İktidarın güvenlik ve asayiş politikalarını eleştiren CHP’li Avşar; “Sokaklar suç mahalli oldu, Bakanlık CHP ile uğraşıyor”
Sözlerinde, İstanbul İl binasında yaşanılanların bir hukuk devletinde asla kabul edilir şeyler olmadığını ve bu konuda Bakanın tek bir kelime sarf etmediğini belirten Avşar, sokaklar suç mahalli olmuşken, 86 milyonun asayişinden sorumlu olanların CHP ile uğraştığını, yapılanın siyasi bir düşmanlık olduğunu, bütçenin CHP’yle savaşmayla değil, asayişe harcanması gerektiğini ifade etti.
Şişli kayyumunun hukuksuz icraatlarına da dikkat çeken Avşar, Şişli’nin tek yeşil alanını savundukları için 9 işçinin işten çıkarıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirti.
‘İstanbul İl binasında yaşanılanlar bir hukuk devletinde asla kabul edilir şeyler değildir’
Avşar, sözlerinde binlerce polisle İstanbul il binasının ablukaya aldığını, binaya sanki işgal eder gibi girildiğinin, vatandaşların ve milletvekillerin yüzlerine can sağlığını tehdit edecek kadar yakın mesafeden gaz sıkıldığı ve yaşatılan diğer tüm haksız ve sebepsiz müdahaleler bir hukuk devletinde asla kabul edilecek davranış olmadığını belirtti ve Bakanın buna sessiz kaldığını, bugüne kadar tek kelime etmediğini ifade etti açıklama beklediklerini söyledi.
‘Sokaklar suç mahalli olmuşken, CHP ile uğraşılıyor’
Avşar, ülkede çeteler sokakta çatışıyorken mahalleler uyuşturucu yuvalarına dönmüşken, aileler çaresizken, insanlar karısının, çocuğunun yanında sokakta infaz ediliyorken, gazeteciler ve avukatlar öldürülürken, kadınların, çocukların hatta yeni doğanların hakkı ve canı korunamazken bu yapılanlar herkese ya “Allah aşkına bakanlığın uğraştığı ve polislerimizi uğraştırdığı şu işe bak”, dedirttiğini söyledi.
‘86 milyonun asayişinden siz sorumlusunuz’
Bakan Yerlikaya’ya bu ülkede 86 milyonun güvenliğinden sizin ve sizin yanınızdaki bakan yardımcıları ile arkanızdaki bürokratların tamamının sorumlu olduğunu söyleyen Avşar sözlerine şöyle devam etti;”Siz istediğinizi anlatın alt alta rakamları koyun, vatandaş hissettiğini bilir.”
‘Yapılan siyasi bir düşmanlıktır’
Toplumda huzur asayiş hatta can güvenliği noktasında bu kadar sorun varken CHP ile, muhalefetle uğraşmak anlaşılır bir şey olmadığını belirten Avşar, bu durumun asıl derdin siyasi bir düşmanlık olduğunun kanıtı olduğunu ve eksilerin sizin hanenize yazıldığını ifade etti.
‘Bütçeyi, CHP’yle savaşmaya değil asayişe harcayın’
Amaçlarının kimseyi parlakla işrete etmek olmadığını, hukuk devletinde idari görev üstlenen herkese görevlerini bir hatırlatmak olduğunu belirten Avşar sözlerine şöyle devam etti; “Umarız bakanlık 1 trilyon 500 bine yakın 2026 bütçesini bu işlere harcamak yerine, polislerimize bu eziyeti etmek yerine, asayişe, daha fazla suçla mücadeleye, polisin ve personelin şartlarını iyileştirmeye harcarsınız.”
‘Milli iradenin içini boşalttınız’
Milli iradeye vurgu yapan Avşar, iktidarın milli iradenin içini boşalttığını, nereden tutsan elinde kaldığını söyleyen Avşar, kayyum meselesine değindi.
‘Kayyumun ilk icraatı sosyal hizmetleri kesmek oldu’
Avşar, Şişli belediye başkanı seçilen Resul Emrah Şahan tutuklandıktan sonra belediyeye kayyum atandığını ve Kayyumun ilk icraatı yararlı ve sosyal belediyecilik olan işler olan kent lokantası, öğrenci bursunu, yolluğunu kesmek olduğunu belirtti.
‘Bu insanların suçu Şişli’nin elinde kalan tek yeşil alanı korumak’
Avşar; “Son icraatı olarak da cuma günü 9 kişiyi işten çıkardı, üstelik hiçbir açıklama yapılmadan. Bu işten çıkarılan arkadaşların ortak bir özelliği var. Şisli’deki rant projesi, tek toplanma alanı ve İBB iddianamesinin itirafçısı olan firmanın oraya inşaat yapmasının karşısında olmalarıdır. Mesai saatleri dışında bu firmanın projesine karşı bir mahalle toplantısına katılmaları gerekçe gösterilerek çıkarıldılar. Bu insanların suçu Şişli’nin elinde kalan tek yeşil alana sahip çıkmaları ve bunun için görevlerini yapmaları mı? Bu işten çıkarmalar hukuksuzdur. Bu insanlara ve ailelerine vebaldir.”, dedi.
‘Kayyumla kadrolara AKP’lileri doldurmak akıl almaz bir şey’
İktidarın seçilmediği yerlerde kayyum yoluyla AKP’li kadroları başkan yardımcısı yapması akıl almaz bir durumdur. Bu işin bu şekliyle yönetilemediği ortadadır. Bu ilerden bu yöntemden vazgeçin
‘Güvenlik özgürlüklerin garantisidir’
Güvenlik kavramının anlamını çarpıtarak toplumu baskılama aracına dönüşmesine daha fazla müsaade edilmemesi, güvenliğin özgürlüklerin garantisi olduğu ve milli iradenin korunmasının teminatı olduğu bir kez daha vurgulamak istiyorum




