Örgüt emekçileri, mücadele isimleri. Hepsinin ayrı bir yeri ve değeri vardır CHP Adana tarihinde. Merhumları rahmet, saygı ve özlemle anıyorum.

"Deprem ve seçim yenilgisi yine belirleyici olmuşsa da partinin yüzüncü yıl için ülke çapında ve yıl boyu sürecek etkinlikler konusunda bir planlamasının, programının olmadığı da ortadadır."

Ulusların yaşantılarında ülkelerinin kuruluşunun, milli bayramların ayrı bir yeri vardır. Onlu, yirmili, ellili, yüzlü yıllar önem taşır. Ülkemiz içinde 2023 yılı, çeşitli kilometre taşları açısından özel bir yıldır. Tabii böylesine özel bir yıl ancak onun bilincinde olan yurttaş ve yöneticilerle anlam ifade eder. Emperyalizme karşı kongrelerle başlayan ve ulusal bir meclisin kurulmasıyla devam eden Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın askeri yönü, 9 Eylül 1922 ‘de son bulurken, işgalci ve paylaşımcı devletler ile yürütülen Barış görüşmeleri çatır çatır pazarlıkla geçmiş, bazen görüşmeler kesintiye uğramış, savaş alanında kazanan Türkiye’nin istekleri karşısında çok dirençli bir ittifak vardı. Tüm bu olumsuzluklara karşın, bağımsızlığımızın ve yeni kurulacak devletimizin tanındığı, varlık nedenimiz olan Lozan Barış Antlaşmasının yüzüncü yılını cılız etkinlikler, basın açıklamalarıyla geçirdi ülkemiz. Siyasi iktidarın zihniyetini biliyoruz. Onlar, “ Keşke Yunan kazansaydı.” diyen anlayışın takipçileridir. Onları anladık. Bir de Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk diyenler, anti-emperyalist, tam bağımsızlık diyenler, çağdaş, modern Türkiye diyenler yüzüncü yıl adına neleri yaptılar ya da yapabildiler? Lozan’ın önemi ve tarihteki yerini daha iyi anlayabileceğiniz bir çalışma ülke genelinde yönetilmedi.  Mustafa Kemal Atatürk ile bitirelim. “ Mustafa Kemal Atatürk, Lozan'ı; “Bu antlaşma, Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş siyasi bir zafer eseridir” sözleri ile önemin belirtmiştir.

İkinci bölümde de ülkemiz için özel bir yıl olan 2023 ‘e devam edelim. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine, kurucu kadrolara düşman olan, Cumhuriyet’in kazanımlarını yok sayan, küçümseyen bir siyasi iktidardan yüzüncü yıla yakışır etkinliklerin yıl boyu devamını istemek safdillik olur. Onları tanıyoruz, biliyoruz. Önemli olan kurtuluş ve kuruluşun felsefesine inanmış, Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarının ne olduğunu bilen, bunları yaşatmak isteyen, Cumhuriyet’in birey-yurttaşlığının bilincinde olan ve bunları yaşatmayı amaçlayan siyasi partiler ve diğer örgütlenmeler ne yapıyorlar ya da yaptılar yüzüncü yıl için? Deprem, seçimler ile dokuzuncu aya geldik. 29 Ekim’de de Atatürk Anıtına çelenk koyar, bilinen basın açıklamaları yapılır ve biter. 2023’ün özel anlam ifade ettiği bir kuruluş da CHP’nin yüzüncü yaşını doldurmasıdır. İngiltere’de İşçi Partisi, Alman Sosyal Demokrat Parti, Hindistan Kongre Partileri de yüz yılı geçen sayılı partilerdir. İşte CHP de bunlardan birisidir. Yüz yıllık geçmişiyle, zengin tarihiyle Cumhuriyet’ten de eskidir. İlçe ve illerde çelenk koyma, basın açıklamaları yapılırken, genel merkezin Ankara’da yüzüncü yıl kutlama etkinlikleri devam ediyor. Ülkenin kuruluşundaki kadrolar ile şekillenen CHP’nin yüzüncü yaşı da sadece basın açıklamasıyla geçiştirilmemeliydi. Yerelde de örgütler parti tarihi, partinin kuruluş gayesi, ideolojisi, geçirdiği temel dönüşümler üzerine panel, konferans gibi çalışmalar yürütebilirdi. Böylesine zengin tarihten partililerin nasiplerini alması sağlanabilirdi. Deprem ve seçim yenilgisi yine belirleyici olmuşsa da partinin yüzüncü yıl için ülke çapında ve yıl boyu sürecek etkinlikler konusunda bir planlamasının, programının olmadığı da ortadadır.

Atatürk’ün iki büyük eserinden birisi Cumhuriyet ise diğeri de Cumhuriyet Halk Partisidir. Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmış, saltanat kaldırılmış ancak nihai olarak barış konusu belirsizliğini korurken, gücünü halktan alan, çağdaş ve ileri bir ülke konumuna gelinmesi için, belirli bir program dahilinde bu amaçları gerçekleştirecek bir siyasi parti kurma niyetini Atatürk daha Aralık 1922’de gazetecilerle yaptığı sohbette açıklayacaktır. “... Milletin her sınıf halkından, hatta İslam dünyasının en uzak köşelerinden bana ebedi olarak iftihar duyacağım şekilde gösterilen teveccüh ve itimada layık olabilmek için, en mütevazi bir millet ferdi sıfatıyla hayatımın sonuna kadar vatanın hayrına vakfeylemek emeliyle, barıştan sonra Halkçılık esası üzerine dayanan Halk Fırkası adıyla, bir siyasi parti kurmak niyetindeyim “ diyecektir. Sınıf ayrımı yapmayan, tüm sınıfları kapsayan, bütün sınıfların haklarını ve saadetini sağlama yolunda çalışmalarda bulunacak bu fırka, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin devamı ve Ulusal Kurtuluş Savaşının tarihi mirasına sahip çıkacaktır. İşte bu fırka, 9 Eylül 1923’de Halk Fırkası olarak kurulmuştur. 1924’de Cumhuriyet Halk Fırkası adını alacaktır. Cumhuriyet ile yaşıt olan, ulu çınar Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100. kuruluş yıldönümü kutlu olsun. ( Sokdan sağa Ali Nuri Boğa dönemin SHP Seyhan İlçe Başkanı, merhum Oğuz Yazıcıoğlu Avukat- 16. Dönem Adana Mv, merhum Osman Çıtırık, Avukat- 15. Dönem Adana Mv, merhum Emin Bilen Tümer, Avukat - 15. Dönem Adana Mv, dönemin SHP Adana İl Başkanı, Avukat, 19.-20. Dönem Adana Baro Başkanı, 22. Dönem Adana Mv. Mehmet Ziya Yergök. Örgüt emekçileri, mücadele isimleri. Hepsinin ayrı bir yeri ve değeri vardır CHP Adana tarihinde. Merhumları rahmet, saygı ve özlemle anıyorum. Rehberim onlar. Onların döneminin partisini, siyasi ahlak ve nezaketlerini arıyorum.

Av. Mengücek Gazi Çıtırık / 27-28. Dönem Adana Baro Başkanı