Suriye’de on binlerce kişinin alıkonulduğu hukuksuz gözaltı sistemi acilen sonlandırılmalı

Uluslararası Af Örgütü, ABD’nin aniden gerçekleştirdiği insani yardım fon kesintilerinin Suriye’de keyfi şekilde gözaltında tutulan kişiler için tehlikeli bir belirsizlik yarattığını belirtti. Yeni Suriye hükümeti ve özerk yetkililerin, insanlık dışı gözaltı sistemini acilen sonlandırması gerektiği vurgulanan açıklamada, BM ve ABD öncülüğündeki koalisyona da, kamplardaki ve merkezlerdeki nüfusu azaltma çabasını destekleme çağrısında bulunuldu.

Uluslararası Af Örgütü, ABD’nin yakın zamandaki plansız fon kesintilerinden kaynaklanan kargaşanın, kuzeydoğu Suriye’de İslam Devleti (IŞİD) silahlı grubuyla bağlantılı oldukları varsayımıyla keyfi ve süresiz olarak gözaltında tutulan kişilerin sayısının hızla azaltılmasını zorunlu kıldığını belirtti. IŞİD’in bölgesel yenilgisinden altı yılı aşkın süre sonra, Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi Özerk Yetkilileri, IŞİD’i yenmek için ABD öncülüğündeki koalisyonun da desteğiyle, on binlerce erkek, kadın ve çocuğu IŞİD ile bağlantılı oldukları varsayımıyla yirmiden fazla gözaltı merkezinde ve El Hol ile Roj kamplarında keyfi olarak alıkoymaya devam ediyor. Bu kişilerin bazıları, IŞİD tarafından işlenen uluslararası hukuk suçlarından ve insan ticaretinden hayatta kalanlar. Birçok kişiye herhangi bir suç isnat edilmedi veya alıkonulmalarına itiraz etme fırsatı tanınmadı. Bazı tutuklular ise işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakıldı. Gözaltı kamplarında ve merkezlerinde yaklaşık 46 bin 500 Suriyeli, Iraklı ve diğer uyruklu kişi kalıyor. Bunların çoğu kadınlar ve çocuklar. Gözaltı merkezlerinde tutulan erkekler arasından 2 bin ila 3 bin 100 yabancı ile 2 bin civarında Suriyeli hâlâ yargılanmadı.

Gözaltı sisteminin geleceği hakkında konuşuldu

Uluslararası Af Örgütü’nün geçen yılki raporu, kamplardaki insanların zaten insanlık dışı ve yaşamı tehdit eden koşullarla karşılaştığını, beslenme ve sağlık hizmetine yeterince erişemediğini belgelemişti. Bu kişiler, şiddetle ve diğer suçlarla dolu, istikrarsız ve güvensiz bir varoluşa katlanmak zorunda. 28 yaşındaki bir kadının Uluslararası Af Örgütü’ne söylediği gibi: “Terör içinde yaşıyoruz.”

Mart 2025’te Uluslararası Af Örgütü, aralarında insani yardım ve sivil toplum örgütleri, özerk yetkililerin temsilcileri ve El Hol ile Roj kamplarında yaşayanların da bulunduğu 27 kişiyle gözaltı sisteminin geleceği hakkında görüşmeler yaptı. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “Trump yönetiminin temel hizmetlere yönelik fonları aniden sonlandırarak dünyanın en istikrarsız kamplarından birini daha da zayıflatması ve özerk yetkililer ile insani yardım aktörleri üzerine aşırı yük bırakması akıl dışı” diyerek, şunları söyledi:

Artık bu hukuksuz gözaltı sistemine son vermenin zamanı geldi. ABD Suriye’deki askeri varlığını azaltmaya hazırlanırken, hâlâ bu kamplarda yaşayanlar kaderlerine terk edilmemeli. Kuzeydoğu Suriye’de vatandaşları bulunan devletler, çocuk vatandaşlarını, onlara bakım verenleri ve olası insan ticareti mağdurlarını ülkelerine geri getirmek için acilen uçak seferleri düzenlemeli. Kimlerin uluslararası veya yerel hukuk kapsamındaki ciddi suçlardan soruşturulacağının ve yargılanacağının belirlenmesi için kalan yetişkinler taranmalı. Diğer herkes serbest bırakılmalı. Suriye hükümeti ve diğer ülkeler yurtlarına geri dönemeyenlerin yerinden yerleştirilmesine yardımcı olmalı.

