SEÇER: “İÇME SUYU BAŞTA OLMAK ÜZERE ÇEVRE VE KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ İLGİLENDİREN ALANLARDA 400 MİLYON EURO’LUK ALTYAPI YATIRIMI YAPIYORUZ”
“DÜNYADA BARIŞI HAKİM KILACAKSANIZ BUNU YERELDEN BAŞLATMALISINIZ”
“TÜRKİYE’DE DENİZLERİ DENETLEME YETKİSİ VERİLEN 2 BELEDİYEDEN BİRİYİZ”
“GAZZE’DE TÜM DÜNYA KAMUOYUNUN ÖNÜNDE BİR İNSANLIK SUÇU İŞLENDİ”
Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, MedCities, Barcelona Belediyesi ve Avrupa-Akdeniz Enstitüsü “İçin Yerel Eylemin Güçlendirilmesi” kapsamında gerçekleştirilen “Akdeniz’de İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınmanın Ön Saflarındaki Şehirler” oturumuna katıldı.
Oturumda yaptığı konuşmasında Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak iklim ve çevre başlıklı çalışmaların yanı sıra toplumun tüm kesimlerini kapsayan eşit ve adil hizmet anlayışının önemine dikkat çeken Başkan Seçer, “Dünyada barışı hakim kılacaksanız ya da ülkede herhangi bir sorunu giderecekseniz onu önce yerelden başlatacaksınız. Eğer belediye başkanları kentlerini mutlu ederse, ülke mutlu olur” diye konuştu. Mersin’i herkesi kapsayan ve adaletli bir yönetim anlayışıyla yönettiklerini söyleyen Seçer, birçok farklı görüşü hizmetlerinin çatısı altında toplayarak oy oranını yüksek ölçüde artırdığını hatırlattı. Seçer, oy artış oranının sadece rakamsal bir öneme sahip olmadığını belirterek, “Mersin, Türkiye’nin özetidir. Mersin, göçlerle büyümüş ve Türkiye’nin en büyük limanının olduğu bir ticaret kentidir. Türkiye’nin her bölgesinden insanın yaşadığı ve çok farklı siyasi görüşlerin bir arada olduğu bir bölgedir. Bu kapsamda da herkese eşit mesafede hizmet götürüyoruz” sözlerine yer verdi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Akdeniz Kentler Birliği (MedCities) Genel Kurulu tarafından, Barcelona Büyükşehir Belediyesi, Barcelona Metropolitan Alanı ve Avrupa-Akdeniz Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen ‘Barcelona+30 Akdeniz Kentleri Konferansı: Bölgesel Dönüşüm İçin Yerel Eylemin Güçlendirilmesi Konferansı’nın ‘Akdeniz’de İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınmanın Ön Saflarındaki Şehirler Oturumu’na katıldı.
Yerel Diplomasi ve Bölgesel Bütünleşme Barcelona+30 Akdeniz Kentleri Konferansı’nın Odak Noktası Oldu
Mersin Büyükşehir’in 2019’dan bu yana üyesi olduğu MetCities’in 35. yılı ile Barcelona Süreci’nin 30. yılının birlikte kutlanması nedeniyle özel bir anlam taşıyan Avrupa-Akdeniz Yerel Yönetimler Konferansı, Akdeniz bölgesindeki yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bölgesel iş birliğinin artırılması amacıyla düzenlendi. Konferansta Akdeniz’deki politikacılar, sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve sosyo-ekonomik paydaşlar arasında; yüksek düzeyli siyasi diyalog kurulması, Barcelona Süreci’nin yeniden değerlendirilmesi ve Akdeniz için Birlik’in (UfM) reform çalışmalarına katkı sunulması amaçlandı. Öte yandan yerel diplomasi örneklerinin ve iş birliği girişimlerinin bölgesel bütünleşmeye sağladığı katkının görünür kılınması ile yerel düzeyde yürütülen iş birliğinin uluslararası alanda savunulması da hedefler arasında yer aldı. Konferansta, bölgedeki yerel yönetimlerin ortak sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırılarak bölgesel stratejilerle yerel uygulamalar arasındaki ilişkinin güçlendirilmesine yönelik yeni yollar da tartışıldı.

