KESK'lilerin Urfa Adalet Yürüyüşüne Polis Müdahalesi: "Hukuksuzluğa Son, İşimizi Geri Alacağız!"

Whatsapp Image 2025 10 13 At 20.51.03 (1)

Emek ve demokrasi mücadelesi yürüten KESK'e bağlı ihraç edilen kamu emekçilerinin başlattığı "Adalet, Hakikat ve Özgürlük İçin Yürüyüş" Urfa etabında polis müdahalesiyle karşılaştı "BEŞ GÜN, YEDİ KENT, TEK SES!" sloganıyla Diyarbakır'dan Ankara'ya uzanacak olan eyleme, Urfa Emek ve Demokrasi Güçleri ile DEM Parti ve Emek Partisi de destek verdi. Eylemde sırasıyla Eğitim Sen Urfa Şube Eşbaşkanı Özlem Ulutaş Şengül, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve DEM Parti Urfa Milletvekili Fadıl Şenyaşar konuşma yaptı.

Amed’den Ankara’ya: KESK, KHK Adaletsizliğine Karşı Yürüyor
Amed’den Ankara’ya: KESK, KHK Adaletsizliğine Karşı Yürüyor
İçeriği Görüntüle

Bu yürüyüşün amacının, hukuksuzluğun karanlığına karşı adalet, eşitlik ve işlerin geri alınması olduğu belirtildi. Yürüyüş, 13-17 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır'dan (AMED) başlayarak Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep, Adana ve Mersin illerinden geçerek Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önüne kadar ulaşacak.

Whatsapp Image 2025 10 13 At 19.38.26

Özlem Ulutaş Şengül'den Fiili OHAL Uygulamalarına Tepki

Eğitim Sen Urfa Şube Eşbaşkanı Özlem Ulutaş Şengül, yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 9 yılı aşkın bir süre geçtiğini, OHAL'in kaldırılmasının üzerinden ise 7 yıl geçmesine rağmen fiili OHAL uygulamaları ve KHK rejiminin hala devam ettiğini vurguladı. Şengül, yürüyüşün sadece ihraç edilen kamu emekçilerinin değil, bu ülkede adalet, demokrasi ve emeğin onuru için mücadele eden herkesin yürüyüşü olduğunu ifade etti.

Şengül, askeri darbe dönemlerinde dahi görülmemiş yoğunlukta ve hukuksuzlukta hazırlanan KHK'lerin, "ağaç kabuğuna muhtaç etme, ekmekle terbiye etme" anlayışıyla hayata geçirildiğini ve emekçileri açlığa, yoksulluğa ve dışlanmaya mahkum ettiğini dile getirdi. Bu süreçte Bakanlar Kurulu tarafından yayımlanan 36 KHK ile on binlerce kişinin işten çıkarıldığı, kadın ve çocuk derneklerinin kapatıldığı, kültür ve dil kurumlarının tasfiye edildiği belirtildi.

Şengül'ün verdiği bilgilere göre, bugüne kadar 125.612 kişi ihraç edilmiş, bunların 4.259'u KESK'e bağlı sendikaların üyeleridir. KESK'lilerin, cemaatin devletin her kademesinde etkin olduğu dönemde dahi bizzat cemaat baskıları, tutuklamalar ve sürgünlerle karşılaştığı aktarıldı.

Whatsapp Image 2025 10 13 At 19.38.25

Şengül, ihraçlar sonrası yaşanan can kayıplarına rağmen tek bir yetkilinin dahi yargılanmamasının ya da istifa etmemesinin, AKP iktidarının hukuku ayaklar altına almasının yanı sıra vicdan ve ahlaki değerlerden yoksunluğunu gösterdiğini belirtti. Bazı arkadaşların (Ahmet Çoban, Necdet Kalkan, Bülent Uçar, Gökhan Açıkollu ve niceleri) OHAL Komisyonu'nun geç gelen kararlarıyla ölümlerinden sonra görevlerine iade edildiğini anımsattı. İhraçların yarattığı ağır koşullar sebebiyle yaşamını yitiren birçok ismin olduğunu belirterek, "Bu durumu tam anlamıyla insan öldürmeden ne farkı var? Katil kim ya da kimlerdir?" diye sordu.

Whatsapp Image 2025 10 13 At 19.38.23 (1)

Şengül, yargının yürütmenin kontrolü altında olduğunu ve sendikal hakların kullanımının suç gibi gösterildiğini ifade etti. Sözlerini, ihraç edilen KESK üyelerinin tüm özlük ve ekonomik haklarıyla birlikte derhal işlerine iade edilmesi talebiyle sonlandırdı: "Hukuk, adalet direnerek gelecek," dedi.

