CHP Adana İl Başkanlığı, görevden alınan ve tutuklanan belediye başkanlarıyla dayanışma amacıyla gerçekleştirilen anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikaların temsilcileri ve yöneticileri, demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkmak adına CHP yöneticileriyle bir araya geldi.

Whatsapp Image 2025 08 06 At 08.31.56

Toplantıya CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, CHP Antalya Milletvekilleri Cavit Arı, Aliye Coşar, Sururi Çorabatır ve Mustafa Erdem, CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, CHP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Harun Özgür Yıldızlı, CHP Parti Meclisi Üyeleri Şengül Yeşildal ve Niyazi Şen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikaların şube yöneticileri ve çok sayıda kamu emekçisi katıldı.

CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu: “Milletin iradesine sahip çıkan herkese teşekkür ediyoruz”

Ziyarette konuşan CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, halkın iradesine yapılan müdahalelerin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Halkın doğrudan seçtiği belediye başkanlarının hukuksuz biçimde görevden alınması, yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesi anlamına gelmektedir. Bu uygulamalara karşı açık tutum alan, dayanışma gösteren ve mücadele çağrısı yapan Birleşik Kamu-İş yöneticilerine teşekkür ediyorum. Demokrasi sadece sandık değil, aynı zamanda halkın iradesine saygıdır. Bu iradeye yapılan her türlü müdahaleye karşı birlikte mücadele edeceğiz.”

Tüm Yerel-Sen Genel Merkez Yöneticisi Hüsamettin Topuzoğlu: “Toplu Sözleşme Masasında Sadece Kendi Adımıza Değil, Tüm Emekçiler Adına Konuşacağız”

Tüm Yerel Sen adına konuşan Genel Merkez Yöneticisi Hüsamettin Topuzoğlu, yaklaşan toplu sözleşme sürecine ilişkin önemli mesajlar verdi. Bu yıl sekizincisi düzenlenecek olan toplu sözleşme masasında Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak yer alacaklarını ifade eden Topuzoğlu, sendikal sorumlulukla hareket ettiklerini belirtti:

“Birleşik Kamu-İş olarak, en büyük üçüncü konfederasyonun parçası olmanın bilinciyle hem masada hem sahada kamu emekçilerinin sesi olmaya devam ediyoruz. Sadece kapalı salonlarda değil, alanlarda da mücadelemizi büyütüyoruz. Son olarak 11 ilde eş zamanlı gerçekleştirdiğimiz basın açıklamalarıyla kamuoyunu bilgilendirdik, taleplerimizi kamuoyuna duyurduk.”

Türkiye’de kamu emekçilerinin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çeken Topuzoğlu, geçim koşullarının her geçen gün ağırlaştığını şu sözlerle ifade etti:

“Bu ülkede artık en yakıcı sorun yoksulluk haline gelmiştir. Kamu emekçileri ay sonunu getiremiyor. Bir yandan kiralar, bir yandan faturalar, diğer yandan çocukların eğitim giderleri derken, aldığımız maaşlar bir ailenin insanca yaşayabilmesi için yetersiz kalıyor. Geçinmekten çok hayatta kalma mücadelesi veriyoruz.”

Toplu sözleşme masasında sadece kendi üyeleri için değil, tüm kamu çalışanları ve emekçiler adına söz söyleme sorumluluğu taşıdıklarını belirten Topuzoğlu, çağrısını şu sözlerle tamamladı:

“Biz bu masada sadece kendi üyelerimiz için değil, onurlu bir yaşam talep eden herkes adına söz söylüyoruz. Taleplerimizi ortaklaştırmak, mücadelemizi büyütmek zorundayız. Bu söz sadece bir sendikanın değil, emeğe saygı duyan herkesin sözüdür. Kamuda adil ücret, güvenli çalışma koşulları ve emeklilikte insanca yaşam hakkı için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”

Tüm Yerel-Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylugan: “İtfaiyeciliğin meslek statüsü kazanması için mücadele ediyoruz”

Tüm Yerel-Sen Adana Şube Başkanı Seniha Soylugan, kamudaki emekçilerin sorunlarına değinerek özellikle itfaiyecilerin taleplerini gündeme taşıdı:

“İtfaiyecilik, yüksek risk barındıran bir alandır ve bu mesleğin ayrı bir statü ile tanımlanması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Yaşanan can kayıpları sadece ailelerini değil, toplumun vicdanını derinden yaralamaktadır. Ayrıca toplu sözleşme sürecine katılan en büyük üçüncü konfederasyonun parçası olarak, yalnızca masada değil, sahada da sözümüzü söyledik. On bir ilde eş zamanlı gerçekleştirdiğimiz açıklamalarla kamuoyunu bilgilendirdik.”

