"TBMM’de kurulan resmi ismiyle “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” tarafından dinlenecek kurumlar arasında ekoloji örgütleri de önerildi. Komisyon’un ekoloji örgütlerini davet edip etmeyeceğini ve nasıl bir çalışma yöntemi benimseyeceğini yakından izliyoruz. Ancak bizler için önemli olan, söyleyeceğimiz sözü mümkün olduğunca kolektif ve kapsamlı hale getirerek, Komisyon’un ve daha da önemlisi toplumun gündemine taşımaktır."

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bugüne kadar ekoloji hareketlerinin defalarca dile getirdiği “barış” çağrısını bir kez daha yineliyoruz. Bizler için barış; yalnızca silahların susması değil, insan ve insan dışı doğanın yaşam bulması, ölümün yerini yaşamın almasıdır. Bugün, yürüttüğümüz mücadelelerin biriktirdiği deneyim ve hafızayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu’na, ama onun ötesinde topluma aktarabilmek için yeniden kolektif bir çalışmayla bir aradayız.

Çatışmalı dönemde; askeri yasak bölgeler, köy boşaltmalar, güvenlik gerekçesiyle ormanların kesilmesi, mera, yayla ve tarım alanlarına geçişin yasaklanması, orman yangınları, güvenlik barajları, kalekollar, kayyım politikaları ve benzeri durumlarla insanlarla birlikte doğadaki canlı cansız varlıklar için bazıları geri dönüşü olmayan geniş çaplı zararlar meydana geldi. Her şeyden önce ekolojik zararların bütünlüklü şekilde kayda geçirilmesi ve ortaya çıkan sonuçların Komisyonla birlikte kamuoyuyla paylaşılması hayati önem taşıyor. Çünkü biliyoruz: Barışın gerçekleşmesi ancak “doğa ile de barış” perspektifiyle kalıcı hale gelebilir.

Son iki ayda arka arkaya TBMM’den geçirilerek yasalaştırılan İklim Kanunu ile maden ve enerji projelerinin önünü koşulsuz açan Torba Yasa, barışın ekolojik temelde inşa edilmesini daha da zorunlu kılıyor. Barış umudumuzu büyütürken sermayenin doğa üzerinde baskı ve sömürüsüne hız vermesinden aynı ölçüde endişe duyuyoruz. Barışı savunurken; yargı kararlarının işlevsizleştirilmesi, özellikle son torba yasanın sağladığı kolaylıklarla ÇED süreçlerinde halkın görüşlerinin yok sayılması, her gün onlarca acele el koyma kararı yayınlanmasıyla, coğrafyamız üzerinde kalıcı bir OHAL istemiyoruz.

Çatışmalı sürecin arkada bırakılarak barışın tesisinin başarıya ulaşabilmesi için ekoloji örgütlerinin de içinde yer alacağı sivil izleme ve uygulama mekanizmaları geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için bugünden itibaren aralarında bilimsel-teknik alanlarda uzmanlarla birlikte bölgedeki yerel ekoloji örgütlerinin, sendika ve meslek odalarının da olduğu bir ekolojik iyileştirme programının ana hatlarının oluşturulmasını hedefliyoruz. Bu çalışmayı gerçekleştirebilmemizin de ancak kolektif emekle mümkün olacağını biliyoruz.

Dünyada benzer barış süreçlerinde ekoloji başlığına ve ekoloji örgütlerine önemli sorumluluklar verildi. Farklı ülkelerdeki çatışma çözüm süreçlerinde geçiş dönemi adaleti mekanizmalarına insan merkezli yaklaşım aşılarak bir bütün olarak doğanın uğradığı zararların bilançosu da dahil edildi. Örneğin Kolombiya’da imzalanan barış antlaşmasında, özellikle ormanların korunması, yasadışı madencilik faaliyetleri ile tarım alanları ve kırsal reform düzenlemelerine yer verildi. Oluşturulan özel yargılama mekanizmasına sadece insan hakları değil, çevresel etkileri de araştırma yetkisi tanındı.

