KRİZİN BEDELİNİ İKTİDAR ÖDESİN.

Tüm Emeklilerin Sendikası Denizli Şube Başkanı Mesdan YILDIRIM; "Yine alanlardayız. Geçim derdi, hayat pahalılığı gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor" dedi.

Tüm Emeklilerin Sendikası Denizli Şubesi "Açlığa ve Sefalete Hayır Demek İçin" Alanlara Çıkacağını Belirten Bir Basın Açıklaması Yaptı.

Candoğan Parkında gerçekleştirilen basın açıklamasını okuyan Mesdan Yıldırım şu sorunlara dikkat çekti;

İktidar halkın sıkıntılarına çözüm aramak yerine gündemi değiştirerek yaşanan ekonomik krizi unutturmaya çalışıyor. 31 Mart seçimlerinden sonra halkın verdiği mesajı aldıklarını söylediler, geçen 2 aylık zamanda hiçbir mesajın alınmadığı, yapılan uygulamalardan anlaşılıyor. 10 Mayıs 2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Yabancı uyruklu hastaların ayakta tedavilerinde sağlık hizmeti, ilaç, tıbbi cihaz, ortez-protez ve diğer malzemelerin giderleri Sağlık Bakanlığınca karşılanacağı.” yayımlandı. Kararnamenin tasarruf paketinden önce yayımlanması manidardır. Oysa iktidar emekliden, emekçiden ve halktan hastalandığında muayene parası, ilaç katkı payı, ilaç fark parası almakta, yabancı uyruklu hastaların tedavi giderini hazineye yüklemektedir. 

On gündür pazaryerlerinde, alanlarda stant açtık, bildiri dağıttık, binlirce imza topladık, emekliyle, emekçiyle, halkımızla ve üreticiyle bir arada olduk hepsi dertli. Emekli aldığı 10.000TL ücret ile yaşamını sürdüremediğini, ucuza bir şeyler almak için saat:17.00 den sonra pazara çıktığını, mevsimlik sebze ve meyveyi alamadığını, ucuz bulduğu birkaç parça ile pazar masrafını gördüğünü, et, süt, yumurta, peynir gibi temel gıdaları alamadığını, kirasını elektrik, su, doğalgaz faturasını ödeyemediğini anlatıyor. Halkımız ve emekçilerde hayatın yaşanmaz olduğunu temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, giyim ihtiyacını ikinci el pazarından aldığını, eski kıyafetlerini tamir ettirerek kullandıklarını anlatıyorlar. Üretici artan maliyetler karşısında üretmekte zorlandığını, tüccarın ürünü maliyetinin altında almak istediğini, satamadığı için ürünün tarlada kaldığını, devletin yeterli desteği vermediğini, çocuklarının çiftçilik yapmak istemediğini, 14 Mayıs Çiftçiler gününü buruk yaşadıklarını belirttiler.

Evet, tablo bu kadar vahim, iktidar bunları görmezden gelerek kendi iktidarını sürdürme peşinde, bir yandan yeni anayasa yapma derdinde, bir yandan sözde tasarruf paketi açıklamakta. İktidar öncelikle halkın çektiği ekonomik sıkıntıları çözmeli, mevcut Anayasaya, mahkeme kararlarına uymalı ve uygulamalıdır. Uyulmayacak ve uygulanmayacak yeni Anayasalar yapmak çözüm değildir.

İktidar açıkladığı tasarruf paketi ile emeklinin, emekçinin ve halkın fedakârlık etmesini istiyor, Temmuz ayında yapılacak maaş artışlarını yapmamak için bahane üretme derdinde, Çalışma Bakanı dersine çalışmamış sözlüye kalkan öğrenci misali sallıyor, ya tutarsa diye. Emekli bu maaşla evden çıkamıyorken güya KYK yurtlarında tatil yapacak, indirimli trene binecekmiş. Emekliyi oyalamaktan vazgeçin. İktidar itibardan, şatafatlı yaşantıdan tasarruf etmiyor, hazine garantili Köprü, Otoyol, Tünel, Havaalanı, Şehir Hastanelerinden tasarruf etmiyor, garanti ödemeleri aksatmadan ödüyor. Öncelikle hazine garantili ödemeler iptal edilmeli, bu hizmetleri kim kullanıyorsa bedelini ödemelidir. Kur Korumalı Mevduattan derhal vazgeçilmeli, faize ödenen para halka verilmelidir.