“Artık bu ülkede en yakıcı sorun yoksulluktur. Aldığımız maaşlarla geçinemiyoruz. Kirayı mı ödeyelim, faturayı mı yatıralım, çocuğumuzu mu okutalım? Bu sorun sadece bir sendikanın değil, onurlu bir yaşam isteyen herkesin ortak meselesidir.”

Eğitim-İş Adana 1 No’lu Şube Başkanı Hatice Hazar: “Taşımalı eğitim mağdur yaratıyor, eğitimde fırsat eşitliği bozuluyor”

Whatsapp Image 2025 08 06 At 08.31.55 (2)

Eğitim alanındaki güncel gelişmelere dikkat çeken Hatice Hazar, taşımalı eğitim sistemindeki düzenlemeleri sert sözlerle eleştirdi:

“Yeni getirilen 30 kilometre sınırı, özellikle kırsalda yaşayan çocukların eğitim hakkını gasp etmektedir. Ulaşım kapsamına alınmayan öğrenciler ya yurtlara yerleştiriliyor ya da yurt bulamayanlar eğitim dışına itiliyor. Bu durum, yıllar önce kapatılan köy okullarının ne kadar büyük bir hata olduğunu bir kez daha gösteriyor.”

Emekten, Barıştan ve Direnişten Vazgeçmeyen 29 Yıl: SES Adana’dan Güçlü Mesajlar
Emekten, Barıştan ve Direnişten Vazgeçmeyen 29 Yıl: SES Adana’dan Güçlü Mesajlar
İçeriği Görüntüle

“Suriyeli öğrencilerin yoğun olarak Adana’nın güney mahallelerinde eğitime yönlendirilmesi, sınıf mevcutlarını artırıyor ve nitelikli eğitimi zora sokuyor. Bu öğrencilerin farklı bölgelere dengeli dağıtılması gerekir. Ayrıca ekonomik yetersizlik nedeniyle özel dershanelere ulaşamayan çocuklar için belediyeler tarafından açılan etüt merkezleri ve kütüphaneler çok kıymetli. Ancak bu sayılar halen yetersizdir; artırılmalıdır.”

“Son olarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlerin mesleki onurunu yok sayan, liyakati yok eden bir düzenlemedir. ‘Öğretmen Akademisi’ adı altında kadrolaşma projesiyle karşı karşıyayız. Bu gidişat eğitimin niteliğini daha da düşürecektir.”

“Yetersiz kamu yurtları nedeniyle çocuklarımız cemaat ve tarikat yurtlarına mahkûm ediliyor. Bu durum, sadece pedagojik değil, toplumsal olarak da büyük riskler taşıyor.”

Whatsapp Image 2025 08 06 At 08.31.55

Genel Sağlık-İş Adana Şube Başkanı Hatice Erdoğan: “Aç insan siyaseti düşünemez; sağlıkta şiddet yasayla durdurulmalı”

Sağlık emekçilerinin yaşadığı ağır sorunlara dikkat çeken Hatice Erdoğan, konuşmasında çarpıcı ifadelere yer verdi:

“Bugün açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi. Aç insan seçmen olamaz. Ancak artık ülkede hukuk da temel ihtiyaçlar arasında ilk sıraya yerleşti. Halk, kendinden olan, kendi dilini konuşan siyasetçileri görmek istiyor.”

“Sağlık emekçileri olarak, şiddetin olağanlaştırıldığı bir çalışma ortamında yaşıyoruz. Sağlıkta şiddetle mücadele için caydırıcı yasal düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesini istiyoruz. Ayrıca emekliliğe yansıyan tek kalem maaş, iş barışını bozan uygulamaların sonlandırılması ve çalışanlar arasında adaletin sağlanması bizim temel taleplerimizdir.”

ORTAK ÇAĞRI: “Halkın İradesine, Emekçilerin Hakkına Sahip Çıkalım”

Toplantıda yapılan konuşmalarda ortak vurgu, demokrasiye ve emekçilerin haklarına yönelik saldırılara karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiği oldu. Birleşik Kamu-İş yöneticileri ve CHP milletvekilleri, hukuksuz uygulamalara karşı susmayan tüm kesimlerin yan yana durmasının önemini vurguladı.

Muhabir: Güven BOĞA