Büro Emekçileri Sendikası (BES) Adana Şubesi Sekreteri Ali Duran tarafından yapılan basın açıklamasıyla, iktidarın 2026 bütçe taslağına ve emekçileri yoksulluğa sürükleyen ekonomik politikalarına karşı sert bir tepki dile getirildi. Açıklamada, BES’in örgütlü olduğu tüm illerde 23 Ekim’de işyerleri önünde kitlesel basın açıklamaları yapılacağı ilan edildi.
Yoksullaştırıcı Politikalar Kabul Edilmiyor
Adana Şube Sekreteri Ali Duran, "SEFALETE TESLİM OLMAYACAĞIZ!" başlığıyla sunulan açıklamada, iktidarın 2026 yılı bütçesi ve 2027 ile 2028 tahmini bütçe taslaklarını Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğunu hatırlattı. Bütçe görüşmeleri başlamadan, iktidarın yapacağı bütçe kanunuyla başta emekçiler olmak üzere toplumun yoksul kesimlerine bir iyileştirme yapmayacağının ilan edildiği belirtildi.
8 Eylül’de açıklanan orta vadeli program (OVP) ile:
- Ücret gelirlerinin düşük tutulmaya devam edileceği.
- İşgücü piyasasında esnek ve kuralsız çalışmanın önünün sonuna kadar açılacağı.
- Kamusal emekliliğin kırıntılarını dahi ortadan kaldıracak Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin devreye sokularak ücret gelirlerinde kesintiye gidileceği.
- Kamu harcamalarını dengeleme adı altında, toplumun dar gelirli kesimlerinden daha fazla vergi alınacağı ilan edilmiştir.
Açıklamada, kamu kaynaklarının üretim ekonomisine değil; ranta ve faize aktarılacağı beyan edilmiştir, bu nedenle emekçilerin ve yoksulların 2026 ve sonraki yıllarda da yoksulluğa sürükleneceği önceden ilan edilmiş durumdadır.
Enflasyonun Sorumlusu Emekçiler İlan Edildi
Ali Duran, iktidarın TÜİK ve yandaş sendikalar eliyle emekçileri yoksulluğa mahkûm etmesinin yetmiyormuş gibi, aynı zamanda yüksek seyreden enflasyonun suçlusu olarak da emekçilerin ve ufak tefek yatırım sahibi olan hane halkının ilan edildiğini belirtti. Merkez Bankası Başkanının, enflasyon rakamlarının yüksek çıkmasının esas sebebinin hane halkının yastık altı birikimleri olduğu yönündeki açıklaması, daha sıkı ekonomik programların ve yüksek vergilerin hazırlığının işareti olarak yorumlandı.
Açlık ve Yoksulluk Sınırı Derinleşiyor
BES-AR tarafından Ekim 2025 ayı için yapılan açlık ve yoksulluk araştırması sonuçlarına göre:
- Dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 37 bin 287 lira olarak hesaplandı.
- Tek bir (bekâr) çalışanın yaşam maliyeti 60 bin 990 liraya ulaştı.
- Ailelerin yaşama tutunma sınırı olan yoksulluk sınırı 90 bin 378 lira oldu.
BES, bu kadar derinleşen yoksulluk sürecinde, iktidarla yandaş sendikalar arasında "orta oyununa" dönen toplu sözleşme masasını kınadı. İktidar aparatı sendikaların, Merkez Bankası'nın belirlediği %16 (2026 için) ve %9 (2027 için) enflasyon hedefleri oranında zamma boyun eğdiğini vurguladı. BES, kamu emekçilerine dayatılan bu yoksulluk politikalarına karşı bütçe sürecini kapsayan bir mücadele takvimi oluşturacaklarını ilan etti.
Talepler ve Mücadele Çağrısı
BES Adana Şubesi, iktidarı, hayali ekonomik programlardan önce hukukun üstünlüğüne uymaya ve demokratik değerleri güvence altına alacak düzenlemeleri hayata geçirmeye çağırdı. Sendika, yoksulluğu işyerlerini eksen alan bir mücadele takvimiyle teşhir etmeyi amaçladıklarını belirterek şu talepleri dile getirdi:
- 2026 yılı bütçesinin tartışıldığı süreçte emekçilere daha fazla kaynak ayrılması.
- Kalıcı kazanımlar için grev hakkı içeren bir sendika yasası düzenlemesi yapılması.
- Hakem Heyetinin olmadığı ve tarafların eşit temsiliyetini sağlayan yeni bir toplu sözleşme masası kurulması.
- Mülakat haksızlığına son verilmesi.
- 3600 ek gösterge düzenlemesinin bir an önce yapılması ve bütün ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması.
- İşyerlerine kreş ve bebek bakım odalarının açılması.
- 5510 Sayılı Kanunun yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi ve emeklilikte kamusal emekliliğin esas alınması.
Ali Duran, tüm emekçileri işyerlerinden başlayan ortak bir mücadele etrafında birleşmeye çağırdı. Açıklama, "Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın BES! Yaşasın KESK!" ifadeleriyle son buldu.
