İKTİDARIN HEPİMİZLE DALGA GEÇEN TEKLİFİNE KARŞI YETKİNİN ASIL SAHİPLERİNİ G(Ö)REVE ÇAĞIRIYORUZ!

Whatsapp Image 2025 08 15 At 19.14.26

Kamu İşveren Heyeti’nin ikinci zam teklifini “çay-simit zammı” olarak niteleyen KESK, “Ortada toplu sözleşme teklifi yok, tehdit var” diyerek 18 Ağustos’ta tüm kamu emekçilerini 1 günlük g(ö)reve çağırdı.

ANKARA – Kamu İşveren Heyeti’nin kamu emekçilerine sefalet ve yoksulluk dayatan ikinci teklifini açıklaması üzerine KESK, bugün Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) önünde ve tüm illerde eş zamanlı olarak protesto eylemleri gerçekleştirdi. Basın açıklamasını KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz okudu.

Toplu sözleşme görüşmelerinin başlangıcından bu yana geçen süreçte hükümetin ilk teklifini 12 Ağustos’ta, yani görüşmelerin başlamasından tam 16 gün sonra açıkladığını hatırlatan Karagöz, iktidarın bu teklifle kamu emekçilerini açıkça yoksulluğa mahkûm ettiğini söyledi.

Kahveci: En Düşük Memur Maaşı 70 Bin Civarında Olmalı
Kahveci: En Düşük Memur Maaşı 70 Bin Civarında Olmalı
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 08 15 At 19.15.13

İlk Teklif: Sefaletin İlanı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan ilk teklife göre;

  • 2026 yılı ilk altı ayı için %10, ikinci altı ayı için %6,

  • 2027 yılı ilk altı ayı için %4, ikinci altı ayı için %4 zam öngörülmüştü.

KESK, bu rakamların konfederasyonların taleplerinin dörtte birine bile ulaşmadığını, bu nedenle kamuoyunda “sefalet teklifi” olarak nitelendirildiğini vurguladı.

İkinci Teklif: Çay-Simit Zammı

Bugün açıklanan ikinci teklifte ise ilk teklifin üzerine yalnızca 1.000 TL taban aylık artışı eklenerek, en düşük maaşa 2 puan, ortalama maaşlara ise 1,5 puanlık artış önerildi. Üstelik iki yıl için geçerli olan bu teklifte enflasyon farkı bile bulunmuyor.

KESK Eş Genel Başkanı Karagöz, “Hükümet, günlük bir çay ve simit parasına denk gelen artışla milyonlarla dalga geçmektedir” dedi.

“Bu Teklifte Ne Var?” Sorusu ve Cevap: YOK!

Karagöz, teklifin kamu emekçileri ve emekliler açısından hiçbir temel talebi karşılamadığını belirterek şu soruları sıraladı:

  • İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı?

  • 18.680 TL’lik ilave seyyanen ödeneğin taban aylığa ve emeklilere yansıtılması var mı?

  • Tüm ek ödemelerin taban aylığa eklenmesi var mı?

  • Kira yardımı, refahtan pay, gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi var mı?

  • Ücretsiz servis, yemek, ulaşım hakkı var mı?

  • Güvencesiz istihdama son verilmesi var mı?

  • Ücretsiz kreşler veya kreş yardımı var mı?

  • Mülakatın kaldırılması var mı?

  • Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın son bulması var mı?

  • Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi var mı?

Yanıt: YOK.

“Ortada Teklif Yok, Tehdit Var”

KESK’e göre hükümetin sunduğu şey bir toplu sözleşme teklifi değil;

  • 4 milyonu aşkın kamu emekçisine daha fazla yoksulluk,

  • 2,5 milyon kamu emeklisine daha fazla sefalet teklifidir.

Karagöz, 13 yılda 7 kez aynı tabloyla karşılaşıldığını, sistemin yapısal sorunları düzeltilmeden iktidarın benzer dayatmalara devam edeceğini söyledi.

Hakem Kurulu Eleştirisi

Hakem Kurulu’nun bağımsız olmadığını, 11 üyesinden 7’sinin doğrudan veya dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atandığını hatırlatan KESK, kurulun bugüne kadar hükümetin “noterliği”nden öteye geçmediğini vurguladı.

Mücadele Çağrısı

KESK, masada “yetkili” sıfatıyla oturan konfederasyonlara ve sendikalara şu uyarılarda bulundu:

  • “Hepimizle dalga geçen bu teklife değer yüklemeyin.”

  • “Kamu emekçilerinden gizli pazarlık yürütmeyin.”

  • “Birkaç puanlık artışlarla yetinmeyin.”

  • “Hakem Kurulu’na topu atmayın.”

18 Ağustos’ta 1 Günlük G(Ö)REV

KESK, tüm konfederasyonları, sendikaları ve kamu emekçilerini 18 Ağustos Pazartesi günü üretimden gelen güçlerini kullanarak 1 gün iş bırakmaya çağırdı.

Karagöz, sözlerini şu çağrıyla bitirdi:

“Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunlar için kenetlenmesinden geçiyor. Hepimiz aynı gemideyiz diyenlere karşı, geminin gerçek sahipleri olarak emeğimizin karşılığını istiyoruz. Hak verilmez, mücadele ile alınır.”

Muhabir: Güven BOĞA