AKM’den Tandoğan’a yürüyüş — “Bütçe hakkı emeğin hakkıdır, bizi görün duyun!”
Ankara’da çok sayıda sendika, demokratik kitle örgütü, siyasi parti ve yurttaşın katılımıyla “Emeklilerin ve Emekçilerin Bütçe Hakkı” mitingi gerçekleştirildi. Yurttaş Birlikteliği’nin çağrısıyla Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde sabah saatlerinde toplanan kitle, slogan ve dövizlerle Tandoğan (Anadolu) Meydanı’na yürüdü. Katılımcılar yürüyüş boyunca "AKP’den hesabı emekliler soracak", "Hak, hukuk, adalet", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları attı; "Gençler bütçeden hakkını istiyor", "Emekçiler bütçeden hakkını istiyor", "Kadınlar bütçeden hakkını istiyor" yazılı dövizler taşıdı.
Mitingde Yurttaş Birlikteliği Sözcüsü Şenal Sarıhan söz aldı ve emeklilerin, çalışanların, gençlerin ve kadınların yaşam koşullarına dikkat çekerek bütçe hakkının emeğin hakkı olduğunu vurguladı. Sarıhan’ın konuşması düzenlenmiş tam metniyle şöyle haberleştirildi:
ŞENAL SARIHAN: "Bütçe hakkı emeğin hakkıdır, bizi görün, bizi duyun!"
"Hiçbir çıkar peşinde olmadınız. Bu ülkede alın teri olmadan kazanmak insanı mutlu etmez. Ama biliyoruz ki, nüfusun yalnızca küçük bir kesimi, bizim emeğimiz ve çabamız üzerinden çok daha iyi koşullarda yaşam sürüyor.
Sevgili emekliler, biliyorum… Torunlarınıza çikolata alamaz hale geldiniz. Onların istediği bir meyveyi kilolarca eve taşıyamıyorsunuz. Ekmeğin fiyatı arttı ama evimize giren ekmek küçüldü. Üniversiteye giden evlatlarımız burs bulmak için koşuyor. O burs artık kitap almaya anca yetiyor; gençler barınmak, beslenmek ve öğrenmek istiyor.
Eşinizin istediği bir giysiyi alamıyorsunuz. Evde iki kişi çalışsa bile hesap yapmadan ay sonu gelmiyor. Pazara çıktığınızda artık en taze saati değil, en ucuz saati kolluyorsunuz. Yerlere düşmüş bir sebze var mı diye bakıyorsunuz. Bu, yoksulluğun nasıl derinleştiğinin kanıtıdır.
Peki çalışan emekçilerin durumu farklı mı? Yoksulluk sınırı 90 bin liraya dayanmışken, hangimizin evine 90 bin lira maaş giriyor? Bugün Meclis'te bütçe görüşmeleri sürüyor. 'Bütçe hakkı' işte tam da emeğin karşılığı demektir ama emeğimiz orada ne yazık ki karşılık bulamıyor.
Yıllardır Meclis’in kapısından taleplerimizi haykırdık. O duvarlar çok kalın dedim hep. Bir süre o duvarların içinde bulunma fırsatım da oldu — fırsat diyorum ama tırnak içinde. İçerinin sesi dışarıya, dışarının sesi içeriye ancak halk daha örgütlü, daha güçlü, daha yüksek ses çıkarırsa geçer. Bugün burada olmanız bunun kanıtı.
Biz Yurttaş Birlikteliğiyiz. Adımız yurttaşların yan yana durmasından gelir. Yurttaş bir araya gelmişse halk olur; halk olmuşsa gücünü kanıtlar. Bugün emekli sendikaları, platformlar, dernekler, işçi sendikaları, kamu çalışanları, kadın örgütleri, engelli örgütleri hep birlikte ses veriyoruz. Çünkü geleceğin emeklileri de bugün buradadır.
Siyasi partilerin tamamına, tek tek adlarını anmadan, buraya gelen tüm sendikalara, derneklere, yurttaşlara teşekkür ediyorum. Bizim derdimiz yalnızca karnımızı doyurmak değil; demokrasi ve özgürlük istiyoruz. Bu nedenle daha çok örgütlenmeye, daha çok dayanışmaya ihtiyacımız var. Sendikalı olmalıyız, derneklerde güçlenmeliyiz, yan yana durmayı büyütmeliyiz.
Bütçe hakkı emeğin hakkıdır. Demokratik, adil, eşitlikçi bir bütçe ancak halkın katılımıyla mümkündür. Parlamentoya sesleniyorum: Bizi görün, bizi duyun, hakkımızı verin!
Yeni sloganımızı tekrar edelim:
Ya hep beraber — ya hep beraber!
Hepimiz için... Hepimiz için!
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum."
Miting, farklı örgüt ve sendika temsilcilerinin konuşmalarıyla devam etti. Kalabalık sık sık sloganlarla taleplerini meydandan TBMM’ye iletti.