Başkan Seçer: “Dünya’nın her yerinde demokrasi ve adaletin hakim olmasını umut ediyoruz”
‘Barcelona+30 Akdeniz Kentleri Konferansı’nın ‘Akdeniz’de İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınmanın Ön Saflarındaki Şehirler Oturumu’nda konuşan Başkan Seçer, Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekilliği görevine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanmasının ardından geldiğini belirterek, hukuk devleti anlayışının önemine dikkat çekti. Seçer, “Tüm ülkelerde olduğu gibi tüm yöneticilere olduğu gibi biz belediye başkanlarına da demokrasinin, hukuk devleti anlayışının ve yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu vurgulayacak bir olay diye tekrar hatırlatmak istedim” dedi. Seçer, adaletli bir yönetim anlayışıyla kentleri yönetmenin önemine vurgu yaparak, “Dünyanın her yerinde demokrasi ve adaletin hakim olmasını umut ediyoruz. Biz de kentlerimizi yönetirken bu bilinçle yönetmeye gayret ediyoruz” diye konuştu.
“Dünyada barışı hakim kılacaksanız bunu önce yerelden başlatacaksınız”
Kendisinden önce gerçekleştirilen konuşmalarda adaletli yönetim anlayışına değinildiğini hatırlatarak konuşmasını sürdüren Seçer, “Demokrasilerde, halka en yakın olan ve halkın iradesinin yansıdığı makamlar belediye başkanlığı makamıdır. Dünyada barışı hakim kılacaksanız ya da ülkede herhangi bir sorunu giderecekseniz onu önce yerelden başlatacaksınız. Eğer belediye başkanları kentlerini mutlu ederse, ülke mutlu olur. Eğer ülkeler mutlu olursa Dünya mutlu olur; o derece önemli bir görev içeriyor bizim görevimiz” ifadelerine yer verdi.

“Mersin, Türkiye’nin özetidir”
Mersin’i herkesi kapsayan ve adaletli bir yönetim anlayışıyla yönettiklerini söyleyen Seçer, birçok farklı görüşü hizmetlerinin çatısı altında toplayarak 2024 yılında yapılan son seçimlerde oy oranını yüksek ölçüde artırdığını hatırlattı. Seçer, oy artış oranının sadece rakamsal bir öneme sahip olmadığını belirterek, “Mersin, Türkiye’nin özetidir. Mersin, göçlerle büyümüş ve Türkiye’nin en büyük limanının olduğu bir ticaret kentidir. Türkiye’nin her bölgesinden insanın yaşadığı ve çok farklı siyasi görüşlerin bir arada olduğu bir bölgedir. Mersin, Türkiye parlamentosunda grubu bulunan ya da bulunmayan bütün partilerin milletvekili çıkardığı bir bölgedir. Bu kadar kozmopolit bir yapıda olan bir kentte, sosyal demokrat dünya görüşü olan bir partiye mensup bir belediye başkanı, her 10 kişiden 6’sının oyunu alıyorsa bunu somut olarak herkesi kapsayan, kucaklayan, dünya görüşünden ayırmayan bir yönetim anlayışıyla yapıyor demektir. Bu kapsamda da herkese hizmet götürürken, eşit mesafede oluyoruz” dedi.
“Mersin, çevre kirliliği konusunda önemli bir lokasyon”
Tüm dünyayı ilgilendiren küresel iklim değişikliğinin yansımalarının, Akdeniz Havzası’nda yoğun olarak görüldüğünü söyleyen Seçer, Mersin’in konumu gereği özellikle çevre kirliliği sorunundan en çok etkilenen kentlerden biri olduğunu aktardı. Seçer, “Mersin, çevre kirliliği konusunda çok şikayeti olan önemli bir lokasyon. Akdeniz Havzası’nı düşünün, Bütün o kıyıların kirliliği, Doğu Akdeniz çanağının tam kenarında bulunan Mersin’de birikiyor” sözlerine yer verdi.
“Türkiye’de denizleri denetleme yetkisi verilen 2 belediyeden biriyiz”
Mersin’in Türkiye’nin en büyük limanına sahip olan bir kent olmasından kaynaklı, deniz kirliliğini önleyebilmek adına ciddi yatırımlar yapıldığını ifade eden Seçer, “Türkiye’nin en büyük limanına sahibiz ve gemilerin bıraktığı atıklar bizi son derece etkiliyor. Geçtiğimiz yıl, Elektronik Gemi Denetleme Sistemi kurduk ve maddi olarak çok önemli yatırım yaptık. Kamera ve dronelarla gemileri çok yakın takibe aldık. Türk kanunlarına göre deniz kirletmenin cezası çok yüksek. Türkiye’de denizleri denetleme yetkisinin bakanlık tarafından verildiği 2 belediyeden bir tanesi Mersin Büyükşehir Belediyesi, diğeri Antalya Büyükşehir belediyesi. Biz, deniz kirleten gemilere en yüksek cezaları uyguluyoruz” diye konuştu.
