"OHAL döneminde tam 4 bin 259 KESK'li KHK ihraç listelerine eklendi. Bu rakam, sadece bir sayıdan ibaret değil; ardında yatan büyük bir gerçeği, planlı bir operasyonu temsil ediyor. "
Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan’dan Açıklama
Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan, KHK’li kamu emekçilerinin barış sürecine dair beklentilerini içeren kapsamlı bir açıklama yaptı. Balcan açıklamasında, Türkiye’nin adalet, yüzleşme ve iade eksenli bir toplumsal barış sürecine ihtiyacı olduğunu vurguladı.
“Ülkemizin tarihi, inişli çıkışlı bir demokrasi ve hakkaniyet arayışının hikayesidir. Bugün, bir barış sürecinden bahsediyorsak, bu hedefin olmazsa olmazı geçmişteki mağduriyetlerin telafisidir.”
OHAL ve KHK’lerle Derinleşen Mağduriyet
15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL süreci, Türkiye'de on binlerce kamu emekçisinin Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işinden edilmesine yol açtı. Balcan, “Bu insanların büyük bir kısmının darbe girişimiyle ilgisi olmadığı defalarca vurgulanmış olsa da, mağduriyetleri hâlâ giderilmedi” diyerek bu uygulamaların toplumsal hafızada onarılmaz yaralar açtığını ifade etti.
KESK ve Algı Operasyonları
Balcan, KHK sürecinde KESK üyelerinin hedef haline getirildiğini belirtti. “Yaklaşık 150 bin kamu emekçisinin ihraç edildiği bu süreçte, KESK’li ihraçların oranı yüzde 3’ün altında kaldı. Ancak medyada ve kamuoyunda oluşturulan algı bunun aksini göstermeye çalıştı” dedi.
Bu algının kaynağını, KESK’in emekten yana duruşu ve iktidarın anti-demokratik uygulamalarına karşı sergilediği ilkeli mücadeleye bağlayan Balcan, "KESK üyeleri ses çıkardığı, boyun eğmediği için hedef alındı. Çünkü sistem, sessiz olanı değil, konuşanı cezalandırmak istiyordu" ifadelerini kullandı.
KESK’in Direnişi ve Onurlu Mücadelesi
OHAL döneminde 4.259 KESK üyesinin ihraç edildiğini belirten Balcan, bu rakamların yalnızca bir sayı değil, bilinçli bir politik saldırının göstergesi olduğunu ifade etti. “KESK, bu ülkede emek ve demokrasi mücadelesi arasında köprü kuran örgütlü bir güçtür” diyen Balcan, KESK’in iktidar kim olursa olsun kamu emekçilerinin haklarını savunduğunu ve bu yüzden hedefe konduğunu vurguladı.
Barış Süreci Tüm Toplumu Kapsamalı
Balcan, adil bir barış sürecinin sadece silahlı aktörler arasındaki müzakereyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti:
“Gerçek bir barışın tesisi, ancak geçmişle yüzleşerek, haksız ihraçların telafi edilmesiyle mümkündür. Görevine iade edilecek her kamu emekçisi, yalnızca kendi hakkına değil, toplumsal vicdana da katkı sunacaktır.”
Devlete Çağrı: Adaleti Tesis Et, Geçmişle Yüzleş
Açıklamasının sonunda devlete ve kamu yönetimine açık bir çağrıda bulunan Balcan, “Devletin görevi vatandaşlarının haklarını korumak, adaleti sağlamak ve mağduriyetleri gidermektir. Barış süreci, bu ilkelerin hayata geçirilmesi için önemli bir fırsattır” dedi.
KHK’lilerin göreve iadesinin sadece bireysel bir telafi değil, toplumsal güvenin ve istikrarın yeniden inşası için de hayati önemde olduğunu vurgulayan Balcan, bu adımın hem kutuplaşmayı azaltacağını hem de geleceğe olan umudu büyüteceğini belirtti.