Adana’da sağlık emekçileri, birinci basamak sağlık hizmetlerinde uygulanan “Eziyet Yönetmeliği”ne ve emekçiler üzerindeki ağır vergi yüküne karşı basın açıklaması yaptı. SES Adana Şube Eşbaşkanı Şükran Güzel, “Bu düzen sürdürülemez, vergide adalet sağlanmadan ne sosyal devlet olur ne halkın sağlığı korunur” dedi.

Adana’da sağlık emekçileri vergide adalet ve insanca çalışma koşulları için ses yükseltti
Adana Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube ile Genel Sağlık-İş Adana Şube tarafından PTT Evleri Orhan Taç Aile Sağlığı Merkezi önünde ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı SES Adana Şube Eşbaşkanı Şükran Güzel okudu.
Güzel, birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan emekçilerin gece gündüz demeden toplum sağlığı için çalıştığını vurgulayarak, “Aşıdan gebe takibine, kronik hastalıklardan koruyucu sağlık hizmetlerine kadar halkın en temel sağlık hakkını omuzlayan bizleriz” dedi.
“Vergi sistemi açıkça sınıfsal ve adaletsiz”
Türkiye’deki vergi sisteminin emek aleyhine işlediğini belirten Güzel, “Ücretliler, emekliler, işsizler ve yoksullar vergi yükünün neredeyse tamamını sırtlarken; büyük şirketler, holdingler, bankalar ve rant çevreleri teşviklerle, istisnalarla ve vergi aflarıyla korunuyor. Bu sistem sermayenin değil, emeğin denetlendiği bir sömürü mekanizmasına dönüşmüş durumda” ifadelerini kullandı.
Dolaylı vergiler yoluyla temel tüketim maddelerinin dahi vergilendirildiğini söyleyen Güzel, bu anlayışın sağlık ve sosyal hizmetleri piyasaya teslim ettiğini belirtti. Sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşullarının yanı sıra açlık sınırına mahkûm edilen ücretler ve adaletsiz vergi dilimleriyle cezalandırıldığını dile getirdi.
“Daha çok çalışıp daha az kazanmamız dayatılıyor”
Vergi dilimlerinin yılın ortasında devreye girerek emekçiler için bir “kırbaç” haline geldiğini söyleyen Güzel, “Her ay daha fazla çalışıp daha az ücret almamız dayatılıyor. Bu bir teknik hata değil, bilinçli bir tercihtir. Emekten alıp sermayeye aktaran bütçe politikasının sonucudur” dedi.
Depremde, pandemide, savaş koşullarında dahi fedakârca çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sadaka değil, haklarını istediğini vurgulayan Güzel, “İnsanca yaşam, adil çalışma ve vergide adalet istiyoruz. Vergide adalet sağlanmadan ne emeğin hakkı teslim edilir ne de toplumsal refah mümkündür” diye konuştu.
“Bu düzen sürdürülemez”
Açıklamada, mevcut politikaların halk sağlığını ve sosyal devleti aşındırdığına dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Vergide adalet olmadan ne sosyal devlet olur ne de halkın sağlığı korunur. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri geçinemiyor, halk sağlık hizmetine ulaşamıyor; buna karşın sermaye kesimleri kârlarına kâr katmaya devam ediyor.”
Sağlık emekçilerinin talepleri
Basın açıklamasında talepler şöyle sıralandı:
- Birinci basamak sağlık kuruluşlarında uygulanan “Eziyet Yönetmeliği”nin tüm maddeleriyle iptal edilmesi ve hekimi, sağlık emekçisini ve halkı koruyan adil bir düzenleme yapılması.
- Ücretliler üzerindeki vergi yükünün derhal azaltılması, vergi dilimlerinin insanca yaşam koşullarına göre yeniden düzenlenmesi.
- Temel tüketim maddeleri ile sağlık hizmetlerinden alınan dolaylı vergilerin kaldırılması.
- Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması ve servet vergisinin hayata geçirilmesi.
- Vergi aflarıyla sermayeyi ödüllendiren politikalara son verilmesi.
Açıklama, “Emeğimizin, onurumuzun ve geleceğimizin gasp edilmesine sessiz kalmayacağız. Vergide adalet sağlanana, halktan yana bir bütçe kurulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” sözleriyle sona erdi.
Sağlık emekçileri son olarak şu sloganları haykırdı:
“Emeği değil sermayeyi vergilendirin!
Yoksulluğu değil zenginliği vergilendirin!
Eziyet Yönetmeliğini istemiyoruz, vergide adalet istiyoruz!”




