KESK Yürüyüşü Adıyaman’da: “152 BİN İNSANA YOKSULLUĞU REVA GÖRDÜLER, HUKUKSUZLUĞA SON!”
KESK Eş Genel Başkanı Karagöz: Depremde Ölüme Sebep Olanlar KHK İhraçlarını Yapanlarla Aynı Zihniyet
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) öncülüğünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden ihraç edilen kamu emekçilerinin başlattığı Diyarbakır’dan Ankara’ya sürecek olan büyük yürüyüş, Adıyaman etabında Mimar Sinan Kültür Parkı'nda gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla devam etti.
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz ve SES Şube Eş Başkanı Rengin Kılınç’ın konuştuğu eyleme, siyasi parti temsilcilerinin de katılarak destek verdiği ifade edildi.
KHK Rejimi Devam Ediyor: 152 Bin Kişi Yoksulluğa İtildi
SES Şube Eş Başkanı Rengin Kılınç, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl, OHAL’in kaldırılmasının üzerinden ise yedi yıl geçmesine rağmen fiili OHAL uygulamaları, keyfi cezalandırmalar ve KHK rejiminin hâlâ devam ettiğini belirtti. Kılınç, "Diyarbakır'dan Ankara'ya: Adalet, Eşitlik ve İşimizi Geri Almak İçin Yürüyoruz!" başlığıyla 13-17 Ekim tarihleri arasında Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep, Adana ve Mersin güzergâhları üzerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önüne ulaşacak büyük bir yürüyüş başlattıklarını duyurdu.
KHK’larla 125 binden fazla kamu emekçisinin hiçbir yargı kararı olmadan işlerinden edildiğini hatırlatan Kılınç, ihraç edilenlerin 4.259’unun KESK üyesi olduğunu, bu kişilerin açlığa, yoksulluğa ve dışlanmaya mahkûm edildiğini vurguladı. Hatta bazı arkadaşların yıllarca süren belirsizlik ve baskı nedeniyle yaşamını yitirdiğini, kimilerinin ise ölümünden sonra OHAL Komisyonu'nun geç gelen kararıyla görevine iade edildiğini söyledi.
Deprem ve İhraçlar Arasındaki Bağlantı
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz ise konuşmasına Adıyaman halkına geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı ve 6 Şubat depremlerinde yaşamlarını yitirenlere rahmet diledi. Karagöz, Adıyaman halkının yaralarının henüz sarılmadığını ve taleplerinin karşılanmadığını ifade ederek, sert bir eleştiride bulundu: "6 Şubat depremlerinde 10 binlerin enkaz altında ölmesine sebebiyet verenler, 2016 yılında OHAL KHK'larıyla 150.000 aşkın kamu çalışanını ihraç edenlerdir" dedi.
Karagöz, kamu emekçilerinin "alnının açık, başının dik" olduğunu ve iş ve meslek sahibi olmak için "tırnaklarıyla o kayaları aşındırdıklarını" belirterek, işlerini ellerinden alanları protesto ettiklerini ifade etti.
"Ağaç Kökü Yesin" Ahlaksızlığına Tepki
Karagöz, KHK’larla ihraç edilirken hukuki karşılığı olmayan “iltisak ve irtibatlı” gibi soyut kavramların kullanıldığını dile getirdi. Toplamda OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'na 125.612 kamu emeklisinin başvurduğunu, askeri ve emniyet personelini de dahil edince sayının 152.000 kişiyi aştığını söyledi.
Bu 152.000 kişiye yoksulluğun reva görüldüğünü belirten Karagöz, “Utanmadan ‘ağaç kökü yesin’ dediler” sözleriyle ihraç edenleri alkışlarla ve zılgıtlarla protesto etti. Karagöz, bu durumun sadece hukuksuzluğun değil, vicdansızlığın da fotoğrafı olduğunu ifade etti.
İhraçların siyasi kararlar neticesinde gerçekleştiğini gösteren çarpıcı bir örnek veren Karagöz, Batman'da görev yapan ve hiç evlenmemiş, çocuğu olmayan bir kamu emekçisine "siz çocuklarınızı cemaatin okullarına gönderdiniz" denilerek ihraç edildiğini aktardı.
İhraç Sebepleri: Barış ve Demokrasiyi Savunmak
KESK Eş Genel Başkanı, neden ihraç edildiklerini açıklarken, savaşa karşı barışı, ölümlere karşı yaşamı savundukları için, kamusal hizmetlerin nitelikli olmasını talep ettikleri için, grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hakların kaldırılmasını istedikleri için ve ülkenin derelerine, ormanlarına, limanlarına, zeytinliklerine sahip çıktıkları için ihraç edildiklerini kaydetti.
Karagöz, bugün bir öğretmen, doktor, mühendis ve polisin geçinemediğini ancak “beşli çete” ve yandaşların geçindiğini ileri sürerek, kaynakların çok uluslu şirketlere aktarılmasına tepki gösterdi.
Talepler ve Mücadele Kararlılığı
Kılınç ve Karagöz, korkmayacaklarını, geri çekilmeyeceklerini, biat etmeyeceklerini ve boyun eğmeyeceklerini vurguladılar.
Taleplerini yineleyen Kılınç, sendikal faaliyetin suç olmadığını belirterek:
- İhraç edilen tüm KESK üyelerinin derhal işlerine iade edilmesi gerektiğini.
- Tüm özlük ve ekonomik haklarının eksiksiz olarak geri verilmesi gerektiğini söyledi.
Karagöz, mevcut siyasallaşmış ve "iktidarın elinde sopa haline dönüşmüş" yargıdan medet ummadıklarını, ancak bu topraklarda evrensel hukukun yaşam bulması için çaba sarf ettiklerini dile getirdi. Karagöz, "Evrensel hukuk işlediğinde, barış gerçekleştiğinde mutlaka ve mutlaka OHAL KHK'larıyla hukuksuz ihraç edilmiş kamu emekçileri görevlerine döneceklerine olan inancımız tamdır" diyerek sözlerini bitirdi.
Karagöz ve Kılınç, faşizan uygulamalar son buluncaya, adalet yerini buluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirterek, "İşimizi geri alacağız!" ve "KHK zulmü direnişle bitecek!" sloganlarıyla konuşmalarını sonlandırdılar.