Eğitim Sen ve Eğitim-İş, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin açıklama yaptı. Sendikalar, 2025–2026 eğitim-öğretim yılının 1 Eylül itibarıyla eğitim emekçileri için başladığını, 8 Eylül’de ise öğrencilerin okullara döneceğini hatırlatarak, sürecin Adana’da da birçok sorunla açıldığını vurguladı. Özellikle norm güncellemeleri yapılmadan re’sen gerçekleştirilen atamaların eğitim emekçilerini mağdur ettiğini belirten sendika temsilcileri, “Eğitim emekçilerini öğrencilerinden, öğrencileri öğretmenlerinden mahrum bırakan bu hukuksuz norm atamalarına derhal son verilmelidir” dedi.

Hatice Hazar: “Norm Fazlası Re’sen Atamalar ve Alan Dışı Görevlendirmeler Derhal Durdurulmalıdır!”
Hatice Hazar: “Norm Fazlası Re’sen Atamalar ve Alan Dışı Görevlendirmeler Derhal Durdurulmalıdır!”
İçeriği Görüntüle

Eğitim Sen Adana Şube ve Eğitim-İş Adana 2 No'lu Şube tarafından Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, 2025-2026 eğitim öğretim yılının hem eğitim emekçileri hem de öğrenciler ve veliler açısından ciddi sorunlarla başladığı vurgulandı. Eğitim Sen adına Şube Başkanı Cudi İmrek, Eğitim-İş adına ise Adana 2 No'lu Şube Başkanı Sema Akgün ayrı ayrı metinler okudu. Hürriyetçi Eğitim Sen Adana 1 No'lu Şube Başkanı Mehmet Akif Özcan'da eğitim politikalarına değindi.

Whatsapp Image 2025 09 05 At 13.36.01 (4)

Eğitim-İş: "Norm Fazlası Re’sen Atamalar Hukuksuz Bir Sürgün Politikasıdır"

Eğitim-İş Adana 2 No'lu Şube Başkanı Sema Akgün tarafından okunan açıklamada ise Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki adaletsizlik ve keyfiyetin kural haline geldiği belirtildi. Akgün, "norm fazlası" bahanesiyle yapılan re’sen atamaların öğretmenlerin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikası olduğunu ifade etti.

Açıklamada öne çıkan sorunlar şunlardı:

  • MEB'in Cezalandıran Rolü: Yusuf Tekin döneminde MEB'in öğretmeni koruyan değil, cezalandıran bir kuruma dönüştüğü belirtildi.
  • Norm Fazlası Oluşumu: Normlar güncellenmemekte, Talim Terbiye Kurulu'nun daralttığı alanlar ve okul müdürlerinin inisiyatifine bırakılan seçmeli dersler nedeniyle bilişimden görsel sanatlara, müzikten felsefeye, matematikten daha birçok alana kadar ders saatleri azaltılmış ve yüzlerce öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür.
  • İnsanlık Dışı Atama Örnekleri: Hamile bir öğretmenin 266 km uzaklıktaki Seydikemer’den Bodrum’a sürgün edilmesi, bir başka öğretmenin Isparta’da 179 km yolu 3 vasıta değiştirerek ve belli bir mesafeyi yürüyerek gitmek zorunda kalması gibi örnekler verildi. Bu uygulamaların AKP’nin "Aile Yılı" söylemiyle çeliştiği ve aile bütünlüklerini parçaladığı vurgulandı.
  • Hukuksuz "İlçe Grubu" Uygulaması: 2025 yılı Ağustos ayında yapılan atamalarda mevzuatta yeri olmayan "ilçe grubu" uygulamasına gidilmesiyle, birbirinden uzak ve ulaşımı imkânsız ilçelerin aynı gruba alınarak öğretmenlerin yüzlerce kilometreye zorunlu gönderildiği ve ciddi mağduriyetler yaratıldığı belirtildi.
  • Öğretmenlik Meslek Kanunu İhlalleri: ÖMK’nın 6. maddesinin il içinde tercih hakkı tanınmadan re’sen atama yapılamayacağını açıkça belirttiği halde Bakanlığın hukuku çiğnediği ifade edildi. Ayrıca ÖMK’nın 7. maddesindeki yönetmelik yayımlanmamışken, sözleşmeli öğretmen yönetmeliğinin kadrolu öğretmenlere uygulanmasının tamamen hukuksuz olduğu dile getirildi.
  • Eğitim-İş'in Hukuki Mücadelesi: Eğitim-İş’in daha önce açtığı davalarla (Kasım 2024'te kazanılan davalar gibi) Danıştay’ın yürütmeyi durdurduğu ve atamaları iptal ettiği hatırlatıldı. Nisan 2025 düzenlemelerine ve ilçe gruplarına karşı da dava açıldığı, mağdur öğretmenlerin bireysel davalarının sürdüğü bildirildi.
  • Branş Dışı Görevlendirmeler: Norm fazlası öğretmenlerin isteği ve branşı dikkate alınmaksızın, branşı ve kademesi dışında re’sen görevlendirilmesi (örneğin lise İngilizce öğretmeninin özel eğitim anaokuluna, lise tarih öğretmeninin ilkokul özel eğitim sınıfına gönderilmesi) gibi uygulamaların mesleki uzmanlık alanlarını yok saydığı, itibarı zedelediği ve eğitimin niteliğini düşürdüğü vurgulandı.
  • Talepler: Eğitim-İş, MEB’in plansızlığının ve beceriksizliğinin bedelinin öğretmenlere ödetilemeyeceğini, hukuka aykırı bu sürecin derhal sonlandırılması ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini belirtti. Öğretmenlerin yanında olmaya ve hukuki yollara başvurmaya devam edeceklerinin altı çizildi.

