1 Eylül Dünya Barış Günü Kadıköy Mitingi: "Demokratik Toplum İçin Barışa Ses Ver"
İstanbul Kadıköy'de binlerce yurttaş, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde "Demokratik toplum için barışa ses ver" şiarıyla büyük bir miting düzenledi. Savaşsız, sömürüsüz bir dünya talebiyle bir araya gelen kitle, barışın ancak demokrasi ve özgürlükle mümkün olacağını vurguladı.
Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda gerçekleştirilen miting için Söğütlüçeşme Durağı'nda toplanan siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve inisiyatifler, çalınan şarkılar eşliğinde halaylar çekti. Binlerce yurttaş, kortejler halinde İskele Meydanı'na doğru yürüyerek "Savaşsız, sömürüsüz bir dünya ellerimizle kurulacak" mesajını verdi. Yürüyüş boyunca ve miting alanında barıştaki ısrar, döviz ve sloganlarla sıkça dile getirildi.
Mitingde taşınan bazı pankartlar ve öne çıkan talepler şunlardı:
- Barış Anneleri: "Hawırdora aştiyê ew ku em bikaribin bi zimanê xwe yê dayîkê li her derê bi serbestî biaxivin (Barış, ana dilimizi her yerde özgürce konuşabildiğimiz ortamdır)".
- Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: "Barışın sesini kadın dayanışmasıyla haykırıyoruz".
- DEM Parti: "Demokratik toplum için barışa ses ver".
- Marmara Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER): "İnfaz yakmalara son tutsaklara özgürlük".
- Yürüyüşte ayrıca, demokratik toplum için atılması gereken adımlardan biri olarak Kürtçenin resmi eğitim dili olarak kabul edilmesi istendi.
- Cumartesi Anneleri/İnsanları ile Barış Anneleri’nin fotoğrafları da taşındı.
- Miting alanında İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin "Savaşa, sömürüye karşı demokrasi kazanacak" ve Emek Partisi'nin "Barış ve demokrasiyi birlikte kazanacağız, halklar kazanacak" ile "Savaşa ve sömürüye karşı iş, barış, özgürlük" pankartları dikkat çekti.
- Mitingde ayrıca PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının olduğu bir pankart da açıldı.
Bölgesel ve Küresel Sorunlara Vurgu Yapılan saygı duruşunun ardından başlayan mitingde, Zeynep Yıldırım tarafından Kürtçesi ve Nebil Sarıkaya tarafından Türkçesi okunan ortak açıklamada, bölgesel ve küresel çatışmaların neden olduğu yıkımlara dikkat çekildi.
- Açıklamada, Filistin’de soykırımın sürdüğü vurgulanarak siyasi iktidarın İsrail’le iş birliğini derinleştirdiği belirtildi. Kitle, sık sık “Filistin halkı yalnız değildir” sloganları attı. Uluslararası kuruluşların katliama etkili bir tutum sergilemediği, hatta destek verdiği ifade edildi.
- Komşu Suriye’de ise HTŞ yönetiminin Dürzi ve Alevilere yönelik katliamlarına tepki gösterilerek, geçici hükümetin bu saldırılardan geri durmadığı belirtildi.
- Kürt sorununun çözümü için tarihi bir imkan doğduğu kaydedilirken, kayyım uygulamalarının ve yargı eliyle muhalefete yönelik operasyonların devam etmesi nedeniyle, bu koşullarda ‘barış sürecinin’ hakkıyla ilerlemesinin mümkün olmadığı vurgulandı. Tarafların kendilerini rahat ifade edebilmeleri ve çalışma yürütebilmeleri için gerekli hukuki altyapının kurulması ve tüm demokratik kanalların açılması gerektiği belirtildi.
- Açıklamada, zeytinlikleri, ormanları madencilik faaliyetlerine açıp doğaya savaş ilan eden zihniyetin yenileceği ifade edildi.
- Ortak metin, halkların güvenlik ve refah içinde yaşamasının tek yolunun barış olduğu ve savaşsız, sömürüsüz bir dünyanın kendi elleriyle kurulacağı çağrısıyla son buldu. İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri olarak, savaşsız, sömürüsüz, laik, eşitlikçi bir gelecek için mücadele etmeye devam edecekleri dile getirildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın Konuşması Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, muhalefete yönelik baskıların derhal son bulması gerektiğini belirtti. Hatimoğulları, "Bir yandan barış diyeceksiniz öte yandan muhalefete operasyonları devam ettireceksiniz! İstanbul’un nüfusu Türkiye’nin çeyreği. Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe belediye başkanları tutuklu. Bunu kabul etmek mümkün değil. Muhalefetin üzerindeki baskılar derhal son bulmalıdır" ifadelerini kullandı. Hatimoğulları, "İstanbul’un ve ilçelerinin iradesi, Mardin’in, Van’ın, Hakkari’nin iradesi acilen serbest bırakılmalıdır. Hepsi acilen görevlerine iade edilmelidir" çağrısında bulundu. Konuşmasında, "Barış demokrasisiz, demokrasi barışsız olmaz. Barışı mücadeleyle el ele vererek hep beraber inşa edeceğiz" diyerek barış ve demokrasi arasındaki ayrılmaz bağı vurguladı. İşçi ve emekçilere de seslenen Hatimoğulları, "İşçi kardeşim, şunu bilmelisin ki barış senin ekmeğin için ve senin emeğin için. Barış için senin barışmana ihtiyacınız var. Yaşasın işçilerin birliği, kardeşliği" diye konuştu. Hatimoğulları ayrıca, "Ektiğimiz barış bahçesini birlikte yeşertecek, umudu birlikte büyüteceğiz. İstanbul’dan Amed’e barış kazanacak, demokrasi kazanacak! Yüreği barış için atan, demokrasi ve özgürlük için meydanları dolduran tüm halklarımıza sonsuz teşekkürler” dedi.
Abdullah Öcalan'dan Barış Mesajı Mitingde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla gönderdiği mesaj da okundu. Öcalan mesajında şunları kaydetti:
- Barış ve demokratik çözüm çağrısının sıradan bir siyasi hamle değil; stratejik bir adım ve tarihsel bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
- Bu çağrıyla hem Türkiye’de hem de Ortadoğu genelinde savaşların ve yıkımların yerini barışa dayalı demokratik bir yaşamın alacağı yeni bir dönemin kapılarının ardına kadar açıldığını ifade etti.
- Öcalan, gerçek barışın yalnızca silahların susması veya çatışmaların sona ermesi olmadığını; özgürlüğün, demokrasinin ve toplumsal adaletin yaşamın bütün alanlarında vücut bulmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
- Bu toplumsal dönüşümün halklar için sadece bir hak değil, aynı zamanda yeni dönemin temel görevi olduğunu belirtti.
- Halkların mücadelesiyle barış, demokrasi ve özgürlük değerlerinin mutlaka kökleneceğine, toplumsal yaşamda karşılığını bulacağına inandığını dile getirdi.
- Türkiye'nin artık barışı ve demokratik yaşamı hem hakkı hem de görevi olarak görenlerin yurdu olacağını ifade eden Öcalan, herkesi bu tarihi göreve sahip çıkmaya, barış ve özgürlük yürüyüşünü daha da büyütmeye çağırdı. Mesajını, dönemin ciddiyetini kavrayarak barışın ruhuna uygun hareket etme inancıyla bitmeyen sevgi ve saygılarla selamlayarak sonlandırdı.
Miting, sloganlarla sona ererken katılımcılar, savaşsız, sömürüsüz, laik ve eşitlikçi bir gelecek için mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi.
