DEM Partisi Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Türkiye’de madencilik sektöründe yaşanan iş cinayetleri, özelleştirme politikaları ve sistematik işçi sağlığı ihlalleri nedeniyle TBMM’de Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep eden kapsamlı bir önerge sundu. Kordu, madencilik alanında yaşanan faciaların “kader değil, denetimsizlik ve şirket-devlet ortaklığının sonucu” olduğunu belirtti.

Önergenin gerekçesinde, Türkiye’de maden işçilerinin yıllardır aşırı üretim baskısı, taşeronlaştırma, rodövans sistemi, özelleştirme, iş güvenliği eksikliği ve etkisiz denetim nedeniyle ağır koşullarda çalıştığı vurgulandı. Kordu, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23. maddesinde güvence altına alınan “adil ve elverişli çalışma koşulları” ilkesinin madencilik alanında tamamen yok sayıldığını ifade etti.

“İş güvenliği önlemleri maliyet kalemine dönüştürüldü”

Gerekçede, Soma, Ermenek, Amasra ve son olarak Erzincan İliç gibi büyük faciaların, işçi sağlığının nasıl sistematik biçimde ihmal edildiğini gösterdiği belirtildi. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile ilgili yönetmeliklerin uygulamada etkisiz kaldığı, işveren inisiyatifine terk edilen denetimlerin işçilerin hayatına mal olduğu ifade edildi.

Taşeronlaştırma ve rodövans modeliyle madenciliğin “ucuz emek rejimine” dönüştürüldüğünü belirten Kordu, özelleştirme politikalarının da iş güvencesini ortadan kaldırdığını; Çayırhan Termik Santrali örneğinde olduğu gibi binlerce işçinin bir gecede işsiz kalabildiğini hatırlattı.

Divriği ve İliç örnekleri: “İşçiler ilk gözden çıkarılanlar”

Kordu, Divriği’de yüzlerce madencinin işten çıkarılmasını, madencilik sektöründeki vahşi çalışma düzeninin güncel örneği olarak nitelendirdi.
13 Şubat 2024’te İliç’te siyanürlü liç yığınının çökmesi sonucu 9 işçinin yaşamını yitirdiği felaketin ise “ne doğal afet ne öngörülemez bir kaza” olduğu vurgulandı.

Gerekçede, bilim insanlarınca yıllardır yapılan uyarıların yok sayıldığı, liç kapasitesinin yanlış hesaplandığı, uygun olmayan topografyaya rağmen kapasite artışına gidildiği ve acil durum sistemlerinin kurulmadığı ifade edildi.

“Cezasızlık devlet politikası haline getirildi”

Kordu, İliç davasında yaşanan bilirkişi değişikliklerini de eleştirerek:

  • İlk bilirkişi raporlarında Bakanlık ve kamu görevlilerinin “asli kusurlu” bulunduğunu,

  • Sonrasında oluşturulan yeni bilirkişi heyetinin ise Bakanlığı “kusursuz” ilan ettiğini

hatırlattı. Bu durumun Türkiye’de cezasızlığın sistematik bir devlet politikası haline geldiğinin göstereni olduğu belirtildi.

“Soma’dan İliç’e tüm maden katliamları soruşturulmalı”

Ayten Kordu, Meclis’in artık sessiz kalamayacağını söyleyerek, Soma, Ermenek, Amasra, İliç, Şırnak ve Zonguldak dahil tüm maden facialarının bağımsız şekilde soruşturulması çağrısında bulundu.

CHP’li Orhan Sümer: “Trafik cezaları gelir kapısı oldu, vatandaş cezayla eziliyor”
CHP’li Orhan Sümer: “Trafik cezaları gelir kapısı oldu, vatandaş cezayla eziliyor”
İçeriği Görüntüle

Milletvekili Kordu, madencilik sektöründeki yapısal sorunların ortaya çıkarılması, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin kamusal bir sorumluluk haline getirilmesi ve ekolojik yıkımın durdurulması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasının zorunlu olduğunu ifade etti.

Muhabir: Haber Merkezi