Yeşil Sol Parti seçim çalışmaları kapsamında İzmir Gündoğdu Meydanında miting düzenledi. Mitinge on binlerce kişinin yanı sıra Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TÖP Kurucular Kurulu Üyesi Juliana Gözen, Azadî Partisi temsilcisi ve milletvekili adayları katıldı. Burada konuşan Akın ve Sancar şunları söyledi:
İbrahim Akın: Barış, özgürlük, demokrasi, eşitlik, kardeşlik için Yeşil Sol’dayız
Sevgili dostlarım, değerli kardeşlerim, değerli İzmir halkı, hepiniz hoş geldiniz. Hun bi xêr hatin ser çavan hatin. İzmir’in Kürtleri, Türkleri, Çerkesleri, Ermenileri, Lazları hepiniz hoş geldiniz. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. İşte İzmir Gündoğdu Meydanı! Bütün farklılıklarımızla, özgünlüklerimizle, kimliklerimizle birlikte mücadele verdiğimiz dostlar, iyi ki geldiniz, hoş geldiniz. Gündoğdu Meydanından bütün Türkiye’ye selam olsun. İzmir’den tüm Türkiye’ye mesajlarımız var; demokrasi mesajlarımız, özgürlük mesajlarımız var, eşitlik mesajlarımız var. Gündoğdu Meydanından barış mesajlarımız var. Bu mesajları buradan birlikte haykırıyoruz, Türkiye’nin her yerine bir selam olsun! Buradayız, birlikte kazanacağız. Türkiye önemli bir seçimi yaşıyor. Bu seçim Gündoğdu’dan bir değişim mesajını veriyor. Türkiye’nin her yerinde güçlü bir değişim mesajı var. Buradan sizlerle bir şeyi bir kez daha paylaşmak istiyorum. Ben barış diyeceğim, siz buradayız diyeceksiniz. Var mısınız böyle bir ortak sese? Barış için, özgürlük için, demokrasi için, eşitlik için, kardeşlik için buradayız, Yeşil Sol’dayız. Gündoğdu’dan bütün Türkiye’ye selam olsun!
İzmir halkı “Deniz Poyraz burada” diyor
İzmir çok önemli sınavlar veriyor. İzmir tekleştirmeye, inkara, yok etmeye, her türlü savaş politikasına karşı burada Gündoğdu Meydanında dimdik ayakta duruyor. Bu ceberut Saray rejimi karşısında, her türlü düşmanlaştırma karşısında İzmir halkı barış istiyor. İzmir halkı “Deniz Poyraz burada, Deniz Poyraz’a sözümüz var” diyor. Türkiye’de bütün analar, kardeşler, mücadele yoldaşlarımız “Deniz Poyraz’a sözümüz var” diyor. Bu iktidarı değiştirmek için sözlerini yerine getirmeye çalışıyor. 14 Mayıs’a az kaldı. Mutlaka değiştireceğiz. İzmir de sadece bunu yapmayacak, aynı zamanda bu Saray rejiminin pisliklerini, baskıcı yöntemlerini de gönderecek. Var mıyız göndermeye? Biz de bütün bu kötülüklere karşı güç birliği ile ortak mücadeleye varız. İzmir’den bunun sözünü ve sesini veriyoruz.
İktidarı göndereceğiz ve yeni süreci birlikte kuracağız
İzmir aynı zamanda bir şeyi daha başardı. Bütün merkezi yapılara rağmen, bu ülkede yaşanan felaketlerde nasıl dayanışma örüleceğini gösterdi. Hem İzmir hem de Maraş depremlerinde yaraları sarmak için aşını, ekmeğini paylaştı. İktidar hiçbir şey yapmazken, İzmir halkı sivil toplum kuruluşları ve yerel dinamikleriyle birlikte “Devlet nerede?” diye bağıran insanların yanında oldu. Burada bir şeyin altını çizmek istiyorum. Bu iktidar göçük altında kaldı. Bu iktidarı biz daha fazla göçük altına gömmeye hazır mıyız? Bizim de sözümüz var: Göndereceğiz ve yeni bir süreci birlikte başaracağız.
Bu seçimde vicdan ve adalet kazanacak, Saray rejimi gidecek
Son zamanlarda bizim üzerimizden bütün siyaseti ve muhalefeti dizayn etmeye çalışıyorlar. Yapmadıkları oyun kalmadı. “Osmanlı'da oyun bitmez” dediler ama biz Osmanlı oyunlarını boza boza bugüne kadar geldik. HDP’ye yapılan her türlü saldırıya karşı dimdik ayakta durduk ve Yeşil Sol Parti’nin o büyük ağacının altında toplandık. Bu ülkedeki bütün farklılıkların nasıl yaşamasını istiyorsak öyle bir parti kurduk. Nasıl bir ülke istiyorsak öyle dayanışma içinde bir arada olduk. Bu partiyi kimsenin yapamayacağı şekilde seçime hazır hale getirdik. Türkiye’nin her tarafında Yeşil Sol Parti kadar görünen parti olmadı. Suç İşleri Bakanı Soylu devletin polisini, askerini, valisini yönetiyor ama milletvekili olmak için uğraşıyor. Ama biz de uğraşıyoruz. O bütün devlet olanakları ile biz ise inancımızla uğraşıyoruz. Biz adalet ve vicdanı, onlar ise Saray’da kötülüğü temsil ediyorlar. Kötülük ve Saray rejimi mi; vicdan ve adalet mi? Bu seçimde vicdan ve adalet kazanacak ve Saray rejimi gidecek.
