"Ne egemen bir ülke ne de çocukların bayramı var. Bayram eşitlik özgürlük barışla gelecek"

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan; "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bir kez daha bildik törenlerle kutlanacak. Oysa ülkede hem ulusal egemenlikten hem çocuk haklarından söz etmek mümkün değil."

Erkan açıklamasına şu şekilde devam etti;

Saray iktidarı ve arkasındaki sermaye güçleri tarafından ülke kaynaklarının yerli yabancı tekellerinin sömürüsüne ve yağmasına her gün biraz daha fazla açıldığı bir ortamda ulusal egemenlikten söz edilemez. Bu olsa olsa ülkemizin iktidar eliyle yabancı sermayeye bağımlılaştırılması, bu bağımlılığın bütün yükünün de halka yüklenmesi anlamına gelir.

Çocuklar ise daha küçük yaşlardan itibaren sömürü cehenneminde yaşamaya mahkûm edilmiş durumda. Devletin eğitim desteklerini büyük ölçüde kesmesi, özelleştirmeler, eğitim öğretim kurumlarında gerçekleştirilen yeniden yapılanmalar birçok çocuğu okullaşma sürecinin dışına itmiştir. Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) çatısı altında ölen çocuk sayısı her gün artıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel hazırladığı bültene göre, 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7’den yüzde 22,1’e yükseldi. Çocuk işçi sayısı geçen yıla göre 3,5 puan arttı.

Öğrencilere bir öğün yemek talebi etrafında geniş bir halk kesimi birleşse de bunu karşılamamakta direnen iktidar okuldaki beslenme ihtiyacını yoksul ailelerin sırtına yüklemeye devam ediyor. Asgari ücretin açlık sınırı civarında olduğu, enflasyonun hızla tırmandığı koşullarda birçok çocuk bodurlaşıyor; açlık çekiyor.

Çocuklar sermayenin çarklarında ve gericiliğin rahlesinde heba ediliyor. Piyasanın ağır rekabet koşullarında yaşayacakları bir geleceğe hazırlanırken şükretmeleri bekleniyor.

Millî Eğitim Bakanlığı'nın Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzaladığı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” ÇEDES projesi nesli şekillendirmek üzere devreye sokuldu. Tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller ile eğitmen olarak belirlenen kişiler iktidarın ideolojisini çocuklara aşılıyorlar. Neslin ihyasını bir dava haline getiren iktidarın yarattığı iklimde Kürt ve göçmen çocuklara rahatlıkla kıyılabiliyor.

Bu ortamda ‘dünyanın tek çocuk bayramı’ bir aldatmacadan, çocukların yaşadığı cehennemin bir kamuflajından ibarettir.

Çocuklara insanca yaşanabilecek bir gelecek değil sosyal hakların budandığı bir hayat, cehalet ve yoksulluk vaat ediyor.

Çocukların özgür, eşit, hakları güvenceye alınmış hayatlarını güvenceye alan egemen bir ülke, bütün yurttaşları için küçük yaşlardan itibaren demokratik hakların eksiksiz tanındığı, halkın ortak kaynaklarının peşkeş çekilmediği bir ülkedir ancak. Parasız bilimsel laik anadilinde eğitimin sağlanmasından başlayarak kimsenin açlık, yoksulluk çekmediği, barış içinde yaşadığı zamanlarda çocukların bayramı gelmiş olacaktır.

UNICEF: Gazze'de çocukların öldürülmesi ve yaralanmasına son vermenin tek yolu ateşkes UNICEF: Gazze'de çocukların öldürülmesi ve yaralanmasına son vermenin tek yolu ateşkes

Arzu Erkan

Genel Başkan Yardımcısı

Editör: Haber Merkezi