Whatsapp Image 2025 10 13 At 19.32.45 (1)

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak: "Biat Etmediğimiz İçin İhraç Edildik"

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, konuşmasına demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerini ve vekilleri selamlayarak başladı. Koçak, aradan 9 yıl geçtiğini ve bu sürecin, iktidarını ortaklaştırmaktan çekinmeyen cemaatle aralarında çıkan bir iktidar savaşının açığa çıkardığı sivil darbe süreci olduğunu ifade etti.

Gerçekleşememiş olan darbe sonrasında dahi, 80 darbe dönemini aratan düzeyde hukukun ve adaletin rafa kaldırıldığı uygulamalarla karşılaşıldığını belirtti. Toplamda 125.000'den fazla kamu emekçisinin (askerilerle birlikte 155.000'den fazla) ihraç edildiğini, KESK'e üye olanların sayısının ise 4800 olduğunu aktardı. Koçak, diğer sendikaların (sözde güya sendikaymış gibi var olanlar) biat kültürü üzerinden varlıklarını sürdürdüğünü ve bu yüzden üyelerini sattıklarını iddia etti.

Whatsapp Image 2025 10 13 At 19.32.42

Koçak, KESK'lilerin ihraç edilme gerekçelerini şöyle açıkladı:

  1. Barış Talebi: Yıllardır tüm halkların büyük bir umutla beklemiş olduğu barış sürecini yaşamak ve barışın sözcülüğünü yürütmek isteği.
  2. Çevre ve Toprak Savunması: Pervasızca uluslararası şirketlere peşkeş çekilen toprağı, suyu ve havayı köylülerle birlikte korumak.
  3. Emek Haklarını Savunma: İşçilerin ve kamu emekçilerinin yoksullaşmasına karşı çıkmak ve emeğin hakkını savunmak.
  4. Kamusal Hizmet Talebi: Nitelikli, ulaşılabilir ve ana dilinde kamusal hizmet üretmek istediklerini dile getirmek.

Koçak, özetle, "bizler biat etmediğimiz için ihraç edildik" dedi. Koçak, iktidar yürütücülerinin, hukuka bağlı kalmış olsalardı bu kadar kısa sürede yönetimleri "süpüremeyeceklerini" söyleyerek hukuksuz süreç yürüttüklerini defalarca itiraf ettiklerini hatırlattı. Koçak, cemaatin isminin değiştiğini, ancak iktidarın hala cemaatler ve tarikatlarla kol kola bu ülkeyi yürütmeye çalıştığını ve bakanların bu yapıları pişkinlikle STK olarak savunduğunu belirtti.

Koçak, KESK'lilerin geri döndüklerinde emeğin ve kardeşliğin mücadelesini büyüteceklerini vurguladı ve KESK'li ihraçların görevlerine iade edilmesinin belki de en çok halkın ihtiyacı olduğunu söyledi.

Whatsapp Image 2025 10 13 At 19.32.43

DEM Parti Milletvekili Fadıl Şenyaşar: "Mecliste Barış Komisyonu Oluşturulmalı"

DEM Parti Urfa Milletvekili Fadıl Şenyaşar, yaptığı konuşmada, 9 yıl önce iktidar kontrolünde bir darbe girişimi yaşandığını ve darbeyi "lütuf" olarak gören iktidarın kanunları ve anayasayı rafa kaldırdığını belirtti. Bu süreçte yüz binlerce insanın KHK ile ihraç edildiğini, binlerce insanın haksız ve hukuksuz şekilde cezaevine gönderildiğini ifade etti.

Şenyaşar, Türkiye Cumhuriyeti döneminde yaşanan önceki darbelerden sonra mağdurların haklarını geri alabilmeleri için en kısa sürede mahkemeler kurularak adil yargılamalar yapıldığını, ancak kontrollü darbe girişimi sonrası aradan 9 yıl geçmesine rağmen büyük mağduriyetlerin devam ettiğini söyledi.

Şenyaşar, Meclis'te bir Barış Komisyonu oluşturulması talebinde bulunarak, "Burada biz sadece Kürtler için hak hukuk talep etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan herkes için adalet istiyoruz. Ve bu da komisyonda bir talebimizdir," dedi.

Muhabir: Güven BOĞA