Bir oyla Saray’ı gönderelim bir oyla da geleceğimizi kuralım
Gelin Yeşil Sol Parti ile Saray’ı göndermek için mücadele edelim. Bir oyla Saray’ı göndereceğiz ama bir oyla da geleceğimizi kuracağız. Kalan 2 günde durmayalım, daha çok çalışalım. İzmir’de 4 için büyük olanaklarımız var. Oylarımızın boşa gitmemesi için arkadaşlarımızı sandığa götürelim ve oylarımıza sahip çıkalım. Bu tarihi seçimde inanıyorum ki cehennemin kapısını kapatacağız ve cennete de yeni bir yol açacağız. Bu yol aynı zamanda yeşil yol, bu yol aynı zamanda devrimci ve sosyalist bir yol. Gelin bu yolda daha güçlü bir şekilde yana yana olalım ve bu yolu birlikte kuralım, geleceğimizi birlikte inşa edelim. Yaşadığımız yüzyıllık tarih boyunca Cumhuriyetin hiçbir zaman demokrasi ile buluşmadığını biliyoruz. Gelin bu Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturalım, gelin Demokratik Cumhuriyeti inşa edelim ve özgürce, barış içerisinde yaşayalım. Deniz Poyrazlarımız katledilmesin, hiç kimsenin burnu kanamasın. Ortak geleceğimizi inşa edelim. An serkeftin an serkeftin.
Mithat Sancar: Direnerek bugünlere geldik, birlikte değiştireceğiz
Merhaba İzmir, merhaba gençler, kadınlar, emekçiler merhaba. Merhaba ji we re gelê me yê hêja hûn hemû bixêr hatin. Evet ışıklar yanıyor, ışıklar Gündoğdu Meydanından yükseliyor. Az kaldı, 14 Mayıs geliyor ve bizler aydınlığı getirmeye geliyoruz. Bu karanlık dağılacak, bu karanlığı bizler birlikte dağıtacağız. Diyarbakır, İzmir, İstanbul, Van, Ankara, Mardin birlik olacak ve bu iktidarı gönderecek, bu düzeni değiştirecek. Kardeşlerim uzun yol yürüdük. Engeller çıkardılar, kuşatmalar yaptılar, her türlü baskıyı denediler, her türlü zulmü uyguladılar ama bizleri yolumuzdan alıkoyamadılar. Arkadaşlarımızı cezaevlerine tıktılar, siyasi rehine olarak aldılar ama bizden hiç kimse, halkımızdan hiç kimse onlara boyun eğmedi, diz çökmedi. Mücadele ile direnerek bugünlere geldik. Şimdi buradayız ve hep birlikteyiz değiştireceğiz. Birlikte değiştireceğiz. İstedikleri hileyi yapmaya yeltensinler, dedikodular yaysınlar, tevatürler yaysınlar; hiçbirinin onları kurtarmaya yetmeyeceğini hep birlikte göstereceğiz.
14 Mayıs’ta İzmir’in ve Diyarbakır’ın iradesini sandıklarda ortaya koyacağız
14 Mayıs’a iki gün kaldı. Bugün İzmir’deyiz, yarın Diyarbakır’da. Her iki şehrin, bu şehirdeki halkların ortak iradesini 14 Mayıs’ta sandıklarda ortaya koyacağız. Sandıklara gideceğiz. Sakın ola tek bir oyun önemli olduğunu unutmayın. Hiç kimse hiçbir şekilde benim oyumdan bir şey olmaz, bir oydan ne çıkar demesin. 14 Mayıs günü hep birlikte hepimiz sandığa gidiyoruz. Arkadaşı, akrabayı alıyoruz ve hep birlikte sandığa gidiyoruz. Oylarımızı demokrasi için veriyoruz. Bu seçimde iki hedefimiz var. Biri bu zalim iktidarı göndermektir. Bu iktidar talancı, soyguncu, yalancı, sömürücü bir iktidardır. Bu AKP-MHP ittifakı halklara düşmandır, emekçiye ve özgürlüğe düşmandır. İşte biz de bu zalim iktidarı göndermeye kararlıyız. 14 Mayıs’ta bir oyu bu iktidarı göndermek için, bir oyu Yeşil Sol Parti’yi Meclis’e en güçlü şekilde göndermek için kullanıyoruz.