Eğitim Sen: "Eğitim Emekçileri Hukuksuz Atamalara, Veliler Yüksek Masraflara Mahkum Edildi"

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Cudi İmrek tarafından okunan açıklamada, 2025-2026 eğitim öğretim yılının 1 Eylül'de eğitim emekçileri için, 8 Eylül'de ise öğrenciler için sorunlarla başladığı belirtildi. İmrek, ağustos sonunda norm güncellemeleri yapılmadan eğitim emekçilerinin re’sen atamalara maruz bırakılmasını "hukuksuz bir sorun" olarak nitelendirdi ve bu uygulamanın bir an önce son bulması gerektiğini ifade etti.

Whatsapp Image 2025 09 05 At 13.36.01 (1)

Açıklamanın ana odak noktalarından biri de velilerin sırtına yüklenen eğitim masraflarıydı:

  • Artan Ekonomik Yük: Derinleşen ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle kayıt ücretleri, zorunlu bağışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri ve kırtasiye ürünlerine gelen zamlar, dar ve orta gelirli aileler için büyük bir yük oluşturmaktadır.
  • Kırtasiye Masraflarındaki Fahiş Artış: Geçtiğimiz yıl yüksek olan kırtasiye fiyatları, bu yıl yüzde 60’ı aşan artışlarla daha da ağırlaştı.
    • Bir ilkokul öğrencisinin çantası ortalama 2.800 – 3.800 TL'ye dolarken, ortaokul ve lise seviyesindeki bir öğrencinin çantası ise 4.000 – 5.800 TL'ye ulaşmaktadır.
    • Çanta, kalem kutusu, kalem setleri, boyalar, defterler, silgi, kalemtıraş, cetvel takımı, yapıştırıcı gibi temel malzemelerin maliyetleri tek tek sıralandı. Lise öğrencileri için dosya, klasör ve hesap makinesi gibi ek gereksinimler bütçeyi daha da artırmaktadır.
  • Enflasyonun Üzerinde Artış: TÜİK'in Ağustos 2025 için yüzde 33 olarak açıkladığı resmi enflasyona rağmen, eğitim masraflarındaki ortalama artışın yüzde 60’ın üzerinde olduğu vurgulandı.
  • Asgari Ücretli Ailelerin Durumu: Asgari ücretli bir ailenin sadece bir öğrencinin kırtasiye masrafı, aylık gelirinin yüzde 15-20’sine denk gelmektedir. Bu rakama okul servisi, yemek ve kıyafet gibi ek giderler dahil değildir.
  • Adana'da Servis Ücretleri: Adana genelinde artan servis ücretleri, en kısa mesafede yıllık 23.700 TL, en uzak mesafede ise 36.045 TL gibi yüksek meblağlara ulaşarak velilere büyük bir yük getirmekte ve eğitime erişimi engellemektedir.
  • Eğitimde Eşitsizlik: Bu masraflar, çocukların eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanmasını engelleyerek eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştiren politik bir sorundur.
  • Devletin Sorumluluğu: Eğitim Sen, eğitimin anayasal bir hak olduğunu ve temel okul ihtiyaçlarının karşılanmasının devletin asli görevi olduğunu belirtti. Devletin kamusal sorumluluk üstlenerek öğrencilere ücretsiz veya destekli kırtasiye sağlaması, eğitim bütçesinin en az iki kat artırılması, bağış uygulamalarının kesinlikle yasaklanması ve kamusal eğitim anlayışının güçlendirilmesi talep edildi.


Her üç sendika da, kamuoyuna yaptıkları ortak çağrıda, kamusal, parasız ve eşit eğitim hakkı mücadelesinin sonuna kadar sürdürüleceğini belirttiler.

Whatsapp Image 2025 09 05 At 13.36.01

Muhabir: Güven BOĞA