Gazeteciler Timur Soykan ve Barış Pehlivan hakkında, Halk TV’de katıldıkları bir programda sarf ettikleri sözler nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Soykan ve Pehlivan’ın 15 Ekim 2024’te yayınlanan “Şule Aydın ile Kayda Geçsin” programında, yargı ve devlet kurumlarını hedef alan açıklamalar yaptıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı belirtildi. Programa katılan gazeteci Murat Ağırel hakkında ise ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
İddianamede, Soykan ve Pehlivan’ın sözlerinin “eleştiri ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak suç teşkil ettiği” ifade edildi. Savcılık, her iki gazetecinin beyanlarının resmi açıklamalar, açık kaynak araştırmaları ve mesleki deneyimlere dayandığını savunmasına rağmen suçun unsurlarının oluştuğunu ileri sürdü.
İddianamede, Soykan ve Pehlivan hakkında, 15 Ekim 2024'te Halk TV'de yapılan "Şule Aydın ile Kayda Geçsin" isimli programda toplumun adalet duygusunu zedelemeye yönelik şekilde yargı ve devletin diğer kurumlarının basın yayın yoluyla aşağılayıcı yargı görevlilerinin toptan bir anlayışla töhmet altında bırakan sözler sarf ettikleri gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
Programa katılan Murat Ağırel hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı, Timur Soykan'a atılı "cumhurbaşkanına hakaret ve devlet kurum ve organlarını yargı organlarını aşağılama", Barış Pehlivan'a atılı "devlet kurum ve organlarını yargı organlarını aşağılama" suçlarından soruşturma usulü farklı olduğundan bu suçlar yönünden dosyanın ayrılmasına karar verildiği iddianamede yer aldı.
İddianamede, Halk TV'de yayınlanan programa dair yayının RTÜK'ten talep edilerek incelendiği belirtildi.
Timur Soykan'ın savunmasında, beyanlarının resmi makamlarca yapılan açıklamalara, açık kaynak araştırmalarına, siyasi kulislerden elde edilen duyumlara ve mesleki deneyimler sonucu elde edilen bilgilere dayandığını söylediği aktarılan iddianamede, Soykan'ın gazetecilik mesleğinin temel gereği olarak edindiği bilgileri kamuyla gerçeğe uygun şekilde paylaştığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği kaydedildi.
İddianamede, Barış Pehlivan'ın ise 20 yılı aşkın süredir gazetecilik mesleğini icra ettiğini, sözlerinin resmi makamlarca yapılan açıklamalara, açık kaynak araştırmalarına, siyasi kulislerden elde edilen duyumlara ve mesleki deneyimler sonucu elde edilen bilgilere dayandığını, eylemlerin ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, atılı suçların maddi manevi unsurlarının oluşmadığını, hakkında kovuşturmaya yer yok kararı verilmesini talep ettiğini söylediği aktarıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları ışığında, yazılı, görsel basında yayınlanacak haberde, öncelikle yayınlanacak haberin olması, bu haberin gerçeğe aykırı bilgi içermemesi, bunu yapan kişinin amacı ve kastı kamuoyunu doğru bilgilendirmesi olması gerektiği iddianamede kaydedildi.
İddianamede, yapılan haberin halk arasında endişe, korku ve paniğe sebep olmaması, yapılan haberin kamu düzeni, yada kişi ya da kurumların saygınlığını zedeleme kastı taşımaması, haberin görünür gerçekle örtüşüp, haber içeriğinin ona tabi kurumlar ya da kişilerden teyidi gerektiği, hususlarının yerine getirilerek yayınlanması gerektiğine yer verildi.
Bu kapsamdan sanıklar Soykan ve Pehlivan'ın programda söyledikleri sözlerin, suç teşkil ettiğinin belirtildiği iddianamede, programda eleştiri, basın yolu ile düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan ve atılı suçlara temas eden ifadelerde bulundukları aktarıldı.
Hazırlanan iddianamede sanıklar Timur Soykan ve Barış Pehlivan hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Değerlendirilmek üzere Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame kabul edildi
İddianame, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Soykan ve Pehlivan’ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.