Deniz Poyraz’ın katillerinden hesap sormaya geliyoruz
Sevgili dostlar, Deniz Poyraz’ın yoldaşları, bir kez daha sözümüzü en güçlü şekilde yükseltelim. Deniz Poyraz’ın da hesabını sormaya geliyoruz. Onun katillerden, katillerinin arkasındaki zihniyetten hesap sormaya geleceğiz. İzmir’in bir görevi de budur; bu katil karanlığı dağıtmak ve aydınlığa hep birlikte yürümek. İşte bu sorumlulukla 14 Mayıs’ta sandıklarda irademizi en güçlü şekilde, mutlaka ama mutlaka ortaya koyacağız. Sevgili dostlar, görüyorsunuz deniz de dalgalanıyor. Ama denizler durulmuyor dalgalanmadan. Çok badire yaşadı bu ülke. AKP-MHP ittifakının bu zulmü altında halklar, inançlar, emekçiler çok büyük sıkıntılar yaşadı. AKP-MHP iktidarı ülkeyi soydu, bu ülkenin kaynaklarını yandaşa, savaşa ve ranta ayırdı. Halka ise yoksulluğu, açlığı reva gördü. Şimdi biz geliyoruz. Savaş düzenini bitirmeye geliyoruz. Büyük barışı inşa etmeye geliyoruz.
Gençler sandıkları korumak için demokratik nöbet tutmalıdır
Kardeşlerim, oy kullanmak görevimiz ama oyumuzu kullandıktan sonra görevimiz bitmiyor. Sandıkları da koruyacağız. Oyumuzu da irademizi de koruyacağız. O nedenle seçim günü oy kullanan herkes aynı zamanda bir sandık görevlisi gibi hareket etmelidir. En çok da siz gençler sandıkları korumak için demokratik nöbet tutmalısınız. Sandıklardan irademizi sağlam ve hilesiz bir şekilde çıkarmak için hepimiz o gün görev başında olacağız. Bütün oyunları, bütün hileleri, bütün tezgah girişimlerini demokratik kararlılık ve demokratik olgunlukla boşa çıkaracağız ve 15 Mayıs’a baharın geldiğini görerek uyanacağız. Bahar gecikti görüyorsunuz, hala bulutlar var ama kararlıyız. 15 Mayıs sabahı bu bulutlar dağılacak ve bahar gelecek.
Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak
Cumhuriyetin yüzüncü yılında Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturmak için geliyoruz. Yeşil Sol Parti Meclis’e en güçlü şekilde girmeli ki Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek mümkün olsun. Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak. Bizim ortak mücadelemiz Demokratik Cumhuriyeti yaratacak, buna inanıyoruz. Artık çok söze gerek yok. Engelleri aşa aşa geldik buraya. Bu zalim iktidar, bu talancı iktidar gidecek kimsenin bundan şüphesi olmasın. Mutlaka gidecek. Halkın iradesiyle, halkın kararıyla gidecek. 15 Mayıs başka bir güne, baharın geldiği güne uyandığımız tarih olacak. Yarın da Diyarbakır’dayız. İzmir’deyken Diyarbakırlı bir şairin, büyük usta Ahmed Arif’in dizelerini sizlerle paylaşarak bitireceğim konuşmamı. Hani diyorlar ya bunlar kaybetmezler ya da gitmezler. Hem kaybedecekler hem de gidecekler. Öyle bir gidecekler ki. Ne diyor bakın Ahmed Arif? “Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, haraç salmışlar üstüme. Ne İskender tanımışım ne şah ne sultan. Göçüp gitmişler gölgesiz, selam etmişim dostuma. Ve dayatmışım, dayanmışım. Görüyor musun?”
Halkların ortak iradesiyle bu iktidar gidecek, bu düzen değişecek
Görüyor musun İzmir? Görüyor musun Diyarbakır? Hiçbir şah, hiçbir zalim dayatmasıyla, zulmüyle ayakta kalmamıştır, bunlar da kalamayacak. Anadolu’da yaşayan bütün halkların ortak iradesiyle bu iktidar gidecek, bu düzen değişecek. Buna hep birlikte inanalım. Demokratik kararlılığımızı 14 Mayıs günü mutlaka en iyi şekilde ortaya koyalım. Başaracağız, mutlaka başaracağız. Buna hep birlikte inanalım. Serkeftin hevalno, rêya me vekirî be. Bimînin di xêr û xweşiyê de. Hoşçakal İzmir, baharda buluşmak üzere. 15 Mayıs baharında bütün ülkenin halkları, inançları eşit ve özgür bir yürüyüşün yolunu açarak uyanacak. Hep birlikte söz veriyoruz, söz!