“Çocuklara çevre bilincinin aşılanması için çevre bilim merkezi kurduk”
Seçer, çevre bilincinin küçük yaşlardan edinilmesinin önemine değinerek, “Çevre duyarlılığının eğitimle sağlanabileceğini düşünüyoruz. Eğitimin en iyi başlangıç noktasının da çocuklardan başlamak olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda da Türkiye’de ilk olan Çevre ve İklim Bilim Merkezi’ni kurduk. Temamız; ‘çevre ve iklim’. Merkezde, 120 deney istasyonu var. Türkiye’de Eğitim Bakanlığı ile bir protokol yaparak, ilköğretim seviyesinde çocukların çevre bilincinin kazanması için bilim merkezimize gelmelerini sağlıyor ve onlara öğretmenlerimiz kanalıyla eğitim veriyoruz” dedi.
“Deniz kirliliği başta olmak üzere çevre ile ilgili önemli projeler yapıyoruz”
Birçok ulusal ve uluslararası kuruluşla iş birliği içerisinde olduklarını ve önemli projeler hayata geçirdiklerini sözlerine ekleyen Seçer, “Biz kıyı kentiyiz ve deniz kirliliği başta olmak üzere çevre ile ilgili birçok konuda önemli projeler yapıyoruz. MedCities’le de önemli projeler yapıyoruz. Bunların bize önemli katkıları oluyor” dedi.
“Tarımda GES için önemli hibe destekleri veriyoruz”
Mersin’in tarım kenti olduğunu kaydeden Seçer, bu alanda da çevreci yaklaşım benimsediklerini ifade ederek, “Çiftçilerimize, enerjiyi daha ucuza mal etmeleri için güneş enerji santrallerinin kurumunda önemli hibe destekleri veriyoruz. Aynı zamanda daha modern sulama tekniklerini kullanmaları için ise ekipman destekleri veriyoruz” diye belirtti. Seçer; ulaşım araçlarının sebep olduğu sera gazı emisyonunu azaltmak adına çevreci otobüsleri bünyelerine kattıklarını belirterek, “Ulaşımda CNG yakıtlı otobüslerle hizmet veriyoruz. Yakın zamanda Avrupa Birliği Delegasyonundan aldığımız hibeyle de elektrikli otobüsler aldık. Şu anda da raylı sisteme dönüşüm yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“içme suyu başta olmak üzere, çevre ve küresel iklim değişikliğini ilgilendiren alanlarda 400 milyon Euro’luk altyapı yatırımı yapıyoruz”
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC)’den aldıkları krediyle hayata geçirecekleri projeleri de paylaşan Seçer, şunları söyledi:
“IFC ve EBRD’den Deniz kirliliğini önlemek için 6 tane atıksu arıtma tesisi, 4 derin deniz deşarjı inşaatı için yaklaşık olarak 84 milyon Euro kredi aldık. Bu çok yeni bir gelişme ve bu alanda yatırımlarımıza başlıyoruz. Tüm Mersin’de şu anda içme suyu, atıksu arıtma tesisi, derin deniz deşarjı, kanalizasyon gibi çevreyi, küresel iklim değişikliğini ilgilendiren tüm konularda yaklaşık olarak 400 milyon Euro’luk yatırımın içerisindeyiz” diye konuştu.
Mersin’de de son yıllarda kuraklık sorunu yaşadıklarını ifade eden Seçer, su yönetiminin önemli olduğuna dikkat çekti. MESKİ bünyesinde kurdukları SCADA sistemi ile suyun kontrolünü son derece teknolojik bir şekilde sağladıklarını dile getiren Seçer, “Suyu yönetmek çok önemli. SCADA gibi teknoloji yatırımlarını artırdık. Yüksek değerde yatırımlar ama temiz bir çevre ve gelecekte daha sağlıklı bir dünyada yaşamak için mutlaka önemli bütçeler ayırmamız lazım” dedi. Seçer; bu yatırımları katılımcı tüm kuruluşların bir vizyon haline getirmesinin önemine vurgu yaptı.
“Gazze’de tüm dünya kamuoyunun önünde bir insanlık suçu işlendi”
Seçer, son olarak Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekti. 70 binden fazla insanın öldüğünü anımsatarak, “Gazze’de tüm dünya kamuoyunun önünde bir insanlık suçu işlendi. Avucumuzun içinden kum tanelerinin aktığı gibi Gazze’de insanlar öldü. Her şey bitti ve biz burada ağıt yakıyoruz, ağlıyoruz ama bu gerçekler hala orada duruyor. Umut ediyorum hep beraber dünya barışına katkı sunarız. Umut ediyorum insanlar daha refah toplumu olsunlar, daha mutlu yaşasınlar” dedi.





