İHD İstanbul Şubesi  "2 Ekim Uluslararası Şiddetsizlik Günü" dolayısıyla yazılı basın açıkaması yayınladı,

İHD İstanbul Şubesi yaptığı açıklamada şu ifadelre yer verdi; Pek çok kaynakta “Güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümü” olarak tanımlansa da, insan dışındaki canlılar ve doğaya karşı zarar verici hareketleri de içerir şekilde tanımı genişletilmesi  gereken   şiddetin;  yaygın kullanımı ve yıkıcı etkisinin dünyayı ve insanlığı tehdit eder boyuta varması karşısında, Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu 2007’de  Hindistan özgürlük hareketi lideri Mahatma Gandhi’nin doğum günü olan 2 Ekim’i Uluslararası Şiddetsizlik Günü (International Day of Non-Violence) ilan etmiş, ancak 15 yıl sonra halen, şiddetsizlik başarılamamış, bir hedef olmaktan öteye geçememiştir. Nitekim 2 Ekim 2020 günü yaptığı açıklamasında BM Genel Sekreteri Antonio Guternes, pandemi krizine vurgu yaparak önerdiği küresel ölçekteki ateşkes ile;  savaşların dünyadaki en büyük şiddet kaynağı olmaya devam ettiğini itiraf etmiş, dünyada barışı sağlamak amacı ile kurulan BM ülkelerine, savaşlara ara verin çağrısı yapmak zorunda kalmıştır. 

Şiddete karşı mücadelede, şiddetin kaynağı ve ne şekilde hayatımıza girdiğinin tanımlanması önem göstermektedir. Bu alanda yaptığı çalışmalarla bilinen Norveçli sosyolog Johan Galtung’a göre şiddet üç farklı türde; doğrudan, yapısal ve kültürel olarak kendisini gösterir ve şiddetsizlik, bu üç şiddet türünü de hedefe alır. 

Hak savunucuları olarak ısrarla sürdürdüğümüz şiddetsiz eylemler; doğrudan şiddetin olmadığı eylem türü olarak tanımlanırken, şiddetsiz örgütlenme; üç şiddet türünün de olmadığı örgüt olarak tanımlanmaktadır.  Bu tanımlar üzerinden; yapısal ve kültürel şiddetin yerleşik olduğundan hareketle, şiddetsizlik mücadelesinin zorlu bir süreç olduğu ve yaşamın her anında ve her alanında şiddetsizliği geliştirerek, hedefe varılabileceği ifade edilmektedir.

İktidar güçleri tarafından söylem, eylem ve politikaları ile açıkça desteklenen, sokakta, evde, okulda, karakolda, hapishanede, hastanede, iş yerinde, yaşamın her alanında doğrudan ya da dolaylı maruz kaldığımız, devam eden savaşlarla, çatışmalarla, yoksullukla kendisini yeniden üreten şiddetin,  bireysel ve toplumsal varlığımızı, dünyayı tehdit ettiği bu gün ;

“Şiddetsizlik insanlığın emrindeki en büyük güçtür.” diyen Mahatma Gandhi’nin de işaret ettiği ilkeler üzerinden, şiddetten arınmış bir yaşam, bir gelecek hedefiyle, bu büyük gücü hakim kılmak için, şiddet kaynağı anlayış ve mekanizmalara karşı mücadelemizi büyütelim ve “şiddetsizlikte buluşalım” çağrısında bulunuyor, özellikle iktidar güçlerini ve siyasetçileri şiddet kaynağı tutum ve davranışlarından vazgeçmeye çağırıyoruz.  

Editör: Haber Merkezi