TBMM lokantasında stajyer öğrencilerin cinsel istismara uğradığına ilişkin iddialar, kamu kurumlarında süregelen denetimsizliği, liyakatsizliği ve cezasızlık kültürünü bir kez daha gözler önüne serdi. Eğitim Sen Giresun Şube Kadın Sekreteri Ayşe Kodan, yaptığı açıklamada, 19 Kasım 2025’te bildirilen şikâyetlere rağmen soruşturmanın ancak medya baskısıyla ilerlemesinin skandalın boyutunu gösterdiğini vurguladı.
Kodan, “Bu tablo, kurumların sorunları önlemek yerine örtme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Çocukların güvenliği sistematik olarak ihmal edilmektedir” dedi.
“Çocuk işçiliği açık bir hak ihlalidir”
Ayşe Kodan, MESEM ve staj/çıraklık programlarının çocuk emeğini sömüren bir yapıya dönüştüğünü belirterek, öğrencilerin haftada dört gün işletmede, yalnızca bir gün okulda bulunmasının eğitim hakkını ortadan kaldırdığını kaydetti. Kodan şöyle konuştu:
“Çocuklar gece 22.00’ye kadar, hatta velinin onayıyla hafta sonları bile çalıştırılabiliyor. Ücretlerin üçte birinin devlet tarafından işletmelere ödenmesi, çocukların sermayeye teslim edilmesinin kurumsallaşmış hâlidir. Büyük firmaların gizlilik gerekçesiyle öğretmenlerin denetimini dahi kabul etmediği duyumları alıyoruz. Öğretmenlerin yaptırım gücü yok; bu durum çocukların can güvenliğini riske atıyor.”
“Sorun bireysel değil, sistemsel”
Kodan, yaşananların münferit vakalar olmadığını, denetimsizliğe dayalı bir sistemin sonucu olduğunu ifade etti:
“Çocuğun bulunduğu her yerde—staj, çıraklık ya da MESEM—eğitim varsa, öğretmenin etkin denetim ve sorumluluk gücüyle orada olması şarttır. Cezasızlık zinciri kırılmadıkça çocuklar TBMM’de de, okullarda da, işletmelerde de güvende olmayacaktır.”
Eğitim Sen’den çağrı: “Tüm kurumlar acilen denetlenmeli”
Ayşe Kodan, TBMM başta olmak üzere tüm kamu kurumlarında şu adımların gecikmeden atılması gerektiğini söyledi:
-
Stajyer öğrencilerin çalıştığı tüm alanlar derhal denetlenmeli,
-
Çocukların güvenliği ve psikolojik destekleri sağlanmalı,
-
Liyakatsiz ve torpilli kadrolara son verilmeli,
-
İstismara karışan veya sessiz kalan yöneticiler hakkında adli ve idari işlem başlatılmalıdır.
Kodan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Eğitim Sen olarak çocukların eğitim adı altında işçileştirilmesine, sömürülmesine, istismara uğramasına ve güvencesiz çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Çocukların güvenli, eşit ve sömürüsüz bir eğitim ortamında bulunması için mücadelemiz devam edecektir.”
