İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Adana Temsilciliği, Kürkçüler F Tipi ve Suluca 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevlerinde gerçekleştirdikleri ziyaretlerin ardından hazırladıkları kapsamlı raporu kamuoyuyla paylaştı.

Yapılan açıklamada Türkiye genelindeki hapishanelerde mahpusların yaşam hakkı başta olmak üzere sağlık, iletişim, adil yargılanma ve insan onuruna yakışır koşullarda yaşam haklarının ihlal edildiği vurgulandı. Dernekler, bu hak ihlallerinin tespiti, raporlanması ve kamu kurumlarının harekete geçirilmesi amacıyla saha çalışmaları yürüttüklerini belirtti.

Tecrit, İşkence, Aşağılayıcı Muameleler Gözlemlendi

Raporda özellikle İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş üzerindeki mutlak tecride dikkat çekilerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları doğrultusunda "umut hakkının" tanınması ve aile-avukat görüşlerinin engellenmemesi gerektiği ifade edildi.

Saha ziyaretlerinde tespit edilen hak ihlallerinin başında şunlar yer aldı:

  • Revire ve hastaneye sevklerde ciddi gecikmeler,

  • Ağız içi arama ve çift kelepçe uygulamaları gibi işkence ve kötü muamele boyutuna varan uygulamalar,

  • Hasta mahkumların uygun koşullarda tedaviye erişiminin engellenmesi,

  • Yetersiz sağlık personeli ve hijyenik olmayan taşıma araçları,

  • İnfaz süresini keyfi biçimde uzatan İdare ve Gözlem Kurulu kararları.

Ağır Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılmalı

İHD ve ÖHD yetkilileri, ağır hasta mahpusların yaşamlarını tek başlarına sürdüremedikleri koşullarda serbest bırakılmaları ve tedavi sürecinin cezaevi dışında sağlanması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda İnfaz Kanunu’nun 16. maddesinin, hasta mahpusların ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi talep edildi.

Temel İhtiyaçlara Erişim Engelleniyor

Raporda birçok hapishanede su sıkıntısının ciddi bir boyuta ulaştığı, mahpusların hijyen ürünlerine erişiminin kısıtlandığı ve sağlıklı beslenmeye dair sorunların büyüdüğü ifade edildi. Özellikle özel beslenme ihtiyacı olan mahpuslara yönelik yemek düzeninin dikkate alınmadığı, bu durumun hem fiziksel hem de psikolojik sorunlara yol açtığı kaydedildi.

Onur Kırıcı Aramalar Son Bulmalı, Sosyalleşme Hakkı Sağlanmalı

Mahpusların hem kendilerinin hem de ailelerinin maruz kaldığı onur kırıcı arama uygulamalarına da dikkat çekilen açıklamada, bu uygulamalara son verilmesi ve sorumlu görevliler hakkında adli-idari süreçlerin başlatılması gerektiği belirtildi.

Ayrıca sosyal yalıtılmışlık ve yalnızlığa karşı, mahpusların ortak alanlara erişiminin sağlanması ve sosyalleşme hakkının hayata geçirilmesinin, hem fiziksel hem ruhsal sağlık açısından zorunlu olduğu ifade edildi.

150 ülke incelendi:  Casus yazılım, gözetim teknolojisi, yüz tanıma sistemleri; tüm dünyada işbaşında 150 ülke incelendi: Casus yazılım, gözetim teknolojisi, yüz tanıma sistemleri; tüm dünyada işbaşında

Çağrı: Sorumlular Hakkında Etkin Soruşturmalar Başlatılsın

İHD ve ÖHD, Türkiye hapishanelerinde yaşanan tüm insan hakları ihlallerine karşı etkin soruşturma mekanizmalarının işletilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamanın sonunda ilgili tüm kamu kurumlarına, ulusal ve uluslararası insan hakları ilkeleri doğrultusunda sorumluluk almaları yönünde çağrıda bulunuldu.

Rapora Ulaşmak İçin Tıklayın

Editör: Haber Merkezi