IŞİD militan toplayabilir endişesi…

20 Ocak’ta Trump yönetimi dış yardımların durdurulduğunu açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun çıkardığı keyfi, ani ve öngörülemez iş durdurma emirleri El Hol’de kaos yarattı. El Hol kampı, ABD’den dış destek alan ABD merkezli bir sivil toplum örgütü olan Blumont tarafından koordine ediliyor. 25 Ocak sabahı, özerk yetkililerin temsilcisi ve kampın müdürü olan Jihan Hanan, ABD’nin finanse ettiği yaklaşık 300 Blumont çalışanından, ofisleri ve depoları koruyan güvenlik personeli de dahil kimsenin işe gelmediğini fark etti. O gün, Irak yetkilileri ile yaklaşık 600 Iraklının ülkelerine iade yolculuğu planlanmıştı. İlgili veri tabanı Blumont yönetimindeydi.

Eldeki son verilere göre, 4 Mart itibariyle ABD hükümeti, kuzeydoğu Suriye’deki projelere ayrılan en az 117 milyon dolarlık insani yardımı kesti ancak sonra bir kısmı tekrar tahsis edildi. Görüşmeciler, Uluslararası Af Örgütü’ne, El Hol’de sağlık merkezlerinin kapatılması, ambulans sayısının azaltılması ve kamplarda ailelerinden zorla ayrılan erkek çocuklara yönelik rehabilitasyon merkezlerindeki programlara son verilmesi de dahil, azalan sağlık hizmetlerinden kaygı duyduklarını belirtti.

Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü kişilerden bazıları, IŞİD’in kampta militan toplayabileceğinden ciddi şekilde endişelendiklerini belirtti. Bir insani yardım temsilcisi endişelerini şöyle açıkladı: “Bu iki kampta hizmetler azaldığı ve insanlar gitgide aç kaldığı, temel hizmetlere erişemez hale geldiği için El Hol ve Roj’da kalanlardan [IŞİD’e] ‘Gel bizi al’ çığlığı duyuluyor.” Tehdide dikkat çeken özerk yetkililer, nisanda “Daeş [IŞİD] ailelerini kaçırma girişimlerindeki artış [ve IŞİD’in] devam eden militan toplama operasyonları” olarak tarif ettikleri durum nedeniyle El Hol kampında bir güvenlik planı uyguladı.

Tavsiyeler: Kamplardan iadeler ve geri dönüşler hızlandırılmalı

·       Yeni Suriye hükümeti, özerk yetkililer, ABD öncülüğündeki koalisyon ve BM bu krize yönelik son derece gecikmiş çözümleri ortaya koymalı. Beşar Esad hükümetinin devrilmesi, BM’nin kuzeydoğu Suriye’de artan varlığı ve Suriye hükümeti ile hâlâ gözaltında tutulan kişilerin uyruklarının bağlı bulunduğu devletler arasındaki artan diplomatik bağlar gibi son dönemde yaşanan gelişmeler, hukuksuz gözaltı sistemine son verilmesini hızlandırabilir.

·       Özerk yetkililer, bu değişikliği kabul ederek, 2025’te Iraklıların ve Suriyelilerin kaldığı kampları boşaltmak için BM ile koordinasyonlu bir plan üzerinde çalışıyor. Bu gruplar El Hol’deki 36 bin kişinin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor, kalan yüzde 20 ise 60 ülkeden gelenlerden oluşuyor.

·       Kampların nüfusunu azaltma ihtiyacı, en acil önceliklerden. Aileler kamplardan çıkmadan önce, ailelerinden koparılan çocuklar ve genç yetişkinler, aileleriyle yeniden birleştirilmeli.

·       Irak ve Suriye’de uluslararası hukuk suçlarında suç şüphesi taşımayan Iraklı ve Suriyelilerin gönüllü geri dönüşünü, rehabilitasyonunu destekleyen programlara yatırım yapılmalı.

Rusya ve Ukrayna Uzlaştı: İstanbul’daki Zirveden Esir Takası Kararı Çıktı Rusya ve Ukrayna Uzlaştı: İstanbul’daki Zirveden Esir Takası Kararı Çıktı

·       IŞİD’in suçlarına maruz kalanlar adaleti hak ediyor. Kişiler yargılama için ülkelerine iade edilse dahi, yurtlarına geri dönemeyen Suriyelilerden ve yabancılardan oluşan bir grup kalacaktır. Yeni Suriye hükümeti, özerk yetkililerin ve uluslararası toplumun da desteğiyle, yargılamalar için uluslararası standartları karşılayan bir plan hazırlamalı.

Editör: Güven BOĞA