Gözaltılar Hukuki Değil, Siyasi Operasyonlardır
Dün sabah, bir kez daha AKP iktidarının haksız ve hukuksuz operasyonlarıyla güne uyandık.
19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alarak başlatılan ve neredeyse her hafta yeni bir dalgasına tanıklık ettiğimiz yargı güdümlü siyasi operasyonların sonuncusu, 31 Mayıs sabahı gerçekleştirildi. Operasyonda; Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı, Beşiktaş, Avcılar ve Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcıları ile eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun da aralarında olduğu toplam 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Halk İradesini Gasp Etmenin Gerekçesi Olamaz
19 Mart’taki ilk operasyonun ardından ülke genelinde yükselen kitlesel tepkiler sonucu asıl amacı olan İstanbul başta olmak üzere birçok belediyeye kayyım atamakta geri adım atan iktidar, kamuoyunda inandırıcılığı olmayan “yolsuzluk” iddialarını; baskı, korku, tehdit ve rüşvetle elde edilen itirafçılarla derinleştirerek yeni gözaltılarla sürdürmektedir.
Şafak Baskınlarıyla Gözdağı Veriliyor
Haklarındaki herhangi bir iddiaya karşı savcılığa gidip ifade verebilecek durumda olan belediye başkanları, yöneticiler ve belediye çalışanlarının evlerine sabaha karşı baskın yapılarak gözaltına alınmaları, hukuki değil siyasidir. Bu yöntemler, doğrudan AKP iktidarına boyun eğmeyen belediyelere ve onların şahsında tüm muhalefete açık bir gözdağıdır.
Belediyeleri Ele Geçirme Planı Açıkça Ortadadır
İstanbul’dan Adana’ya uzanan bu son operasyon dalgası, iktidarın kendisine hizmet etmeyen belediyeleri halktan kopararak işlevsizleştirmeyi, yerelde ve genelde kendisine alternatif olan tüm siyasi ve toplumsal duruşları baskı, zor ve gözaltılarla etkisizleştirmeyi hedeflediğini bir kez daha göstermiştir.
Bu Kararların Hukukla Hiçbir İlgisi Yoktur
Bugünkü operasyonun da, tıpkı önceki dalgalar gibi hukuki hiçbir gerekçeye dayanmadan görevden almalar ve tutuklamalarla sonuçlanması ihtimali bulunmaktadır. Ancak toplumun büyük çoğunluğu tarafından bilindiği üzere bu kararların hukukla uzak yakın ilgisi yoktur; tamamı siyasidir.
Bu Saldırılar Yalnızca Belediyelere Değil, Demokrasiyedir
Aleni hukuksuzluklarla halkı korkutup sindirmeye çalışan bu siyasi operasyonlar yalnızca belli başlı belediyelere değil; demokrasimize, adalete, toplumsal barışa ve özgürlüklere yöneliktir. İktidar, faşizan yöntemlerle kendi otoritesini pekiştirme uğraşındadır.
Çağrımızdır: Hukuksuzluklara Son Verin, Gözaltındakileri Derhal Serbest Bırakın
İktidara çağrımız açık ve nettir:
19 Mart sonrasında ülkenin dört bir yanında meydanlara çıkan milyonların demokrasi, adalet, barış ve özgürlük haykırışlarına kulak verin. Hiçbir meşruiyeti olmayan bu anti-demokratik siyasi operasyonlara derhal son verin.
Gözaltına aldığınız belediye başkanlarını, başkan yardımcılarını, belediye çalışanlarını ve diğer tüm muhalif siyasetçileri derhal serbest bırakın. Halkın demokratik iradesini yok sayan kayyım uygulamalarına da son verin.
TÜM BEL-SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası