"48 yıllık meslek yaşamım boyunca 2 dönem yönetim kurulu üyeliği, 3 dönem Şube Başkanlığı yapmış bir meslektaşınız olarak hiçbir dönemde inşaat mühendisliğinin etik değerlerinden, TMMOB ve İMO’nun ilke yaklaşımlarından asla taviz vermedim."

İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi 25. Olağan Genel Kurulu Yaşar Kemal Kültür Merkezinde Gerçekleşti.

Ekran Görüntüsü 2024 02 10 145906

Divan Başkanlığını Abdullah Bakır'ın, Divan Başkan Yardımcılıklarını Mehmet Temur ve Halil Öderoldu'nun, Yazmanlığı Ayşen Uras ve Berker Kükürt'ün yaptığı 25. Olağan Genel Kurul saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Aladağ Belediye Başkanı Mustafa Akgedik, bir çok siyasi parti, sendika, emek ve meslek örgütünün temsilciside Genel Kurul'a katılım sağladı.

İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur tarafından yapılan açılış konuşmasında şu sorunlar dile getirildi;

Yönetim kurulumuz ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gönül isterdi ki; dünyada bölgesel savaşların yaşanmadığı, yoksulluğun ve açlığın olmadığı, farklı gelişmişlik düzeyindeki ülke halklarının, sömürülmediği, vb. sorunlarla insanların muhatap olmadığı, güllük- gülistanlık bir dünya ve bunlardan ziyadesiyle etkilenmeyen Türkiye şartlarında karşınızda olalım.

Maalesef bu; yaşadığımız şartlarda mümkün görünmüyor.

Hemen her kesimden insanlarımızın, yaşadığı şartlardan memnuniyetsizlikleri dile getirme isteklerine bir biçimde set çekilip, en insani taleplerine bile, bir dakikada “terörist, vatan haini”, “kökü dışarıda akımların uzantıları” yaftası yapıştırılıyor.

Örnek mi? En basitinden,

Bodrum – Akbelen’de; ormanına, zeytinine, suyuna, havasına sahip çıkamaya çalışan mazlum ve masum yöre halkı, çok sert müdahalelerle karşılaşıyor. Bir dakikada terörist ilan ediliyor. İş makinalarına karşı ağacına sarılmış o yaşlı kadını nasıl terörist yaptınız.

Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkün.

Ülkenin içinde bulunduğu ahval ve şeraitten mühendis. mimarların, plancıların etkilenmemesi de elbette mümkün değil. 

Kadim çağlardan bu yana insanların ve bulundukları toplumlarının yaşam konforunu sağlayıp, artırmaya çalışanlar hep mühendisler olmuştur.

Bu nedenle; tüm dünyada inşaat mühendisleri civil engineering yani ‘medeniyet mühendisleri’ olarak isimlendirilmektedir.

Ama günümüzde, özellikle inşaat mühendisleri; asli görevlerini yerine getirmeye çalışırken çok zor şartlar altında yaşamaktadır.

Whatsapp Image 2024 02 10 At 14.53.52 (3)

Sırası ile;

1 – Hemen her şehirde açılan üniversitelere, bir de bıtrık gibi çoğalan özel vakıf üniversiteleri eklenince kontenjandaki mezun sayısı arttı.

Buna karşılık yatırımlar yaşanan ekonomik krizden dolayı artmadı.

Bu durum işsizlik sorununu getirdi. Özellikle 0 – 5 yıllık mühendislerde % 20’nin üzerinde.

Arz talep dengesi bozulunca ortaya çıkan ücretler de hemen her inşai sektörde yerlerde sürünmeye başladı. Öyle ki asgari ücretin altına da indi.

2 – Bir de tıpta, hukukta olduğu gibi baraj puan sıralaması olmayınca + 2 matematik, + fizik sorusu çözmemiş adaylar 300 bininci sıradan inşaat mühendisliği bölümüne girdiler: Bu da mezunların nitelik sorununu gündeme getirdi.  YÖK’ün de bölümlerin müfredat programlarına sık sık müdahalesi soruna tuz biber ekti.

3 – TMMOB ve ilgili Odalarının her yıl yayımladığı “ Mühendis Mim. Şeh. Plancılarının asgari ücret skalaları da, “bir ülkede bir asgari ücret olur” safsatası ile karşılaştı. 20 küsur yıldır var olan Rekabet Kurumunun müdahalesi ile karşılaştı. Ülkede fiyatlar 8 – 10 katına çıkarken hiç müdahale etmeyen Rekabet Kurumu, “serbest piyasa koşulları” gerekçesi ile Danıştay 6. Dairesinin yolunu tuttu.

Açılan davalar hep aleyhimize sonuçlandı.

4 – Yine her yıl yayımladığımız “ Statik ve B. A. Proje ve Mühendislik Hizmetleri Tavsiye edilen asgari ücret” tarifeleri de aynı muameleye tabi tutuldu.