Milletvekilleri, Bakanlar, Cumhurbaşkanı hem maaşını, hem de emekli maaşını alıyorlar. Öncelikle tasarrufu yönetenler yapmalı, çift maaş alanların emekli maaşı kesilmelidir. Her türlü ağırlama, toplantı ve davetlerin gideri bütçeden değil,  düzenleyen idarecilerin ve yöneticilerin kendi maaşlarından ödemelidir. Örtülü ödenek, partilere yapılan hazine yardımları kaldırılmalı, Eğitim ve Sağlık Bakanlığı hariç bütün bakanlıkların, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı bütçesi % 40 düşürülmeli, ilave artış yapılmamalıdır. Devletin elindeki uçaklar, araçlar satılmalı, iktidar mensupları, bakanlar yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerine tarifeli uçakla veya özel araçla gitmeli, koruma ordusunun sayısı azaltılmalıdır.

Geçen yıl 11 ilimiz de yıkıcı bir deprem yaşandı. İktidar halkın yaralarını sarmak istiyorsa, öncelikle şirketlerden, bankalardan, sermayeden servet vergisi almalı, sermayeye verilen devlet desteklerini kaldırmalı, halkın üzerindeki vergi yükünü azaltmalıdır. 1999 Marmara depreminde sermayeden, bankalardan ve şirketlerden servet vergisi alındı.Oysa İktidar yaşanan deprem sonrasında sermayeye dokunmadı, arabası olandan 2 defa vergi aldı. KDV ve ÖTV oranlarını arttırarak birçok mal ve hizmete zam yapmış, depremin ve kötü giden ekonominin faturasını halka kesmiştir.

Evet, Ekonomik krizi emekliler, emekçiler ve halkımız çıkarmadı, 22 yıldır ülkeyi kötü yöneten iktidar çıkardı ve bedelini de ödemelidir.

Emekliler olarak taleplerimizi haykırmak ve iktidarı uyarmak için 25 Mayısta 8 bölgede “Açlığa ve Sefalete Hayır” mitingi yapacağız, Denizli’deki emeklilerle Antalya’da yapılacak mitinge katılacak, 26 Mayıs günü de Ankara’da yapılacak emekli mitinginde Tandoğan Meydanında olacağız.

Taleplerimizi bölge mitinglerimizde ve Ankara’da yapılacak emekli mitinginde haykıracağız. Emeklileri, Emekçileri ve halkımızı birlikte olmaya, mücadeleye katılmaya davet ediyoruz.

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ. YAŞASIN SENDİKAL MÜCADELEMİZ.

ZAFER DİRENEN EMEKLİNİN OLACAK.

BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ.

#TümEmeklilerinSendikası

#EkonomikKriz

#HayatPahalılığı

#MesdanYıldırım

#DenizliŞubesi

#GeçimSıkıntısı

#EmekliHakları

#SosyalAdalet

#TasarrufPaketi

#YabancıUyrukluHastalar

#HazineGarantiliÖdemeler

#ServetVergisi

#HalkınSesi

#BirleşeBirleşeKazanacağız

CHP'li Nurten Yontar: "Öğretmenlik Meslek Kanunu, Eğitim Sistemini Tehdit Ediyor" CHP'li Nurten Yontar: "Öğretmenlik Meslek Kanunu, Eğitim Sistemini Tehdit Ediyor"

#ZaferDirenenEmeklininOlacak

#ÖrgütlüMücadele

#SendikalMücadele

Editör: Haber Merkezi