LOS ANGELES – ABD’nin Los Angeles kentinde, göçmenlere yönelik düzenlenen gözaltı operasyonlarının ardından başlayan protestolar genişleyerek devam ediyor. Yaşanan gelişmelerin ardından kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yerel yönetim ve federal hükümet arasındaki gerilim ise giderek artıyor.
İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi (ICE) tarafından düzenlenen gözaltı operasyonları, ülkedeki göçmen karşıtı politikaların yeni bir kriz başlığına dönüşmesine neden oldu. Operasyonların ardından binlerce kişi Los Angeles sokaklarında protesto gösterileri düzenlemeye başladı. Gösteriler zamanla sertleşti; bazı bölgelerde vandalizm ve yağma olayları yaşandı.
Belediye Başkanı Karen Bass, kamu güvenliğini sağlamak amacıyla kent merkezinde saat 20.00 ile 06.00 arasında sokağa çıkma yasağı ilan ettiklerini duyurdu. Yasağın protesto olaylarının yoğunlaştığı bölgelerde uygulanacağı, sağlık çalışanları, medya mensupları ve bölge sakinlerinin bu yasaktan muaf tutulacağı bildirildi.
Asker Sokakta: Federal Müdahale Tartışması
Protestoların yayılması üzerine ABD Başkanı Donald Trump, bölgeye 4.000 Ulusal Muhafız ve 700 Deniz Piyadesi sevk edilmesi talimatını verdi. Federal güçlerin görevinin yalnızca kamu binalarını korumak olduğu belirtilse de, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, bu müdahaleyi "demokrasiye açık bir saldırı" olarak niteledi. Newsom, federal mahkemeye başvurarak müdahalenin yasal dayanağının incelenmesini talep etti.
200 Gözaltı, Onlarca İş Yeri Tahrip Edildi
Polis kaynaklarından edinilen bilgilere göre, protestolar sırasında 200'den fazla kişi gözaltına alındı. Olaylar sırasında 23 iş yeri yağmalandı, çok sayıda kamu ve özel mülk zarar gördü. Belediye Başkanı Bass, alınan önlemlerin temel amacının kentteki huzur ve düzeni sağlamak olduğunu belirtti.
Göç Politikası Üzerine Ulusal Tartışma
Göçmen hakları savunucuları, ICE operasyonlarını "insan hakları ihlali" olarak değerlendirirken, yönetimin yaklaşımını eleştiriyor. Kentteki olaylar, göç politikalarının sadece yerel değil, federal düzeyde de bir kriz alanı haline geldiğini gösteriyor.
Vali Newsom’un açıklaması dikkat çekiciydi:
“Anayasayı çiğneyerek orduyu şehirlerimizin sokaklarına sürmek, halkın ifade özgürlüğünü bastırmak anlamına gelir. Bu açıkça demokrasiye yönelik bir saldırıdır.”
Editör Notu:
Los Angeles’ta yaşanan bu gelişmeler, sadece göç politikalarının değil, demokratik haklar, güvenlik ve anayasal sınırlar açısından da Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor. Gözler hem sokakta hem de mahkemelerde...