Whatsapp Image 2024 02 10 At 14.53.52 (2)

Değerli Meslektaşlarımız, Değerli Konuklar,

TMMOB ve ilgili Odaları; bilimin üretildiği, teknik önermelerin dile getirildiği ihtisas kuruluşlarıyız. Bu durum ilgilisi ve muhatapları tarafından özgürce kullanılıp tüketilmektedir.

“Eyy” Rekabet Kurumu, bizler, mühendis mimarlar pazarda domates hıyar satmıyoruz.

Bilim ve teknik; serbest rekabet koşullarına terk edilemez.

Edilince de işte karşınıza 6 Şubat çıkar.

Bu; sıralamaya çalıştığım dört başlıkta sorunlarımız; elbette domino etkisi ile ötelenmekte, gerek özel, gerek kamuda çalışan, emekli olan her meslektaşımızı derinden etkilemektedir.

Bu sıralamaya çalıştığımız ana sorunlar yaklaşık 20 küsur yılda ortaya çıktı.

Ben ve daha alt yaş grubu meslektaşlarımız da bu sorunları (çok özel durumlar hariç) pek yaşamadı.

Değerli Meslektaşlarım;

Bazı arkadaşlar ve kesimler bizlere, Odalarda, “siyaset yapıyorlar” diye sitem ediyorlar.

Peki, bu yıkıcı sorunlar; bizlerden, birbirimizle olan sorunlarımızdan mı kaynaklanıyor?

Hayır!

TMMOB ve Odaları yasa oyucu değildir!

Neden kaynaklanır?

“Siyaset Kurumundan” kaynaklanıyor.

O zaman çözümü de siyaset kurumundan istemek durumundayız.

Eğer buna “siyaset yapıyorsunuz” diyorsanız, kusura bakmayın bunu yapmaya devam edeceğiz.

Aslında çözüm oldukça basit:

6235 Sayılı TMMOB yasasına bir cümle eklemek yeterli. “Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Ücret ve Hizmet Bedellerini, Sicillerini, TMMOB ve İlgili Odaları Belirler”

Ama nerde? Anayasanın 135. Maddesi olmasa TMMOB’yi bir günde kapatırlar.

Değerli Meslektaşlarım, Sayın Konuklar,

Yıllardır oldukça dertliyiz. Ve bunları sizlerle hep birlikte yaşadık. Daha fazlasını sıralamak istemiyorum. Fakat çözüm için azim ve kararlılıkla mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini isterim.

Bilindiği üzere Salı günü 6 Şubat’ta depremin 1. Yılını yaşadık. Bölgede ve ilimizde çeşitli anma, unutturmama, yaşanan sefaleti dile getirme gibi etkinlikler yapıldı.

Bakan Tekin: Öğretmen atamalarında mülakat yapacağız! Bakan Tekin: Öğretmen atamalarında mülakat yapacağız!

Ama daha önce 18-19-20 Ocak tarihlerinde İMO ve Adana Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği “Şubat 2023 Depremleri” Sempozyumu gerçekleştirildi.

Konusunda önde gelen bilim insanları; yaşananları görüntüleri ile anlatıp, gerekli önlemlerin alınmasındaki önerilerini ayrıntıları ile sundular.

Aynı konuda bu hafta başında 6 Şubat Salı günü ABB ve İMO’nun düzenlediği “Binalar Neden Yıkılıyor” temalı Çalıştayı gerçekleştirdik.

Burada bulunan meslektaşlarımızın hemen tamamına yakını da bu iki etkinliği izledi.

Zaten 1 yıldır tüm meslektaşlarımız, halkımız ve depremzedeler de olan biteni, çeşitli etkinlik, yazılı- görsel medya ortamında yakından takip ettiler.

Bu nedenle; her düzeydeki merkezi yetkililerin, son günlerdeki sayısal ve zaman boyutunda yaptıkları revize edilmiş “vaatleri” ve bunların uçuşan rakamlarını verip zamanınızı almayacağım.

Sadece 53 binden fazla can kaybına, 40 binden fazla binanın yıkımına yol açan, Şubat 2023 depremlerinin teknik nedenlerini sıralayıp bitireceğim.

1-  ZAYIF ZEMİN KOŞULLARI

2-  MALZEME ZAFİYETLERİ (Beton, Ba donatısı)

3-  KONSTRÜKTİF (Yapısal) ZAFİYETLER

4-  YAPI DÜZENSİZLİKLERİNİN YARATTIĞI HASARLAR

5-  SONRADAN YAPILAN BİLİNÇSİZ TADİLAT ve MÜDAHALELER

6-  YIPRANMIŞLIK ve BAKIMSIZLIKTIR

Bu nedenlerin birden fazlasının bir araya gelmesi hasar ve yıkım oranlarını artırmaktadır.

Değerli Meslektaşlarım, Sayın Konuklar,

Bu zafiyetlerin ortadan kaldırılması için görev, 1999 Marmara Depreminden sonra önce 595 Sayılı KHK, ardından 4708 sayılı yasa ile Yapı Denetim Kuruluşlarına verilmiştir. Ülke genelinde bu kuruluşlar oluşturulmuş, halen de çalışmalarına devam etmektedirler.

Yasa gereği tamamı mühendis mimar olan ve üyelerimizin hatırı sayılır bir çoğunluğu bu kuruluşlarda çalışmaktadır.

Fakat başında sıraladığım inşaat mühendislerinin sorunları buralarda da devam etmekle birlikte, yapı denetim kuruluşlarında daha vahim sorunlar yaşanmaktadır.

Adana’da faaliyet gösteren 48 yapı denim kuruluşunun 40’ından fazlasını bizzat yerinde ziyaret edip, karşılıklı sorunları tespit etmeye çalıştık.

Yine Sırası ile;

·       Olağanüstü artan maliyetlerin bu kuruluşlara yeterince yansıtılmaması,

·       Düşük ücretlere karşılık en büyük maliyet unsuru olarak gördükleri mühendis mimarların ücret ve giderlerini kısmaya çalışmakta, bu durum da denetim hizmetlerini zaafa uğratmaktadır.

·       Daha da vahimi Denetim Elemanları, şantiyede müteahhidinden, pompacısına, miksercisine, kalıp- demir işçilerine kadar taciz, engelleme ve hatta silahlı saldırıya uğramaktadır.

·       1 Şubat 2024 günü, Şantiyede denetim görevini yapan makine mühendisi arkadaşımız müteahhidin abisi tarafından silahla ayağından vurulmuştur.

·       Bu durum Türkiye’nin hemen her ilinde yaşanmakta olup, kabul edilemez bir durumdur

·       Bu istenmeyen olumsuz davranışları çoğaltmak mümkündür.   

Bu nedenlerle; İnşaat Mühendisleri Odası olarak; yapı denetim sisteminde; Proje ve Uygulama Denetiminin birbirinden ayrılmasını, kamu bünyesinde ülke genelinde ihtiyaç duyulan yer ve miktarda idari özerkliğe ve güvenceye sahip Etüt ve Proje Birimleri oluşturulmalıdır.

Yapı denetim Kuruluşları doğrudan kamu tarafından görevlendirilmiş birimler olarak çalışmalıdır.

Yapı denetim kuruluşları ile müteahhit ve / veya yapı sahibi arasında herhangi bir mali ve idari bağlantı olmamalıdır. Yapı denetim ücretleri doğrudan kamu tarafından ödenmeli ve bu kuruluşlar doğrudan kamuya karşı sorumlu olmalıdır.

Hazır beton üreticileri kalıpçı, demirci vb. unsurlar da bu sisteme entegre edilip yükümlülükleri ve uygulanacak yaptırımlar tanımlanmalı ve sıkı takibi yapılmalıdır.

Ekran Görüntüsü 2024 02 10 145957

Değerli Meslektaşlarımız, Sayın Konuklar,

Şubat 2023 depremlerinde ölümlü yıkımlara açılan ceza ve diğer hukuk davalarında henüz net bir sorumlulukları tespit edilmemiş meslektaşlarımız vardır.

Ölümlü yıkımlardan bölgede 150’ye yakın mühendis mimar tutuklu yargılanmaktadır.

Maddi hatalarla dolu bilirkişi raporları ile üyelerimiz yargılanmakta ve günah keçisi ilan edilmeye çalışılmaktadır.

İMO olarak halen yürütülmekte olan yargı süreçleri kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında izlenmesini öngördüğümüz rasyonel ve adil yaklaşım, yıkılan binanın projesinin doğrusal elastik olmayan gerçek bina davranışını  çok daha doğru bir şekilde dikkate alan Şekil Değiştirmeye Göre değerlendirme yaklaşımıdır.

Sonuç olarak, proje kusurlarının yıkımı nasıl ve ne derecede etkilediği makul gerekçelerle açıklanamaz ise, proje mühendisinin teknik olarak sorumlu tutulması söz konusu olamamalıdır.

Benim açımdan bir dönemin sonuna geldik.

2020 Şubat’tan buyana yürüttüğüm İMO Adana Şube Başkanlığından dakikalar sonra ayrılmış olacağım.

48 yıllık meslek yaşamım boyunca 2 dönem yönetim kurulu üyeliği, 3 dönem Şube Başkanlığı yapmış bir meslektaşınız olarak hiçbir dönemde inşaat mühendisliğinin etik değerlerinden, TMMOB ve İMO’nun ilke yaklaşımlarından asla taviz vermedim.

Bundan sonra da vermeyeceğim.

Ankara’da TMMOB’de yakından tanıma ve çalışma  fırsatı bulduğum Efsane Başkanımız merhum Teoman Öztürk’ün sözleri ile bitirmek istiyorum:

“Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız.”

Saygılarımla….

Whatsapp Image 2024 02 10 At 14.57.52

Editör: Haber Merkezi