı ya şimdi verdikleri rakamlarda da sıfırlar eriyor.

Masa toplu sözleşme masası olmaktan çıkmış yoksullaştırma masası olmuştur. Hem işveren kanadı olan 23 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı hem de onun yetkilendirdiği sarı sendikası masayı kamu emekçilerini yoksullaştırma masasına dönüşmüştür.

Bu sadece genele ilişkin olan yüzdelik zam oranları değil, hizmet kollarına yönelik kısımda da devam etmektedir. Kamuoyuna yansıyan ve tüm dikkatleri oraya çekilen yüzdelik zamlarla değil, tamamı ile bir fiyaskodur.

Yüzdelik zamlar elbette önemlidir ancak çalışanlar için ise hizmet kollarında alınacak mali ve sosyal haklar ayrıca önemlidir. Ancak yetkilendirilmiş sendika algı ile sadece yüzdelik oran kısmına dikkat çekmekte ve hizmet kollarına yönelik kısmı sümen altı etmektedir.

Masada bulunan yetkili sendika da, yetkili olmayan diğer iki konfederasyon da şeffaf davranmamaktadır. Yapılan müzakere süreci emekçilere aktarılmamakta ve emekçilerin yüzdelik zam oranına hapsetmektedir. Oysa ki uluslararası sözleşmelerde belirtildiği gibi toplu sözleşmeler sadece yüzdelik zam değil, iş koluna ait hak ve sosyal talepleri de içermelidir. Şimdi size birkaç somut veriler ile emekçiler nasıl kandırılıyor anlatacağım.

Yetkili konfederasyon Memur sen 10 hizmet kolunda, Kamu sen ise bir hizmet kolunda yetki almıştır. 8 dönem toplu sözleşme masasına oturmuşlardır. Garabet bir yasa olan 4688 sayılı yasaya göre toplu sözleşme memur sen talepleri ve onun imzalaması ile hayata geçmektedir.

Süreç şeffaf yürütülmüyor ve emekçiler kandırılıyor diye belirttim ya takip ettiğim ve basından duyduklarımız üzerinden özetlemeye çalışacağım. 19 gündür reklam yapan yetkili sendika ön müzakere tamamlandı, müzakere tamamlandı diyerekten sanki tüm talepler kabul görmüş gibi hava estirmektedir. Ancak gerçekler öyle değildir. Memur Sen genele yönelik 171 madde talep sunmuştur. Hükümet 45 maddeyi kapsam dışı bırakmıştır. 70 yeni maddeyi yeni talep olarak müzakere edilebilir bulmuş ve kalan 56 madde ise var olanlardır. Kısacası bunların hiçbiri kabul edilmemiş ki bugün memur sen başkanı daha diğer başlıkların bu süre içinde müzakere edilemeyeceğini beyan etmiştir. Sendika yöneticisi olarak soruyorum 19 gündür neyi müzakere ettiniz?

Toplu sözleşme süreci şeffaf değil diye belirttim ya mesela kapsam dışı kalan maddeler nelerdir bilmiyoruz. Diğer hizmet kollarında kaç tane talep kapsam dışı bırakıldı? Müzakere edilebilir olanlar hangileridir? 19 gün boyunca müzakereler tamamlandı diye söyleyen yetkilendirilmiş sendika bugün iş kolları taleplerinin akıbetinin belli olmadığını açıkladı.

Kendi hizmet kolumuzda yetkili sendika Toç Bir Sen 62 talep sunmuştur. Bunların 7 tanesi bir önceki sözleşmede bulunan ve korunması gerekenler olarak; 20 tanesini önceki sözleşmede bulunan ancak revize edilmesi gerek olarak; 35 tanesini ise yeni talep olarak sunmuştur. Yetkili sendikaya sormak istiyorum. Bunların kaçı kabul edildi? Kaçı kabul edilmedi? Hiçbir açıklama yapılmıyor. Kabul edilmeyen haklar için ne yapacaksınız?

Mersin'de ki Kamu Emekçileri Uyarıyor: Sefalet Dayatmasına Boyun Eğmeyeceğiz!
Mersin'de ki Kamu Emekçileri Uyarıyor: Sefalet Dayatmasına Boyun Eğmeyeceğiz!
İçeriği Görüntüle

Özetle toplu sözleşme masası emekçiler için yoksullaştırma masası olmuştur. Edip Cansever’in dediği gibi...

“Masa da masaymış ha

Bana mısın demedi bu kadar yüke”

Mısralarına bile taş çıkardı. Artık dayanamadı çöktü....

Muhabir: Güven BOĞA