İzmir’de farklı kurum, inisiyatif ve meslek gruplarının bir araya gelmesiyle oluşturulan İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu, Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube’de düzenledikleri basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti. Basın metninin Kürtçesini Helin Sayın, Türkçesini ise Fırat Kızıl okudu.
Platform, madde ve davranışsal bağımlılıkların yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ekonomik bir kontrol mekanizması hâline geldiğini belirterek bağımlılığın sistemsel boyutuna dikkat çekti.
“Bağımlılık toplumu kontrol aracı hâline getirildi”
Açıklamada, bağımlılığın kapitalist sistem tarafından tüketim döngüsünü sürdürmek ve toplumların örgütlü yapısını zayıflatmak amacıyla kullanıldığı belirtildi. Uyuşturucu piyasasındaki küresel büyümenin tesadüf olmadığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Kapitalist sistem, bağımlılık üzerinden hem ekonomik kazanç elde eder hem de toplumun örgütlenme ve direnme kapasitesini zayıflatır. Toplumsal değerlerin çözülmesi bağımlılığın kök salması için uygun bir zemin yaratır. Özellikle yoksul mahallelerde, gençlerde ve kadınlarda bağımlılık çok daha görünür bir savaş aracına dönüşür.”
Uyuşturucu ticaretinin örgütlü yapılara bırakıldığı, dijital bağımlılıkların ise kontrolsüz biçimde yayıldığı ifade edilen açıklamada, bağımlılığın özellikle yoksulluk ve geleceksizlik koşullarında büyüdüğü vurgulandı.
“Madde kullanım yaşı 9’a düştü” uyarısı
Madde bağımlılığının toplumsal bir krize dönüştüğüne işaret eden platform temsilcileri, bağımlılık yaşının 9 yaşına kadar düştüğünü belirtti. Bağımlılığın yalnızca madde kullanımından ibaret olmadığı; kumar, dijital oyun, sosyal medya ve teknoloji bağımlılıkları gibi çok yönlü bir alana yayıldığı aktarıldı.
Açıklamada kadınların bağımlılıktan en ağır etkilenen kesimlerden biri olduğu vurgulandı:
“Patriyarkal sistem, kadınları çok katmanlı biçimlerde kuşatır. Yoksulluk, bakım emeğinin görünmezliği, şiddet ve toplumsal baskı kadınları hem bağımlılığa açık hâle getirir hem de yardım arayışında görünmez kılar.”
Ayrıca gençler, göçmenler, LGBTİ+’lar, engelliler ve diğer dezavantajlı grupların bağımlılık döngüsünden orantısız biçimde etkilendiği ifade edildi.
Platformun hedefleri açıklandı
İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu, bağımlılık konusunda bireysel irade ve “kişisel zaaf” söylemlerini reddederek mücadelenin bilimsel, kamusal ve kolektif yöntemlerle yürütüleceğini açıkladı.
Platformun kamuoyuyla paylaştığı temel hedefler özetle şöyle:
🔹 Bağımlılığın bireysel değil sistemsel bir toplumsal kriz olduğunu görünür kılmak,
🔹 Çocuk ve gençlerin öz güçlerini açığa çıkaran önleyici ve kamusal politikalar geliştirilmesini savunmak,
🔹 Dijital ve davranışsal bağımlılıkların doğumdan başlayan sürecini toplumsal gündeme taşımak,
🔹 Kadınlar, çocuklar, yoksullar, LGBTİ+’lar ve tüm dezavantajlı gruplar için kesişimsel mücadele ağları kurmak,
🔹 Mahallelerde, işyerlerinde ve tüm yaşam alanlarında kolektif mücadele mekanizmaları yaratmak,
🔹 Bağımlılığın nedenlerini üreten yoksulluğa, güvencesizliğe ve eşitsizliğe karşı toplumsal bilinç oluşturmak.
Açıklama, bağımlılığa karşı mücadelenin yalnızca tedavi ve rehabilitasyon politikalarına indirgenemeyeceği, bunun toplumsal dönüşüm gerektiren çok yönlü bir süreç olduğu vurgulanarak sona erdi.v





