Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Av. Meryem Türktekin; “İklim adaletine katkı sunmak, ekosistemi ve halkımızın sağlığını korumak için bir an önce rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmemiz gerekiyor.”

Türktekin konuyla ilgili açıklamasına şu şekilde devam etti;

Bugün COP27, yani BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ‘TARAFLAR KONFERANSI’ Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde başladı.

İklim zirveleri, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için dünya liderlerini ve bu konuda çözüm ortaya koyabilecek önemli kişileri ve kuruluşları her yıl bir araya getiren çok önemli bir konferans. Zirveye 190 ülke katıldı. Şuan bir çok ülkenin devlet ve hükümet bakanı, politikacılar, devlet dışı aktörler, sivil toplum kuruluşları, bilim insanları, çevre ve iklim aktivistleri vs. binlerce insan Mısır’da dünyanın geleceğini konuşuyor.

WhatsApp Image 2022-11-06 at 20.58.16

On iki gün sürecek olan zirve geçen yıl Glasgow'da yapılmıştı, gelecek yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nde yapılacak. Dileriz önümüzdeki yıllarda da Türkiye’de yapılmasına karar verilir. Çünkü buna pek çok ülkeden daha çok ihtiyacımız var.

Mısır hükümeti toplantı yapılacak şehri, sekiz ayda yeşil modele dönüştürmeyi başardı. Türkiye’de yapılmasına karar verilirse, hem iklim değişikliği konusunda toplumsal farkındalık artacaktır hem de bir şehrimiz hızlıca yeşile dönüşme şansı yakalayacaktır.

Gelecek Partisi iktidarında halkımızın bu hayalini tüm şehirlerimizde gerçekleştireceğiz.

Bu yıl dünyada yaşanan depremler, orman yangınları, seller, özelikle Pakistan’ın üçte birinin sular altında kalması bu konuda genel bir farkındalık yaratmış ise de, halen iklim değişikliğinin yol açacağı tehditlerinin farkında olmayan büyük bir kesim var ülkemizde. Soruna çözüm üretecek konumda olanlar dahi, olayın ciddiyetinin tam olarak farkında değiller.

Ekran görüntüsü 2022-11-06 210819

DOĞAL AFETLER İNSAN AFETLERİNE DÖNÜŞTÜ

Doğal afetler günümüzde doğallığını kaybetti, insan afetlerine dönüştü.

Tüm dünyada büyük bir ‘Ekokırım’ yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler yıkımın farkında, güçlü ve kararlı bir siyasi irade ile ülkelerini yeşil modele dönüştürmeye çalışıyorlar. Bizim gibi ülkelerde ise, örneğin son günlerde Göktürk/Kemer Country olayında olduğu gibi yürütmeyi durdurma kararına rağmen yeşil alanlar yıkılmaya devam ediliyor. Yeşili iktidarlardan ziyade halk korumaya çalışıyor.

Keza Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından geçen hafta çıkartılan yönetmelikte olduğu gibi, çevre yönetimi firmalarının ceza puanları siliniyor, çevreye zarar veren firmaların önleri açılıyor.

BM’nin geçen ay yayınladığı ‘Emisyon Açığı 2022 Kapanan Pencere’ adlı raporunda; ‘dünyanın şu anda 2,5 derece ısınma patikası üzerinde ilerlediği,1,5 derece hedefine yönelik ikna edici adımların atılmadığı’ belirtilmişti.

Ardından BM Genel Sekreteri António Guterres, on gün önce iklim değişikliğine yeniden öncelik verilmesi gerektiği yönünde dünyaya bir çağrıda bulunmuş ve dikkat dilmezse dünyanın bir felaketle karşı karşıya kalacağını söylemişti.

YOKSUL ÜLKELERİN ZARAR TAZMİNİ MESELESİ GÜNDEME ALINDI

Nihayet bugün COP27 iklim zirvesinde delegeler, zengin ülkelerin iklim değişikliğine karşı yoksul ülkelerin zararlarını tazmin edip etmeme konusunu gündeme alma hususunda ilk kez anlaşmaya vardılar.

