“Bu topraklarda yüzyıllardır varız, çünkü inancımıza ve kültürümüze sahip çıktık” diyen konuşmacılar, Arap Alevi kurumlarının çatı örgütü için ilk adımı attı.
"Arap Aleviliĝinde Örgütlenme" Başlıklı Panel Salmanı Pak Kültür Merkezinde yapıldı. Panele çevre illerden de katılım oldu. Panelin moderatörlüğünü Sabahat Aslan yaptı. Panelin konuşmacıları ise 26. Dönem CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı ve Samandağ Cemevi Derneği Başkanı Kenan Kahlıoğlları idi.
“Arap Aleviliğinde Örgütlenme” Paneli: Hamit Karaoğullarından’dan Dayanışma ve Direniş Vurgusu
Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği (AHAD DER) tarafından düzenlenen “Arap Aleviliğinde Örgütlenme” başlıklı panel, geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını AHAD DER Başkanı Hamit Karaoğullarından yaptı.
Karaoğullarından, konuşmasına “Ehlev sehle fikin, hoş geldiniz” diyerek başladı ve Hatay ile Mersin’den gelen katılımcıları sevgi ve umutla selamladı.
Konuşmasında, Suriye’de katledilen Aleviler, Filistin’de hayatını kaybeden halklar ve tüm mazlumlar adına bir dakikalık saygı duruşuna davet eden Karaoğullarından, “Yolları yolumuz, dirençleri ışığımız olsun” ifadelerini kullandı.
“Arap Aleviliği adalet ve özgürlük arayışının simgesidir”
Etkinliğe çağrıcı kurumlar arasında AHAD DER, ASDA (Akdeniz Eğitim Kültür Vakfı), Arap Alevi Kültür Derneği Mersin, Samandağ Cem Evi Derneği (Hatay) ve Hatay Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği yer aldı.
Karaoğullarından, konuşmasında Arap Aleviliğinin tarihsel ve toplumsal boyutuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bugün burada bir araya gelişimiz, yalnızca bir inancı ya da kimliği konuşmak için değil; direnişin, dayanışmanın ve eşit bir yaşam mücadelesinin tarihini, bugününü ve yarınını tartışmak içindir.
Arap Aleviliği, yüzyıllardır halkın vicdanında yeşeren adalet, eşitlik ve özgürlük arayışının simgelerinden biridir.”
“Özgürlük, örgütlü halkın ellerinde hayat bulur”
Karaoğullarından, Arap Aleviliğinin yalnızca geçmişin kültürel bir mirası değil, bugünün sınıf mücadelesiyle iç içe geçmiş canlı bir halk hareketi olduğunu vurguladı:
“Arap Aleviliği sadece bir inanç değil; zülme, sömürüye ve baskıya karşı bir duruştur. Biz, bu mirasın çocukları olarak örgütlü bir halkın kendi geleceğini nasıl kurabileceğini konuşacağız.
Çünkü özgürlük, ancak örgütlü halkın ellerinde hayat bulur.”
Karaoğullarından, konuşmasının sonunda dayanışma ve mücadele çağrısı yaparak sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bu topraklarda yüzyıllardır süren eşitsizliğe, yoksulluğa, kimlik inkârına karşı bugün hâlâ ‘Bir aradayız, varız ve mücadele ediyoruz’ diyorsak, bu Arap Aleviliğinin halkçı damarının hâlâ yaşadığını gösterir.
Gelin, geçmişin ışığında bugünü anlayalım, bugünün mücadelesiyle yarını inşa edelim.
Yaşasın örgütlü halkın direnişi, yaşasın birlikte verdiğimiz mücadele!”
Açılış konuşmasının ardından Alevi Kültür Derneği Başkanı Sabahat Aslan, oturumu yönetmek üzere kürsüye davet edildi.
Arap Aleviliğinde Örgütlenme Panelinde Sabahat Aslan: “Birlikte Kültürümüzü Yaşatmak İçin Örgütlenmeliyiz”
MERSİN – Arap Alevi Kültür Derneği Mersin Şubesi adına panele moderatör olarak katılan Sabahat Aslan, “Arap Aleviliğinde Örgütlenme” başlıklı panelin açılışında yaptığı konuşmada tarihsel süreçte Arap Alevilerin maruz kaldığı haksızlıklara dikkat çekti.
