“Asıl şaibeli olan Milli Eğitim Bakanlığı’dır”
2025 LGS (Liselere Geçiş Sınavı) sonuçlarının açıklanmasının ardından Eğitim-İş Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) sert eleştiriler yöneltti. Sendika, sınav sürerken soru kitapçıkları ve cevapların sosyal medyada paylaşılmasına rağmen herhangi bir ciddi soruşturma yürütülmediğini belirterek, "Bu tablo adaletin değil, derinleşen güven krizinin belgesidir" dedi.
“Sistemi yönetemeyen bir MEB’le karşı karşıyayız”
Eğitim-İş, yayımladığı açıklamada LGS sürecindeki güvenlik zaaflarına dikkat çekti. Özellikle sınav sırasında bazı soru kitapçıklarının sosyal medyada dolaşıma girmesiyle ilgili kamuoyuna hiçbir tatmin edici açıklama yapılmadığını belirten sendika, “Sınavı değil, sistemi ifşa eden bir süreç yaşandı. Çünkü artık sınavı bile sağlıklı yürütemeyen bir MEB’le karşı karşıyayız. Asıl şaibeli olan MEB’dir!” ifadelerini kullandı.
“719 tam puan rekoru şeffaflıkla açıklanmalı”
Sonuçlara dair en dikkat çekici ayrıntılardan biri, tam 719 öğrencinin tam puan alması oldu. Eğitim-İş bu durumun açıklamaya muhtaç olduğunu vurgulayarak, “Sınavın ikincisi 720. sıradan başlıyor. Ardından gelen binlerce öğrenci aynı sıralamaya sıkışmış durumda. Bu tablo eşitsizliği, adaletsizliği, güvensizliği yansıtıyor” açıklamasında bulundu.
Bakan’a sorular: “Bu güvenlik zafiyeti önemsiz mi?”
Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e şu soruları yöneltti:
-
Sınav soruları kimlerin eline geçti?
-
Kaç okulda sorular önceden öğrencilerin önüne düştü?
-
Sınavın güvenliğini sağlamak sizin göreviniz değil miydi?
-
Bu zaaf “önemsiz bir detay” olarak mı değerlendirilecek?
Bakan Tekin’in daha önce yaptığı, “Sınav soruları erken sızdı ama güvenliği etkilemedi” açıklamasına da tepki gösteren sendika, bu yaklaşımın kamuoyuyla alay etmek anlamına geldiğini savundu.
“Bir tek çocuğun hakkı çiğnendiyse bu sınav kaybedilmiştir”
Eğitim-İş açıklamasında, “Tek bir çocuğun hakkı yendiyse, tek bir veli ‘acaba?’ dediyse, siz bu sınavı zaten kaybettiniz. Çocukların alnının teriyle kazandığı puanı tartışmalı hale getiren MEB’dir” denildi.
“Bu sadece bir sınav meselesi değil”
Sendika açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bu yaşananlar, yıllardır sürdürülen sınav odaklı, yarışmacı ve eşitsiz eğitim politikalarının sonucudur. Eğitimi bilimden koparıp siyasi mühendislik aracı haline getiren anlayış iflas etmiştir. Bu ülkenin çocukları yarış değil, eşitlik istiyor; ezber değil, özgür düşünce istiyor. Ve biz buradayız! Bu sınavın da bu sistemin de hesabını sormaya devam edeceğiz.”