Bu önemli bir gelişme. Geçen yıl Glasgow'da düzenlenen COP26'da, yüksek gelirli ülkeler, finansman tartışmaları için üç yıllık bir diyaloğu desteklemek yerine, bir kayıp ve hasar finansman organı kurulması önerisini engellemişlerdi.

Bu kararla, umarız ilerde bu konuda kesin bir karara varılmasının önü açılmış olur.

YAŞANABİLİR BİR DÜNYA İSTİYORUZ

Hepimiz yaşanabilir bir dünya istiyoruz. Fakat ekosistemin dengede kalabilmesinin biyolojik çeşitliliğin korunmasına bağlı olduğunu çoğumuz unutuyoruz.

Dünya insanlar tarafından üretilen, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan emisyonlar nedeniyle gittikçe ısınıyor ve biyoçeşitlilik geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görüyor. Bazı bitki ve hayvan türleri şimdiden yok oldu. Çünkü küresel sıcaklıklar 1850’lerden itibaren 1,1 santigrat derece arttı. Bilimsel raporlar, sıcaklıkların 1,5 dereceye doğru ilerlediğini, 1,8 dereceyi geçmesi halinde dünya nüfusunun yarısının yaşamını tehdit edeceğini söylüyor.

Bunu önlemek için 2015 yılında 194 ülke Paris Anlaşmasını imzalamış ve küresel sıcaklık artışlarını 1,5 dereceyle sınırlamak için gerekli çabaları sürdüreceğine söz vermişlerdi.

Bu bağlamda, kömürden elektrik üretimi diğer yöntemlere göre çok daha fazla sera gazı salımına neden olduğundan Avrupa’da 23 ülke iklim krizinden çıkış sürecinde kömür santrallarını kapatacağını açıklamıştı.

Şu ana kadar bazı ülkeler kapattı, bazıları da 2040 yılına kadar kapatacağını belirtti.

ÜLKEMİZDE TERMİK SANTRALLER AÇILMAYA DEVAM EDİLİYOR

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, enerji ve gıda fiyatlarındaki artış, ekonomik kriz gibi bu yıl yaşanan küresel problemler nedeniyle birkaç ülke  kısmen geri adım atmak durumunda kaldı ise de, aslında birçok ülke sorunun çözümü için bir kısım çaba gösterdiler. Örneğin Avrupa’da kömürden çıkacağını konusunda açık bir tarih belirtmeyen sadece dört ülke kaldı. Bunlardan biri de Türkiye.

Ülkemizde termik santraller kapatılmadığı veya sınırlandırılmadığı gibi yenileri açılmaya  devam ediliyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA GEÇMELİYİZ

Keza nükleer enerji konusunda da, kamuoyu araştırmalarına göre her dört vatandaşımızdan  üçü yaşadığı yerde nükleer santral istemediğini söylediği halde Akkuyu projesi halen devam ediyor. Dünyada ise, nükleer enerjinin elektrik üretimindeki payı son 26 yılda yüzde 17,6’dan yüzde 10’a düştü.

Aslında Türkiye’de güneş ve rüzgar enerjisine göre nükleer enerji çok daha pahalıya geliyor, güneş santralleri aynı elektriği nükleere göre on kat daha ucuza üretiyor.

İklim adaletine katkı sunmak, ekosistemi ve halkımızın sağlığını korumak için bir an önce rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmemiz gerekiyor.

ZİRVEDE VARILAN SONUÇLARI KAMUOYUNA BİLDİRECEĞİZ

Cop27 zirvesinde, bu yılki konuların yanı sıra geçen yıl sonuca ulaştırılamayan konuların da çözüme ulaştırılmasını diliyor, ülkemizin henüz açıklanmayan ‘İklim Değişikliği Güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’nı görmeyi de ilgiyle bekliyoruz.

Zirveyi sonuna kadar takip edeceğiz ve varılan sonuçlarla ilgili kamuoyunu bilahare bilgilendireceğiz. 06.11.2022

Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Av. Meryem Türktekin

Editör: Güven BOĞA