Aslan, “Tarihten günümüze kadar birçok haksızlığa uğradık, ötekileştirildik, ayrımcılığa maruz kaldık ve ne yazık ki bugünlerde Suriye’de katlediliyoruz” dedi.
Arap Alevi toplumunun varlığını ve kültürünü koruyabilmesi için ortak mücadele ve örgütlenmenin önemini vurgulayan Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bundan sonra haklarımızı aramak, haksızlığa uğramamak, kültürümüzü birlikte yaşamak ve yaşatmak, asimilasyona uğramamak için Arap Alevi dernekleriyle ortak bir yol belirlememiz gerekiyor. Bugün burada, örgütlülüğümüzün nasıl olması gerektiğini ve ortak mücadelemizi nasıl yürüteceğimizi konuşacağız.”
Konuşmasının sonunda panelin açılışını gerçekleştiren Sabahat Aslan, Kenan Kahlıoğulları ve Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’yı kürsüye davet ederek paneli başlattı.
“Arap Aleviliğinde Örgütlenme” Panelinde Kenan Kahlıoğulları: “Birlik Olmazsak Varoluşumuz Tehdit Altında”
Adana’da düzenlenen “Arap Aleviliğinde Örgütlenme” başlıklı panelde konuşan Kenan Kahlıoğulları, Arap Alevilerinin yaşadığı güncel sorunları ve örgütlenme ihtiyacını vurguladı.
Samandağ’dan katılan Kahlıoğulları, bölgenin üç temel sorunu olduğunu belirtti: deprem sonrası süregelen mağduriyetler, TOKİ eliyle yapılan toprak gaspı ve Suriye’deki Alevilere yönelik sistematik saldırılar.
Kahlıoğulları, özellikle Kureyş Mahallesi’nde halkın tapularının bir gecede silindiğini belirterek, “Devlet deprem mağduriyetini giderirken yeni mağduriyetler yaratıyor. 12 bin konutun yanına onlarca cami yapılacağı söyleniyor ama biz Alevi toplumuyuz; cami değil, adalet ve eşitlik istiyoruz” dedi.
Suriye’de 2011’den bu yana süren saldırılara değinen Kahlıoğulları, “Egemen güçler Ortadoğu’da Alevilerin söz sahibi olduğu hiçbir düzen istemiyor. Çünkü Aleviler var oldukça, onların planları işlemiyor” ifadelerini kullandı.
Arap Alevilerinin Türkiye’de ortak bir çatı örgütüne sahip olmamasını “büyük bir eksiklik” olarak nitelendiren Kahlıoğulları, “Bugün onlarca Alevi örgütü var ama Arap Alevilerinin hâlâ bir federasyonu yok. Oysa Avrupa’da bu yapılar çoktan kuruldu. Bizim de artık gecikmeden birleşmemiz gerekiyor” çağrısında bulundu.
Kahlıoğulları, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Diyanet kaldırılmalı, zorunlu din dersleri son bulmalı, eşit yurttaşlık sağlanmalı. Ama en önce yapmamız gereken şey, Arap Alevilerinin birlik içinde olmasıdır. Hiçbir koltuk hesabı yapmadan, duygudaşlıkla bu sürece omuz vermeliyiz. Çünkü varoluşumuzu korumanın tek yolu örgütlenmedir.”
Prof. Dr. Aytuğ Atıcı: “Örgütlenmeden hiçbir toplum ayakta kalamaz”
“Arap Aleviliğinde Örgütlenme” başlıklı panelde konuşan Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, örgütlenmenin toplumsal varlık için zorunluluk olduğunu vurgulayarak, “Bu topraklarda yüzlerce yıldır varız. Bizi yok edemediler çünkü inancımıza ve kültürümüze sahip çıktık. Şimdi bunu kurumsal bir birlikle taçlandırmanın zamanı” dedi.
Adana, Mersin ve Hatay illerinden katılımın yoğun olduğu “Arap Aleviliğinde Örgütlenme” başlıklı panelde konuşan Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, örgütlenmenin tarihsel ve toplumsal önemine dikkat çekti. “Arap”, “Alevi” ve “örgütlenme” kelimelerinin yan yana gelmesinin bazı çevrelerce hâlâ tabu görüldüğünü belirten Atıcı, “Ama ben bu salonda o korkuyu yenmiş güzel yürekleri görüyorum. O yürekleri saygıyla selamlıyorum” dedi.
