Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Av. Meryem Türktekin, Devletin gelirlerinin takip ve tahsil edilmemesi; kötü niyetli insanlara fırsat verilmesi, vatandaşların omuzlarına daha fazla vergi ve harç yükü binmesi, gerekli yatırımların yapılamaması ve kalkınmada geri kalınması demektir.

Sayıştay 2021 Raporundan; hazineye ait taşınmazları kullanan kişi ve firmalardan 2014-2021 dönemine ait devletin 320 milyon TL alacağı bulunduğu halde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca bu tutarın, kayıtlarda 1 milyonun altında gösterildiği, sadece bu kısmının takip edildiği, 319 milyonluk kısmıyla ilgili takibe geçilmediği anlaşılmaktadır.

Bu öyle basit bir hata değildir. Devletin alacağının 8 yıldır takipsiz bırakılması, gecikme faiziyle birlikte düşünüldüğünde milyarları bulan kamu zararı demektir.

Akıllara, hazineye ait taşınmazlar birilerine peşkeş mi çekildi, sorusunu getirmektedir!

Zira ‘Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 13’üncü maddesine göre;

“İrtifak hakkı ve kullanım izni bedelleri sözleşmede öngörülen tarihte peşin; kira bedelleri ise, dörtte biri peşin kalanı üçer aylık dönemler halinde olacak şekilde dört eşit taksitle tahsil edilecek..’ alacaklardır.

Söz konusu alacakların bu hükme göre tahsil edilememesi halinde, anılan yönetmeliğin 15’inci maddesi gereğince; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre belirlenen oranda gecikme faizi uygulanarak tahakkuk ettirilerek gecikmeksizin tahsili için borçlulara karşı icra takibine geçilmesi gerekir.

Buna rağmen Sayıştay’ın 2021 yılı denetim raporundan; devletin, vadesinde tahsil edilemeyen 320 milyonluk kira ve irtifak alacağının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 1 milyonun altında gösterildiği, 319 milyonluk kira ve irtifak gelirlerinin tahsili için uzun yıllardır takibe geçilmediği anlaşılmaktadır.

Aşağıda sunulan raporda görüleceği üzere, Sayıştay denetiminde; hazineye ait taşınmazlara ilişkin vadesinde ödenmeyen kira ve irtifak gelirlerinin Bakanlık mali tablolarına tam ve doğru olarak kaydedilmediği, 2021 Bilançosunda da eksik gösterildiği tespit edilmiştir;

Sayıştay denetmenlerince; hazineye ait taşınmazlarla ilgili işlemlerin takip edildiği Milli Emlak Otomasyon Projesi (MEOP) sisteminde; 2014-2021 yılları arasında vadesi geldiği halde tahsil edilmeyen 91.667.198,55 TL tutarında kira, 228.342.575,21 TL tutarında irtifak hakkı bedeli olmak üzere toplam 320.009.773,76 TL alacak bulunduğu görüldüğü halde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mali kayıtlarında bu tutarın sadece 933.860,65 TL gösterildiği ve bu tutarın takip edildiği belirtilmiştir.

Yani hazineye ait taşınmazları kullanan bazı kişi ve firmalarda devletin 320 milyon alacağı bulunduğu halde, her nedense bu tutar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 1 milyonun altında gösterilerek, 319 milyonluk devlet alacağı takipsiz bırakılmıştır.

Bu durumun yetkililerin sorumluluğunu doğuracağı, kamunun zararına yol açtığı açıktır.

Devletin gelirlerinin takip ve tahsil edilmemesi; kötü niyetli insanlara fırsat verilmesi, vatandaşların omuzlarına daha fazla vergi ve harç yükü binmesi, gerekli yatırımların yapılamaması ve kalkınmada geri kalınması demektir.

Bu itibarla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı aşağıdaki sorularımızla ilgili kamuoyuna bir açıklama yapmaya çağırıyoruz;

1)      MEOP kayıtları ile Bakanlık kayıtlarında gözüken; vadesinde ödenmeyen kira ve irtifak bedellerine ilişkin yaklaşık 319 milyonluk fahiş fark nasıl olmuş da yıllarca Bakanlığınızca fark edilememiştir?

2)      Bakanlığınız mali tablolarına, kira ve irtifak bedellerine ilişkin vadesinde tahsil edilemeyen 319 milyon TL niçin tam ve doğru olarak kaydedilmemiştir?

3)    Söz konusu 319 milyon TL 2021 Bilançosunda neden eksik gösterilmiştir?

4)    Bu durum sehven mi yapılmıştır? Sehven yapılmış ise, aynı hatanın sekiz yıl boyunca tekrar edilmesi sizce normal midir? 

5)    Mali tablolarda kayıtların tam ve doğru tutulmamasının nedeni; borcunu ödemeyen bazı kimseleri icra takibine muhatap kılmamak amacı taşıyor olabilir mi?   

6)    2021 Bilançosundaki eksik bildirimin nedeni; TBMM’nin denetim yetkisini bertaraf etmek çabası olabilir mi?

7)      Sayıştay raporu ile duruma vakıf olan Bakanlığınızca, bu hususla ilgili yetkililer hakkında bugüne kadar herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

8)       Bu konuda, hakkında idari/hukuku ve cezai bir yaptırım kararı verilmiş her herhangi bir Bakanlık çalışanınız olmuş mudur?

9)      Olmuş ise, bu durum yetkililerin görevi ihmalinden mi, görevi kötüye kullanmasından mı kaynaklanmıştır?

10)   Diğer yandan söz konusu gecikmenin kamu zararına yol açtığı, kiracılar ve irtifak hakkı sahipleri lehine ise, menfaat sağladığı açıktır. Dolayısıyla bunca yıldır kira ve irtifak bedellerini ödemeksizin hazineye ait taşınmazları kullanan bu firmalar ve şahıslar kimlerdir?

11)   Borçlarını yıllardır ödemeyen bu kişilerin ve firmaların sözleşmeleri halen devam etmekte midir? Etmekte ise, niçin feshedilmemektedir?

12)   Ayrıca Sayıştay denetim raporunda takip edilmediği tespit edilen yaklaşık 319 milyon tutarındaki kira ve irtifak bedeli alacağına ilişkin gecikme faizleri tutarı ne kadardır?

13) Anılan rapordan sonra;

a)    Söz konusu alacaklar için, borçlular aleyhine takip başlatılmış mıdır?

b)    Borcunu ödemediği halde, hakkında halen takip başlatılmayan şahıs veya firmalar var mıdır? Var ise, aleyhlerinde takip başlatılmama gerekçesi nedir?

c)     Takip başlatılan dosyalardan bugüne kadar tahsil edilen asıl alacak ve gecikme faizi tutarları ne kadardır?

Editör: Haber Merkezi