Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2025 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı yazılı açıklamayla, mevcut sınav sisteminin eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve çocukları yarış atına dönüştürdüğünü ifade etti. Sendika, LGS'nin kaldırılması ve kamusal, parasız, nitelikli eğitimin güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 11 Temmuz’da açıklanan LGS sonuçları, her yıl olduğu gibi bu yıl da “birinciler”, “tam puan alanlar” ve “başarı hikâyeleri” üzerinden medyaya yansırken, Eğitim Sen’e göre bu başarı söylemi, eğitim sisteminin üretmiş olduğu bölgesel, sınıfsal ve kültürel eşitsizlikleri perdelemekten başka bir işe yaramıyor.
Sendika tarafından yapılan açıklamada, sınav sisteminin öğrencileri sıralayan, eleyen ve kategorize eden bir yapıya sahip olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“LGS sadece bir sınav değil, aynı zamanda toplumun en derin eşitsizliklerinin yeniden üretildiği, bölgesel, sınıfsal ve kültürel farkların sınav puanı aracılığıyla normalize edildiği ideolojik bir araçtır.”
"Çocuklar başarı ya da başarısızlık etiketine mahkûm ediliyor"
Eğitim Sen, 13-14 yaşındaki çocukların başarı ya da başarısızlık gibi etiketlerle damgalanmasının pedagojik olarak yanlış olduğunu, bu durumun çocukların ruhsal ve duygusal gelişiminde derin yaralar açtığını ifade etti. Açıklamada ayrıca, öğrencilerin aynı soruları sınavdan önce görmüş olabileceği iddialarına da dikkat çekildi.
“Tam puan alan öğrencilerin belli okullarda ve merkezlerde yoğunlaşması, sınavın şeffaflığına dair kamuoyundaki güvensizliği artırmaktadır.”
"Kamusal eğitim zayıflatılıyor"
Açıklamada, eğitimin giderek özel ders, kurs ve özel okullara bağımlı hale geldiği, bu durumun yoksul ailelerin çocuklarını sistem dışına ittiği vurgulandı. Eğitim hakkının herkes için eşit biçimde erişilebilir olması gerektiğini savunan Eğitim Sen, kamusal eğitimin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Eğitim Sen'in 5 temel talebi:
-
LGS kaldırılmalı, çok yönlü gelişimi esas alan yeni bir yerleştirme modeli oluşturulmalı.
-
Tüm çocuklar için parasız, kamusal ve nitelikli eğitim sağlanmalı.
-
Eğitimdeki bölgesel ve sınıfsal eşitsizlikleri ortadan kaldıracak adımlar atılmalı.
-
Çocukların ruhsal gelişimini zedeleyen sınav ve başarı merkezli anlayış terk edilmeli.
-
Eğitim politikaları öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin demokratik katılımıyla belirlenmeli.
“Eğitimde reform, yapısal dönüşümle mümkündür”
Eğitim Sen açıklamasının sonunda, eğitimde gerçek bir dönüşümün yalnızca sınav sorularının veya takvimlerinin değiştirilmesiyle değil, sistemin tümden yeniden yapılandırılmasıyla mümkün olabileceğini vurguladı. Sendika, öğrencilerin yarışmaya değil, birlikte öğrenmeye teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, eğitim hakkının bir sınavla değil, kamusal sorumlulukla güvence altına alınması gerektiğini kaydetti.