Atıcı konuşmasında, toplumların ancak örgütlü olduklarında seslerini duyurabileceklerini vurguladı:
“Bu ülke ‘örgüt’ kelimesinden hep korktu. Oysa örgütlenmeden hiçbir şey yapılamaz. Dünya, ancak örgütlü insanların sesine kulak verir. Başka türlü sadece merhaba der geçer. O yüzden burada ‘örgütlenelim mi, örgütlenmeyelim mi?’ sorusuna birlikte yanıt arıyoruz.”
“Arap Aleviliği barışçıl bir kültürdür”
Atıcı, Arap Alevi kimliğinin ırk veya mezhep temelli değil, kültür temelli bir örgütlenme anlayışıyla güçlenmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Arap bir ırktır, Alevilik inançtır. Örgütlenme ise bir arada yaşamanın aracıdır. Biz ne ırk ne mezhep temelli bir yapılanmadan bahsediyoruz. Kültürümüzü, yaşam biçimimizi, değerlerimizi koruyacak bir birliktelikten söz ediyoruz.”
Arap Alevi toplumunun yüzyıllar boyunca yok edilmeye çalışıldığını anımsatan Atıcı, buna rağmen kültürün ve inancın varlığını koruduğunu vurguladı:
“Bizi ne Yavuz Sultan Selim’in kılıcı, ne Maraş’ta ne Sivas’ta yaşanan katliamlar yok edebildi. Çünkü inancımıza ve kültürümüze sahip çıktık. Bugün de aynı ruhla bir arada olmalıyız.”
“Birlik inanç değil, kültür temellidir”
Atıcı, kurulması planlanan çatı örgütünün inanç temelli değil, kültür temelli olması gerektiğinin altını çizerek, dinî meselelerin inanç önderlerinin alanı olduğunu vurguladı:
“İnanç konusuna sivil toplum örgütleri girmemelidir. Bu işin ehli olan din büyüklerimiz vardır. Bizim yapmamız gereken, kültürel değerlerimizi yaşatacak bir örgütlülüktür.”
“Her dernek kendi kimliğini koruyarak bir araya gelmeli”
Atıcı, Arap Alevi derneklerinin ve vakıflarının kendi özgün kimliklerini koruyarak ortak bir platformda buluşmalarının önemine değindi:
“Her dernek, her vakıf kendi özünü ve ilkelerini korumalıdır. Hiçbirinin emeği yok sayılamaz. Ancak aynı masa etrafında buluşur, ortak kararlar alabilirsek sesimiz duyulur. Küçük derneklerin tek başına devletin kapısını çalması zordur, ama birlikte hareket ettiğimizde karşımızda muhatap bulabiliriz.”
“Cumhuriyet’in değerleriyle var olduk, şimdi bu devlete sesimizi duyurmalıyız”
Konuşmasında laik, demokratik Cumhuriyet’e de değinen Atıcı, bugün elde edilen kazanımların örgütlü mücadelenin bir sonucu olduğunu söyledi:
“Ben bir tamircinin oğlu olarak profesör olabildiysem bu, laik ve demokratik Cumhuriyet sayesinde olmuştur. Biz bu devlete vergi veriyor, askerlik yapıyor, çalışıyoruz. O hâlde bu devletin bize de kulak vermesini sağlamak için örgütlenmeliyiz.”
“Birlik fikrine salondan tam destek”
Atıcı, konuşmasının sonunda dinleyicilere, “Her dernek kendi kimliğini koruyarak bir çatı birliğinde yer almalı mı?” diye sordu. Salonda bulunan katılımcıların büyük çoğunluğu el kaldırarak “Evet” yanıtını verdi.
Panelin sonunda, Adana’dan Hamit, Kenan ve Necati başkanlar ile Mersin’den Sabahat Hanım ve Hatay’dan Kenan Başkan olmak üzere beş kişiden oluşan bir çağrı heyeti oluşturuldu. Heyetin görevi, Arap Alevi dernekleriyle temas kurarak birlik oluşumu için ilkeleri belirlemek olacak.
Atıcı, sürecin demokratik biçimde ilerleyeceğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu bir dayatma değil, ortak akıl sürecidir. İlkeleri hep birlikte belirleyeceğiz. Bu birlik, barış, özgürlük ve eşit yurttaşlık için bir adımdır.”