DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, Polisan Kimya Fabrikası’nda yaşanan kimyasal sızıntıyı Meclis gündemine taşıdı. Koca, “Dilovası halkı yıllardır zehir soluyor” diyerek Bakanlığa hesap sorarken, uzmanlar bölgedeki sanayi kirliliğinin çocuklardan işçilere kadar herkesi etkilediğini hatırlatıyor.

“Sadece bir fabrika kazası değil”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca, 9 Eylül’de Kocaeli Dilovası’nda Polisan Kimya Fabrikası’nda meydana gelen Toliendi-İzosiyanat sızıntısını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Koca, “Yaşanan olay yalnızca bir iş güvenliği kazası değil; Dilovası’nda yıllardır süren çevre felaketlerinin yeni bir halkasıdır” dedi.

Zehirli maddenin gölgesinde bir ilçe

Sızıntının kaynağı olan Toliendi-İzosiyanat, endüstride kullanılan yüksek derecede toksik bir kimyasal. Solunması halinde ciddi akciğer rahatsızlıklarına, uzun süreli maruziyette ise kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Koca, “Bu maddeye yalnızca işçiler değil, fabrika çevresinde yaşayan on binlerce insan da maruz kalıyor olabilir” uyarısında bulundu.

Dilovası, Türkiye’nin en yoğun sanayi bölgelerinden biri. Demir-çelikten petrokimyaya kadar birçok ağır sanayi tesisinin bulunduğu ilçe, daha önce yapılan bağımsız sağlık araştırmalarında kanser oranlarının Türkiye ortalamasının üç katı olduğu yönünde raporlarla gündeme gelmişti. Bölge halkı uzun süredir “zehir soluduklarını” dile getiriyor.


Bakanlığa yöneltilen sorular

Milletvekili Koca, önergesinde şu kritik soruları yöneltti:

  • Sızıntının takibi yapılıyor mu, ne tür önlemler alındı?

  • Kimyasalın insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri açıklandı mı?

  • Fabrikanın daha önceki denetimlerinde mevzuata aykırı bir işleyiş tespit edildi mi?

  • Bakanlık bu olayla ilgili bağımsız bir soruşturma başlattı mı?


“Dilovası halkı denek değil”

Koca, önergesinde bölgenin sanayi politikalarının yeniden ele alınması gerektiğini belirtti:

ÇEKÜL, “Yanan alanlarda fidan dikiminde acele edilmemeli”
ÇEKÜL, “Yanan alanlarda fidan dikiminde acele edilmemeli”
İçeriği Görüntüle

“Dilovası halkı yıllardır bu ülkenin sanayileşme politikalarının bedelini sağlığıyla ödüyor. Çocukların ciğerleri, kadınların yaşam hakkı, işçilerin güvenliği göz göre göre yok sayılıyor. Halk bu kimyasalların denekleri değil.”

Bilim insanları uyarıyor

Kocaeli Üniversitesi ve çeşitli meslek örgütleri yıllardır Dilovası’nın sanayi kirliliği konusunda raporlar hazırlıyor. Bu raporlarda, ağır metallerden zehirli gazlara kadar birçok unsurun toprakta, suda ve havada kalıcı etkiler yarattığı belirtiliyor. Uzmanlara göre, etkin bir çevresel denetim yapılmadığı sürece bu tür sızıntılar “kaza” değil, “kaçınılmaz sonuç” olarak ortaya çıkıyor.

Siyasi sorumluluk tartışması

Koca’nın Meclis’e taşıdığı önerge, yalnızca bir fabrikanın sorumluluğunu değil, aynı zamanda devletin çevre politikalarının yetersizliğini de gündeme getirdi. Sızıntının ardından Bakanlığın sessizliği tartışma yaratırken, çevre örgütleri “Dilovası’nda yaşam hakkı yok sayılıyor” açıklaması yaptı.

Sonuç: Görünmez bir felaketin görünür yüzü

Dilovası’ndaki Polisan sızıntısı, belki birkaç gün içinde unutulacak bir “haber” olarak geçip gidebilir. Ancak bölge halkının yaşamında etkileri yıllarca sürecek. Çocukların nefes darlığıyla, işçilerin kanser teşhisiyle, toprağın ve suyun zehirle dolmasıyla.

Perihan Koca’nın önergesi, bu görünmez felaketi görünür kılma çabasının bir parçası. Şimdi gözler Bakanlıkta: Bu kez sessizlik mi olacak, yoksa halkın yaşam hakkını önceleyen gerçek bir denetim mi?

Muhabir: Güven BOĞA