Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Brezilya’nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında Genel Kurul Salonu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı’nın yalnızca bir politika belgesi değil, “insanlığa verilmiş bir söz” olduğunu belirtti.
Kurum, iklim değişikliğinin artık sadece çevresel bir mesele olmaktan çıktığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“İklim değişikliği, çok daha endişe verici bir şekilde, elde ettiğimiz tüm kazanımları tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti olarak, iklim değişikliği üzerinde tarihsel sorumluluğumuz sınırlı olmasına rağmen Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz.”
2030 ve 2035 hedefleri: Emisyon azaltım süreci hızlanıyor
Kurum, Türkiye’nin iklim kanunu ve yeni emisyon senaryoları doğrultusunda belirlenen yol haritasını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan hedefleri yeniden paylaştı:
-
2030 için öngörülen 695 milyon tonluk emisyon,
-
2035’te 643 milyon tona düşürülecek.
Enerji, sanayi, ulaşım ve atık yönetimi dâhil tüm sektörlerde yeşil dönüşüm vizyonuyla hareket ettiklerini söyleyen Kurum, 2053 net sıfır emisyon hedefine güçlü biçimde ilerlediklerini ifade etti.
“Ulusal Katkı Beyanı, toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir yaklaşım sunuyor”
Bakan Kurum, Ulusal Katkı Beyanı’nın yenilikçi politikalarla uyumlu, düşük karbonlu bir ekonomik dönüşümü hedeflediğini belirterek:
“Ulusal Katkı Beyanımız, iklime dirençli bir gelecek inşa etmeyi amaçlıyor ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir yaklaşımı yansıtıyor.”
dedi.
COP31 adaylığı: “Kimseyi geride bırakmayan bir konferans istiyoruz”
Türkiye’nin iklim eylemindeki kararlılığını her platformda ortaya koyduğunu söyleyen Kurum, ülkenin 2022’de açıkladığı COP31 ev sahipliği adaylığının devam ettiğini hatırlattı.
Türkiye’nin sadece bölgesel değil, küresel bir sorumluluk anlayışıyla hareket ettiğini vurgulayan Kurum, şu ifadeleri kullandı:
“Sadece tek bir bölgenin değil, özellikle Afrika ve Pasifik gibi kırılgan bölgelerin ihtiyaçlarını da odağa alan, kimseyi geride bırakmayan adil ve hakkaniyetli bir Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapmak istiyoruz.”
Konuşmasını uluslararası işbirliğinin güçlenmesine yönelik bir temenniyle tamamlayan Bakan Kurum, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın tüm ülkelerin ortak görevi olduğunu ifade etti.
