"Türkiye’nin yönetim sistemini otoriterleştiren tüm antidemokratik koşulların ortadan kaldırılması ve “demokrasi ve insan haklarına dayalı” yeni bir toplum sözleşmesi yapılması gerekmektedir."

İHD Adana şubesi 10 Aralık İnsan Hakalrı günü nedeniyle İnönü parkında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İHD Adana Şube Başkanı Av. Yakup Ataş okudu.

Av. Yakup Ataş açıklamaasında şu ifadelere yer verdi. İnsan hak ve özgürlüklerini temel alan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ’nin kabulü, insanlık için büyük bir kazanımdır. 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen Evrensel Bildirge’nin başlangıç bölümünde tüm insanlık  için eşit, bölünemez ve devredilemez haklar tanınmış olup, bu haklar, dünyada özgürlüğün, eşitliğin, adaletin ve barışın temeli olmuştur. Ancak insanlığın hakları yeterince  korunamıyor ise bu durumda herkesin zulüm ve baskıya karşı demokratik direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceği yine bildirgede güvence altına alınmıştır.

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.31

Bildirge “İnsan, haklarıyla insandır, bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirler” temel belirlemeleriyle haklar koruma altına alınmasına rağmen günümüzde Evrensel Bildirgede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır .İnsanın insan olmaktan gelen temel hakları ve dokunulmazlıkları dünya çapında yeterli koruma bulamamaktadır. İnsanların ırkından, renginden, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, inancından, etnik kimliğinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden dolayı ayırımcılığa maruz kaldığı bir gerçektir.

Dünyada insan haklarına dayalı ortak bir yaşam ideali;  ekonomik, kültürel, dinsel, etnik vb. her türden “savaş” gerekçesiyle büyük bir tehdit altındandır. Birleşmiş Milletler Örgütü de başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin korunmasında, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede, sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede varoluş gerekçesini yeterince yerine getirememektedir. Aslında karşı karşıya olunan büyük bir insanlık krizidir. Bu krizin hem Türkiye özelinde hem de dünya genelinde ağır sonuçları ve maliyetleri ortaya çıkmaktadır. Bu durum şiddetin her türünün sistematikleşmesine, yaygınlaşmasına ve hatta sıradanlaşmasına, ekonomik yoksulluğun, açlığın , sefaletin büyümesine yol açmaktadır.

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.31 (1)

İnsan Hakları Derneği olarak yıllardır Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorununun en önemli halkasının Kürt sorunu olduğunu ve bu sorunun barışçıl ve demokratik yolla çözülmediği sürece, Türkiye’deki insan hakları ve demokrasi sorunlarının çözülemeyeceğini hep ifade ettik. İçeride ve dışarıda sürdürülen savaş politikalarının da etkisiyle ülkenin temel sorunları giderek daha da ağırlaşmış, siyasal otoriterleşme tırmanışa geçmiş, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı zedelenmiş, cezasızlık politikası, bir çok insanlık suçunun faillerinin cezasız kalmasına ve adaletin tesisine engel haline gelmiştir. Bu durum giderek nefret suçlarının artmasına , ırkçı saldırılarda da yükselişe yol açmaktadır. Yine Kadın cinayetlerinin artması ve önlenememesi, kadınlara ve çocuklara  yönelik taciz ve tecavüzün artması, cezasızlık Politikası ve uygulamalar ile izah edilebilir.  Kadına karşı şiddet suçlarının ve diğer insanlık suçlarının faillerine karşı etkin soruşturma ve kovuşturmaların yapılmaması, cezasızlık olgusu bu suçların yeniden işlenmesine, keyfiliklerin artmasına ve sistematikleşerek yaygınlaşmasına yol açan en temel unsurdur.

İnsan hakları savunucuları olarak bizler, Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin alanının giderek nasıl daraltıldığını ve gerilediğini, kolluk gücünün ve yargının, iktidarın çıkarları için nasıl araçsallaştırıldığını, hak savunucularının, iktidar erki tarafından nasıl saldırıya maruz kaldığını görüyor,  yaşıyoruz.   

Siyasi iktidar, tahakkümüne aldığı yargı ve kolluk kuvvetleriyle, sansür yasalarıyla,  baskı, korkutma ve gözdağına devam ediyor. İnsan Hakları ve demokrasi  mücadelesi bağlamında barışçıl gösterilerle, basın yoluyla, sosyal medya platformlarıyla, sanatıyla, fikirlerini toplumla paylaşan aydınlar , sanatçılar, siyasetçiler, basın mensupları ve toplumun birçok kesiminden insan hakları savunucuları ve  muhalifler “Toplanma, Örgütlenme ve İfade özgürlüğü haklarını” kullanamamakta, her geçen gün  antidemokratik, baskıcı uygulamaların dozu  artarak  devam etmektedir. Yakın zamanda İnsan Hakları savunucuları ; İHD Eşgenel başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan, TTB Başkanı ve TİHV Kurucularından Şebnem Korur Fincancı, 1995 yılından beri KAYIPLAR BULUNSUN FAİLLERİ YARGILANSIN  talebiyle Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi  yapan Cumartesi Anneleri ve İnsanları adıyla bilinen gözaltında faili meçhul  kayıp yakınları, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği mücadelesi veren kadınlar ve LGBTİ+ lar ,KHK lar ile işinden ihraç edilenler , toplumun gerçek bilgiye erişimini sağlayan, bilgi edinme hakkını gerçekleştiren özgür basın mensupları, gazeteciler, yazarlar, demokratik bir düzen arayışında öncü olan siyasetçiler ve seçilmişler ile her kesimden demokrasi ve insan hakları savunucuları tüm saldırılara, gözaltılara, tutuklamalara, cezalara ve her türden engellemelere rağmen demokratik çağdaş bir düzen için eşitlik, özgürlük,  adalet ve hakikat arayışını sürdürüyor.   

Türkiye’nin yönetim sistemini otoriterleştiren tüm antidemokratik koşulların ortadan kaldırılması ve “demokrasi ve insan haklarına dayalı” yeni bir toplum sözleşmesi yapılması gerekmektedir. Bu nedenle  toplumda demokrasi yanlısı ve evrensel değerlere, hukukun üstünlüğüne dayalı bir sistem talebi olan tüm insan hakları savunucularının “barış hakkını” daha fazla ve ısrarla savunması , savaş politikaları ile militarist çözümler yerine barış politikalarını savunmaya ve uygulamaya yönelik perspektif oluşturması gerektiği inancındayız.         

·        Bir kez daha diyoruz ki ; Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel haklara ve özgürlüklere  dokunmayın!

·        Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada barışın ve adaletin egemen olduğu demokratik bir yaşam için barış, eşitlik, özgürlük mücadelemizi sürdüreceğiz!

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.33 (1)

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.30

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.31

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.31 (1)

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.32

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.33

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.33 (1)

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.34

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.36

WhatsApp Image 2022-12-10 at 12.59.36 (1)

Editör: Haber Merkezi