TBMM’de kurulan resmi ismiyle “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” tarafından dinlenecek kurumlar arasında ekoloji örgütleri de önerildi. Komisyon’un ekoloji örgütlerini davet edip etmeyeceğini ve nasıl bir çalışma yöntemi benimseyeceğini yakından izliyoruz. Ancak bizler için önemli olan, söyleyeceğimiz sözü mümkün olduğunca kolektif ve kapsamlı hale getirerek, Komisyon’un ve daha da önemlisi toplumun gündemine taşımaktır. Bu nedenle ekoloji hareketleri olarak barış sürecinin toplumsallaşması ve doğayla da barışa evrilmesi için şimdiden çalışmalarımıza başladık. Bu konuda ekoloji mücadelesinin barış konusundaki birikimini ve dünyadaki barış süreçlerinde yer alan ekoloji örgütlerinin deneyimlerini içeren bir rapor hazırlıyoruz. Kalıcı bir barış için onarıcı adalet kadar ekolojik iyileştirmenin de zorunlu olduğunu düşünüyoruz.

İnsanın içinde yaşadığı doğa ile birlikte düşünülmesine ihtiyacımız var. Bunun barışın olmazsa olmaz bir koşulu olduğunu savunuyoruz. Doğayla barışı güçlü bir şekilde anlatabilmek için, ekoloji hareketlerini hep birlikte düşünmeye, konuşmaya ve ortaklaşmaya davet ediyoruz.

İMZACI KURUMLAR

1. Adaların Atları Platformu

2. Adana Ekoloji Platformu

3. Akhisar Çevre Derneği

4. Antakya Çevre Koruma Derneği

5. Ayvalık Tabiat Platformu

6. Bakırtepe Çevre Platformu

7. Balıkesir Çevre Platformu (BALÇEP)

8. Barış İçin Toplumsal Girişim

9. Batman Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇEV-GÖN)

10. Beylikdüzü Doğa Sporları ve İzcilik Derneği

11. Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP)

12. Bursa Su Kolektifi

13. Büro Emekçileri Sendikası Ankara 2 Nolu Şube

14. Büyük Menderes İnisiyatifi

15. Çeşme Çevre Derneği

16. Çeşme Yarımada Çevre Derneği

17. Datça Demokrasi Platformu

18. Datça Demokrasi Platformu

19. Datça Hayvanları Sevenler Derneği (DHSD)

20. Datça'nın Anarşist Kurbağaları

21. Demokratik Çerkes Kongresi Girişimi

22. Deprem Dayanışma Derneği

23. Devrimci 78'liler Federasyonu

24. DiEM25 Türkiye

25. Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES)

26. Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇEVGÖN)

27. Diyarbakır Çevre Koruma Derneği

28. Doğanın Çocukları

29. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri

30. Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu (DKY Türkiye)

31. Ege Çevre ve Kültür Platformu

32. Ekoloji Birliği

33. Ekoloji Politik

34. Ekolojik Savunma Ağı

35. Elbistan-Afşin Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu

36. Erzin Çevre Koruma Derneği

Tarım Platformu: Ormanlarımızın her ağacı, her toprağı halkındır!
Tarım Platformu: Ormanlarımızın her ağacı, her toprağı halkındır!
İçeriği Görüntüle

37. Erzin Gönüllüleri Derneği

38. Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER)

39. Fenerbahçe Kalamış Dayanışması

40. Haber Sen Genel Merkezi

41. Hatay Kadın Dayanışması

42. İHD Adana Şube Ekoloji Komisyonu

43. İklim Adaleti Koalisyonu

44. İnsan Hakları Derneği Afet ve Ekoloji Komisyonu

45. İzmir Barış Forumu

46. İzmir Müzisyenler Derneği (İ.M.D.)

47. İzmir Yeşil Gelecek Dernegi

48. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP)

49. Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği-KEYAD

50. Malatya Kuluncak Çörmü Köyü Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

51. Marmara Ereğlisi Gönüllüleri

52. Merzifon Çevre Platformu

53. Meşe Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği (Meşe Derneği)

54. Mezopotamya Ekoloji Hareketi

55. Muğla Çevre Platformu

56. Muğla Su İnisiyatifi

57. Munzur Koruma Kurulu

58. Özgürlük için Hukukçular Derneği Ekoloji Komisyonu

59. Samandağ Ekoloji Grubu (SEMEG)

60. Sinop Nükleer Karşıtı Platform

61. Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği (SNKPDER)

62. Slow Food Fethiye

63. Sosyal Adalet Hareketi

64. Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)

65. Şırnak Ekoloji Platformu

66. Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen)

67. Tekirdağ Kent Konseyi

68. Türkiye Çevre Platformu

69. Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP)

70. Validebağ Savunması

71. Yaşam Bellek Özgürlük Derneği

72. Yaşam ve Dayanışma Yolcuları (YDY)

73. Yeşil Direniş

74. Yeşil Sol Ekoloji

75. Yeşilırmak Çevre Platformu

Muhabir: Güven BOĞA