Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi KHK’lılar, Ankara’daki 2. günlerini polis kuşatması altında geçiriyor. KESK Eş Genel Başkanları Ahmet Karagöz ve Ayfer Koçak ile KHK’lılar adına Güven Boğa, Saliha Zorlu ve İhsan Batur’dan oluşan heyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ Karahalı ve milletvekilleri ile bir araya geldi.
Heyet, Diyarbakır’dan Ankara’ya gerçekleştirilen yürüyüşün amacını ve taleplerini DEM Parti temsilcilerine aktardı. Yürüyüş, KHK ile hukuksuz biçimde ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesi talebiyle düzenlendi. Görüşmede ayrıca, emek mücadelesinin ortaklaştırılması, hukuksuz ihraçların son bulması ve emekçilerin onurlu yaşam koşullarına kavuşması için Meclis’te ve sokakta yürütülecek ortak mücadele vurgulandı.
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, konuşmasında şunları ifade etti:
“13 Ekim’de başlattığımız yürüyüş, 9 yıl önce başlayan mücadelenin devamıdır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 125 bin kamu emekçisi, askeriyeden ihraç edilenlerle birlikte 152 binden fazla kişi mesleklerinden uzaklaştırıldı. Bizler bu haksız ihraçlara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz.”
Koçak, ihraç gerekçelerinin çoğunlukla emek, barış ve demokrasi mücadelesine katılım ve eğitim, sağlık ve kadın hakları talepleri ile ilgili olduğunu belirterek:
“Bizim suçumuz, halkın çocuklarının nitelikli eğitime, herkesin sağlık hakkına ve kadınların şiddetten korunmasına erişimini savunmaktı. Bu mücadele nedeniyle ihraç edildik.”
Koçak ayrıca, KESK’in sivil ve askeri darbelere karşı her dönemde tavır aldığını vurguladı:
“KHK’lar gidecek, biz kalacağız. Darbe kültürüyle işimiz asla olmadı ve olmayacak. Yeni isimlerle cemaatlerin ve tarikatların devlet kurumlarına sızmasına izin vermeyeceğiz.”
Heyet, yürüyüş boyunca antidemokratik uygulamalara, kayyum atamalarına, basın özgürlüğünün kısıtlanmasına, emeklilik haklarının gasp edilmesine, işçilerin düşük ücretle çalıştırılmasına ve ekolojik yıkımlara dikkat çekti. Koçak, yürüyüşün yalnızca KHK’lıların haklarının geri verilmesi talebini kapsamadığını, aynı zamanda Türkiye’de demokrasi, emek ve barışın tesisi talebini içerdiğini belirtti.
“Bu yürüyüş, barışın müzakere edilerek halkların gönüllü birliği ile inşa edilmesi talebini de içeriyor. Seçilmiş belediyelere kayyum atanması, halkın hizmet alma hakkını gasp eden bir operasyondur.”
Heyet, TBMM’deki görüşmelerini tamamladıktan sonra illerine dönmeden önce emek, demokrasi ve barış mücadelesi yürüten diğer kurumları da ziyaret edecek. KESK, yürüyüşün hem KHK’lıların haklarının geri verilmesi hem de Türkiye’de demokrasi ve barışın güçlendirilmesi talebini kapsadığını vurguluyor.
