"Sokaktaki hayvanların yaşam hakkını yok sayan, şiddeti meşrulaştıran, hayvan sömürüsünü kazanç olarak gören ‘habercilere’ karşı okuyucuları farkındalığa davet ediyoruz."
Vegan derneği Türkiye tarafından konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekilde;
Son dönemlerde medyada giderek artan seviyede kötüye kullanımı öven gaslighting ve kontrol edici davranışlara, türcü söylemlere ve nefret dilinin egemenliğine tanıklık ediyoruz.
Son olarak Dikgazete’de yayınlanan: “İsviçreliler kedi-köpek etine bayılıyor! Sahipsiz sokak hayvanları ihraç edilebilir!” başlıklı köşe yazısı ve bu yazıyı referans alan Haber7’de yayınlanan "Başıboş köpek sorunu için kritik öneri: 'Türkiye’ye devasa gelir fırsatı!'" başlıklı yazı, sokakta yaşayan hayvanlara yönelik şiddeti, hayvanları öldürme pratiğini rutinleştiren ve normalleştiren bir başka nefret söylemini gözler önüne serdi. Sokakta yaşayan hayvanların “etlerinin” ihraç edilmesini öneren yazar şiddeti meşrulaştırmanın ötesinde şiddeti “ekonomik” bir boyuta da taşıyor.
Diğer yandan geçtiğimiz gün İstanbul Valisi Davut Gül tarafından sokakta yaşayan hayvanlara yönelik “...insanlara zarar verince 'olabilir, hoş görelim' deme lüksümüz yok” açıklaması, şiddet pratiklerinin bürokraside de normalleştirilerek halka dikte edildiğini gösteriyor.
Biliyoruz ki, hayvanlara zulüm içeren, türcü, şiddeti tetikleyici içeriğin yayılmasını tespit edecek ve önleyecek etkili mekanizmaların yokluğu bu sorunların büyümesi ve yayılmasının ana sebebi.
Kitleleri ve yasaları etkileme gücü olan bürokratların açıklamalarının kapsamının farkında olarak kullandıkları nefret dilinden uzaklaşmaları ve tür ayırt etmeksizin hak savunusu konusunda duyarlı olmaya ivedilikle davet ediyoruz.
Toplumsal tepki vermenin son derece önemli olduğunu göz önünde bulundurarak yanlışlara sesimizi çıkarmak hepimizin en önemli görevi.
Sokaktaki hayvanların yaşam hakkını yok sayan, şiddeti meşrulaştıran, hayvan sömürüsünü kazanç olarak gören ‘habercilere’ karşı okuyucuları farkındalığa davet ediyoruz.
Başta medya olmak üzere, türcü dil ile mücadele etmek için vegan meslek profesyonellerini ve hayvan hakları aktivistlerini dayanışmaya çağırıyoruz.
Bu açıklamaları yapan başta İstanbul Valiliği olmak üzere tüm kişi ve kurumları kınıyor, birleştirici ve barışçıl çözümler için adım atmaya davet ediyoruz.
